Header Ads

Ölünün Oğlu (Meyyidzâde)

Ölünün Oğlu (Meyyidzâde)
Ölünün Oğlu (Meyyidzâde)


Bir gün Hz. Ömer’in yanına oğlu ile bir adam geldi. Hz. Ömer (r.a.):

Bu çocuk sana karganın kargaya benzediğinden daha çok benziyor.” dedi. Adam:

“Ey Mü’minlerin emîri, annesi onu öldükten sonra doğurdu” dedi. Hz. Ömer, anlat dedi. Şöyle anlattı:

Bir gazaya çıkmıştım. Annesi hâmile idi ve vakti de yaklaşmış idi. Vedâ ederken ihlâs ve samîmiyetle: “Karnındakini Allâh’a emânet ediyorum” dedim.

Bir vakit sonra döndüğümde evimin kapısını kapalı buldum. Bu hânedeki hanıma ne oldu, diye sordum. Öldü, dediler. Kabrine gidip ziyâret ettim ve ağladım. Gece amcamın oğullarından bazısı ile oturmuş sohbet ediyorduk. Kabristan bulunduğumuz yerden görünüyordu. Kabirlerden birinden bir ateş yükseldiğini gördüm. Bu ateş nedir, diye sorunca yanımdakiler benden utanıp dağıldılar. Onlardan bana en yakınına gidip sordum. Bu ateşi, hanımının kabrinde her gece görüyoruz, dedi. “İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn, vallâhi ben onu gece ve gündüz çok namaz kılan, iffetli bir Müslüman olarak bilirim.” dedim. Sonra kabrine geldiğimde kabrin açılmış olduğunu gördüm. Şu oğlum da kabrin yanında sürünüyordu.

“Ey Rabbine emânet eden, işte emânetini al. Vallâhi, annesini de emânet etseydin, onu da bulurdun.” diye bir nidâ işittim. Çocuğu aldım, kabir kapandı.

(el-Bahru'l Amik)
Blogger tarafından desteklenmektedir.