Aldık mı payımızı!
Aldık mı payımızı! |
İngiliz ve Fransızların Çanakkale'yi geçebilecekleri endişesine kapılan İttihat ve Terakkî hükümeti tedbir olarak pâdişâh (Sultan Reşad) ve hükümeti Anadolu'ya taşımağa ve (Beylerbeyi Sarayı'nda ikâmet etmekte olan) Sultan Abdülhamîd Han'ı da ikna edip, Anadolu'ya götürmeğe karar vermişlerdi. Bu hâtırasını Ercümend Ekrem Bey şöyle anlatıyor:
"Hepimiz Sultan Abdülhamîd Han'ın huzuruna elpençe dizilmiştik. Talat Paşa, pek hürmetkar bir ifâde ile önce vaziyeti anlattı. Hulasaten/özetle şöyle diyordu: 'Âcil bir tehlike arz etmemekle beraber vaziyet çok ciddîdir. Düşman deniz ve karayolu ile Çanakkale'yi zorluyor. Şiddetli müdâfaaya rağmen -Allah korusun- boğazı geçecek olurlarsa pâdişâh, hükümet ve hânedân-ı saltanat esarete düşecektir. Elîm bir musâlehaya mecbur olmamak için hükümet, Anadolu'ya geçip harbe orada devama karar vermiştir. Hattâ sizler için Konya'da Çelebi Efendi'nin konağı tahliye olunmuştur. Emir ve irâdelerinizi bekleriz."
Sultan, Talat Paşa'yı sonuna kadar soğukkanlılıkla dinledi. Keskin bakışlarını hepimizin üzerinde ayrı ayrı gezdirdikten sonra:
Devamını sadece abonelerimiz okuyabilirler. Abone iseniz devamını okumak için buraya tıklayınız. Abone olmak için buraya tıklayınız.