Ömer bin Abdülaziz (İkinci Ömer)
Ömer bin Abdülaziz (İkinci Ömer) |
Hicri 63-101 (683-720) yılları arasında yaşayan Ömer b. Abdül Aziz, Emevi Halifelerinin en büyüklerindendir. Babası, uzun yıllar Mısır Vâliliği yapmış olan Abdül-Aziz; annesi ise Ümm-i Asım dır. Annesi tarafından Hz. Ömer (r.a.)'ın soyundan gelmektedir. Şöyle ki:
Hazreti Ömer hilâfeti zamanında bir gece dolaşıyordu, yorularak bir evin duvarına yaslandı. Evin içinde ana ile kız arasında geçen şu konuşmayı dinledi: Anne:
— "Kızım kalk, süte su karıştır." Kız:
— "Anneciğim, Emîru'l-Mü'minin bizi böyle hîleli işlerden men' edip dururken ben bu işi nasıl yapabilirim?" Anne:
— "Kızım, Emîrul-Mü'minîn'in, evimizdeki gizli bir işimizden haberi olabilir mi ki, korkuyorsun?" Kız:
— "Açıkta Emîr'e itâat edip de gizli İsyan mı edelim? der.
Kızın cevaplarından son derece memnun kalan Halîfe bu kızı oğlu Asım ile evlendirir. Bu mesud izdivaçtan Ümm-i Asım adında bir kız doğar. Abdü'l-Azîz b, Mervân'ın da bu kız ile evlenmesinden H. 63 yılında Ömer dünyâya gelir.
Kendisine lâyık bir tahsil ve terbiye görmek üzere babası tarafından gönderildiği Medîne-i Münevvere'de uzun yıllar kalır. Babasının ölümü üzerine amcası Abdü'l-Melik Kendisini Şam'a getirtir ve kızı Fâtıma ile evlendirir.
Rasûlullâh'ın şehrinde iyi bir terbiye ve tahsîl görerek yetişen Ömer b. Abdü'l-Azîz, H. 87 (M.706) yılında Hicaz Vâliliğine tâyin edilir. Medîne-i Münevvere'ye geldiğinde kendisinden evvelki vâlilerin hilâfına 10 dindar ve fakîh kimseden müteşekkil bir şûrâ meclisi kurar ve bütün mühim işlerini bunlar ile görüşür.
Hâlife seçildiği zaman hutbelerde "Muhakkak ki Allah, adâleti, iyiliği ve akrabaya vermeyi emrediyor. Zinâyı, kötülükleri ve İnsanlara zulüm yapmayı da yasaklıyor" (Nahl, 90) meâlindeki ayet-i kerimenin okunmasını emretmiş ve halka iyi davranarak birlik ve huzuru temine çalışmıştır. En büyük zevki adâleti tesis ve mazlumların hakkını korumaktı. Bu sebeple tarihte "İkinci Ömer" diye yâdedilmiştir.