Header Ads

Bir zâbitin hatıra defterinden Çanakkale savaşı

Bir zâbitin hatıra defterinden Çanakkale savaşı
Bir zâbitin hatıra defterinden Çanakkale savaşı


30 Ağustos 1915: 
Gecesi bölüğümün birinci takım çavuşu: "Efendim", dedi. "Bizim takımdan Oruçoğulları'ndan Kamanlı Sâdık siperden fırladı. Düşmanın gündüz attığı torpillerin patlamayanlarını kucaklayıp düşman siperlerinin önüne götürüp bırakıyor. Kendisine o kadar söyledik, etme be Sâdık, tehlikedir, dedik ama dinlemedi." Ve eliyle göstererek:
-  "İşte!" Dedi, "Bakın..." Döndüğünde Sâdık'ı çağırdım;
"Sâdık ne yaptın?", dedim.
- "Yarın yine bize atsın diye mi düşmana torpil taşıyorsun?" 

"Hayır beyefendi", dedi. "Onları kendi kazdıkları kuyuya düşüreceğim."
-  "Nasıl, onlara cephane, mermi, torpil taşıyarak mı?"
-  "Kusura bakma beyefendi... Bana yarın sabaha kadar müsâade et... O zaman düşman siperlerinde kazılacak kuyuları görürsün..."

Maksadını anlamıştım; bu yiğit ve fedakâr vatan evladını bakışlarımla ve bütün ruhumla takdir ve teşvik ederek:



"Peki Sâdık! Göreyim seni!" dedim.

31 Ağustos 1915: 
Şafak atar atmaz düşmanın karşımızdaki iki siperinin müthiş tarrakalar, kulak tırmalayan infilâklarla alt üst olduğu ve pek çok kayıp olduğu görülüyordu. Kahraman Sâdık, gece yerleştirdiği torpilleri, tam isabetli atışlarıyla infilâk ettirmeğe muvaffak olmuştu. Hemen yanına gittim.

Devamını sadece abonelerimiz okuyabilirler. Abone iseniz devamını okumak için buraya tıklayınız. Abone olmak için buraya tıklayınız.
Blogger tarafından desteklenmektedir.