Header Ads

Erkek hanımını kıskanmalıdır ama aşırı kıskançlık da yapmamalıdır

Erkek hanımını kıskanmalıdır ama aşırı kıskançlık da yapmamalıdır
Erkek hanımını kıskanmalıdır ama aşırı kıskançlık da yapmamalıdır


Hanımını Kıskanmalı
İnsanlar yaratılıştan kıskançtırlar. Allahü Teala insanlara kıskanmak duygusunu vermiştir. İnsanlar bununla namus­larını korurlar. Peygamber aleyhisselam bir hadis-i şerifde bu­yuruyor ki:
"Kıskanmak imandan, kıskanmamak ise münafıklıktan ileri gelir."
İmandan, İslamdan habersiz olan, İslamın nimetlerinden mahrum olan kimselerde kıskanmak bulunmaz. Bunlar kadınlı erkekli toplandıkları vakit kendi karılarının yabancı er­keklerin kollarında dans yapmalarında hiçbir beis görmezler. İşte zamanımızın, sözümona münevverlerinin erkek-kadın eşitliğinden arzuladıkları budur. Onların istedikleri, müslü­man kadının şeref ve haysiyetine leke sürmek, kocası ile arasını açmak ve nihayet aile yuvasını kökünden yıkıp perişan etmek­tir.
Bir erkeğin, gerek kendi hanımını gerekse aile içindeki kadınları başka erkeklerden kıskanması o adam için bir şeref ve dini bir gayrettir. Yersiz suçlamaya kapılmaksızın bu hissi taşımak, tenkide değil tebrike layık bir husustur. Kıskançlık, aile kadınları ile sınırlı kalmamalıdır. Her Müslüman, milleti­nin namusunu kıskanmada ve onu din ve namus düşmanlarından korumada da gayret göstermelidir.
İnsanı kıskançlıktan kurtaran yol şudur:
Kişi, ne hanımının yanına başka erkekleri sokar, ne de hanımını çarşılara bırakır.
Allah'ın Resülü (s.a.v.) kızı Fatıma'ya sordu:
- "Kadın için en hayırlı şey nedir? Fatıma:
- Ne onun erkeği, ne de erkeğin onu görmesidir." Bu cevap üzerine Allah'ın Resülü, sevincinden kızı Fatıma'yı kucaklayarak şu ayeti okudu:
"Bu peygamberlerin hepsi de birbirinden gelme tek zürriyettir. " 
(Al-i İmran: 34)
Bu mübarek hareketleriyle, Fatıma'nın sözünü makbul ka­bul etiğini ilan ediyordu.


Aşırı Kıskançlık
Allah'ın Resulü (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde:
"Gayretin bir kısmı vardır ki, Allahü Teala ondan dolayı buğzeder. O da bir kişinin, şüphe olmadığı halde hanımını kıskanmasıdır," buyurmaktadır.
Çünkü böyle bir kıskançlık Kur'anda bizim için yasaklanan kötü zan hükmüne giriyor. Halbuki zannın bir kısmı ise gü­nahtır.
Hazret-i Ali (r.a.) buyurdu: .
- Sakın lüzumsuz derecede eşini kıskanma. Zira böyle yaptığın takdirde kendini haklı çıkarmak için ona kötülük nis­bet etmek ve çamur atmak mecburiyetinde kalırsın.
Allah'ın Resulü, ortada şüphelenecek bir durum yokken kadınların gizli taraflarını araştırmayı yasaklamıştır.
Allah'ın Resulü (s.a:v.) Tebük'ten dönerken Medine'ye gir­meden önce ashaba:
"Sakın geceleyin gidip hanımlarınızın kapılarını çalmayın," buyurdu.
Hazreti Cabir şöyle rivayet etmektedir:
Tebük seferinden Medine'ye avdet ettiğimizde geceleyin sabahı beklemeksizin evlerimize kavuşmak için acele ettik. Bunun üzerine Allah'ın Reslilü: "Sakınınız, yavaş olunuz. Ta ki geldiğimiz haberi Medine'ye gitsin. Kadınlar kirlerini temizlesinler" buyurdu.

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri 

Blogger tarafından desteklenmektedir.