Header Ads

Kadın sadece evinde ve sadece eşi için süslenmelidir

Kadın sadece evinde ve sadece eşi için süslenmelidir
Kadın sadece evinde ve sadece eşi için süslenmelidir

Kadının kocasına karşı süslenmesi, sokağa süslü ve güzel elbiselerle çıkmaması konusunda, İslam'da Evlilik ve Mahremiyetlerinde şöyle deniliyor:
"Kadın efendisinin karşısında güzel elbiselerini giyerek, ziy­netlerini takınıp, güzel kokular sürünmeli, lüzum eden tuvale­tini yaparak kendisine ve evinin içerisine çeki düzen vermelidir. Bunu evinin içinde yaparak hürmet ve muhabbetini yalnız efendisine ve yalnız yuvasına hasretmelidir. Zira bu hak efendi­sine aittir."
"Evinde eski, yağlı, kirli ve pis kokulu iş elbiselerini giyerek efendisinin karşısına çıkmamalıdır. Çünkü böyle hallerde ko­canın tiksinerek aralarındaki muhabbet ve sevgisinin zail ol­masına sebep olur."
"Kadınlar daima süslenecekleri zaman şer'i şerifin tarifi üzere süslenmeli ve bunu da evinin içerisinde yaparak Peygamber Efendimizin menettikleri şeylerden de sakınmalıdır."
"Kadın sadece kocası için olmak üzere kına kullanması yü­züne allık pudra sürmesi, sürme çekmesi ve güzel kokular sü­rünmesi başlıca ziynetlerindendir. Bunları kullanmasında bir mahzur olmayıp bilakis sevap vardır. Hz. Aişe (r.a.) validemizden buna dair hadis rivayet edilmiştir."
Sokağa çıkan, gezmeye giden kadınların koku sürünerek dışarıya çıkması memnüdur. Güzel kokunun cinsi teheyyüçler üzerindeki tesiri malumdur. Onun için Peygamberimiz (s.a.v.) bir Hadis-i Şeriflerinde:
"Harama bakan her göz, göz zinası yapmış olur. Bir kadın güzel koku sürünüp - erkekler arasından geçerse, yahut erkeklerin bulunduğu yere gelirse, göz zinası günahı kazanır." buyurmuştur.
Peygamberimiz buyuruyorlar ki:
"Cennete muttali oldum (baktım). Gördüm ki, cennet ahalisinin en azını kadınlar teşkil ediyorlar. Bu du­rum karşısında sordum:
Kadınlar nerede?
Cennet hazini bana şu cevabı verdi:
Onları, iki kırmızı, yani altın ve boyalı elbiseler cennetten meşgul etti."
Allah'ın Resülü (s.a.v.) bu sözüyle ziynet takılarını ve süslü elbiseleri kasdetmektedirler.
Süs erkeklerin şehvetini harekete geçireceğinden, kadın sa­dece kocası için süslenmeli ve bu süsle asla dışarı çıkmamalıdır. Çünkü süs aynı zamanda güzelliğini ortaya çıkarır. Böylece karı-koca arasında sevgiyi artırır. Kadın en­damlı ve güzel olabilir. Buna rağmen yine de süslenmelidir. Temiz ve süslü kadın kocasının gönlünde taht kurar. Kocası nasıl beğeniyorsa evde öyle giyinmelidir. Onun hoşlanmadığı şeylerden şiddetle kaçınmalıdır. Süslenmedeki bir kusuru ko­casının dikkatini çeker ve bunun neticesi olarak başka bir kadına gözü takılırsa, kusurun büyüğü kadına aittir. Süs güzel­dir ama, onun aşırısı da kötüdür. Kirlipaslı olmayıp tabi şekilde süslenmelidir. Bir yolculuktan gelecek olan kocasını dağınık bir elbise ile karşılayan kadına karşı kocasının ilgisi de ona göre olacaktır. Akıllı bir kadın asla böyle hareket etmez.
Başka bir hadis-i şerifte şöyle buyuruluyor:
"Koku sürünüp camiye giden kadın o kokuyu yıkayıp gidermedikçe namazı kabul olunmaz."
Kadının koku sürünmesinin yasaklanmasının sebebi belli­dir. Koku, şehveti tahrike vesile olan şeylerdendir.
Mescide giderken haram olan koku; çarşıya, komşuya, pa­zara giderken de haramdır. Hatta günah bakımından öbürün­den daha da büyüktür. İbni Hacer El-Heytemi şöyle demektedir.
"Kadının süslenerek, koku sürünerek evinden dışarı çıkması kocası müsaade etse de büyük günahlardandır."
. 
. 
Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri 
Blogger tarafından desteklenmektedir.