öyle üstü başı toz toprak içinde olanlar vardır ki
öyle üstü başı toz toprak içinde olanlar vardır ki |
ASHÂB-I KİRÂM'DAN BERÂ (R.A.)
Hz. Berâ (r.a.), Enes b. Mâlik (r.a.)'ın kardeşidir. Resûlullah (s.a.v.)'in bazı seferlerinde güzel sesi ile şiir okurdu. Bedir hariç Resûlullah (s.a.v.) ile bütün savaşlarda bulunmuştur.
Yemâme Savaşı'nda Müslümanlar, müşrikleri sıkıştırdılar, hatta onları, Allah düşmanı Müseyleme'nin bulunduğu bahçeye sığınmaya mecbur bıraktılar. Berâ b. Mâlik "Ey müslümanlar! Beni onların arasına atın." dedi. Bunun üzerine onu tutup duvarın üstüne kaldırdılar ve duvardan bahçeye atladı. Bahçede onlarla kıyasıya savaştı. Bahçenin kapısını açıp Müslümanların da içeriye girmesini sağladı. Vücudunda seksen küsur ok ve darbe yarası vardı. Allah o gün Müseyleme'nin canını aldı.
Enes b. Mâlik (r.a.) ile kardeşi Berâ (r.a.) Irak'ın Harîk mevkiindeki kalelerin birinin muhasarasında savaşırlarken, düşman yukarıdan, ateşte kızdırılmış çengelleri zincirlere takıp sarkıtıyorlar ve çengele takılan insanı yukarıya çekiyorlardı. Hz. Enes de bu çengele takılıp çekilmişti. Berâ (r.a.) hemen atıldı ve bir anda duvarın üstünde görüldü. Hemen o zinciri yakaladı. Fakat az sonra zincir koptu. Sonra eline baktı, üzerindeki et gitmiş, sadece kemikleri görünüyordu. Ve Allah bu sayede Enes b. Mâlik'i kurtardı.
Resûlullah (s.a.v.) "Nice mühimsenmeyen, saçı sakalı birbirine karışmış, toz toprak içinde, kendisine değer verilmeyen insanlar vardır ki, Allah'a yemin etseler, Allah onları yeminlerinde sâdık kılar ve istediklerini kabul eder. İşte onlardan birisi de Berâ b. Mâlik'tir." buyurdu.
İran'ın Tüster kasabasında düşman görününce Müslümanlar "Ey Berâ! Haydi, Rabbine yemin et!" dediler. O da "Yâ Rabbi, sana yemin ederim ki onların sırtlarını yere getirmeye beni muvaffak kıldın ve beni Resulüne kavuşturdun" diye yemin etti ve hemen düşmana saldırdı, ordu da onunla beraber hücum etti. Hz. Berâ, Fâris büyüklerinden Merzübân Zâre'yi öldürdü. Acemler yenildi ve Berâ (r.a.) da şehit oldu.