Header Ads

Kendi ağzından Mimar Sinan

Kendi ağzından Mimar Sinan
Kendi ağzından Mimar Sinan



"Padişahı'nın aciz duacısı Abdülmennan oğlu Sinan,Devlet-i Osmaniye'de dört padişaha hizmet ile müşerref olup sanatım ve hizmetimle müslümanlara faideli nice eserler kılmak nasib oldu.Dört padişahın ilki Arab ve Acem fatihi Yavuz Sultan Selim Han Hazretleridir.

Bu hakir, Sultan Selim Han'ın Kayseri Sancağı'ndan devşirilen kullarının evveli olmuştum. Acemi ocağında dülgerlik ile üstad hizmetinde sebat edip, hizmet gözledim. Arab ve Acem memleketlerinde uğradığımız her köşk kubbesinden ve harabelerden bir misal hasıl edip, yine İstanbul'a dönerek zamanın âyânına hizmetle meşgul olup, kapuya çıktım.



Sultan Süleyman Han Hazretleri, Acem diyarında sefer eyleyip Van gölü kenarında düşmanla cenk mukarrer olunca Vezir-i Azam Lütfi Paşa gemiler inşa olunup, gölün öte yakasındaki düşmandan haber almak istedi. Bu işi hakire sipariş buyurdular.Allah'ın inayetiyle şartlar müsaid değil iken yoldaşlarım ile gayret edip, az zamanda üç kadırgayı, yelkenleri, demirleri ve kürekleri ile eksiksiz tedarik ettik.Paşa Hz. kaptanlığını dahi uhdemize havale kılınca yoldaşlarım ile düşman askerinden haberler getirerek Paşa Hz.'nin iltifatlarına mazhar olduk.

Sultan Süleyman Han, Karabuğdan'a sefer kıldılar. Pirut suyu kenarına geldiklerinde asker geçmeye köprü lazım oldu. Nice kimseler köprü yapmaya gayret ettiiseler de, zemin batak olduğundan yaptıkları yıkıldı, aciz kaldılar. Merhum Lütfi Paşa, padişah huzurunda binayı ancak bu Sinan kulunuz yapar, dedikte bu hakire emir ve ferman olundu. Padişahın duası bereketiyle su üzere ongün içerisinde bir latif köprü binası nasib oldu. İslâm askeri selametle geçtiler.

Allahu Teala'nın hikmeti mimar-ı acem vefat edip mimarlık makamı boş kaldı. Âyân " Mimar, bu fenne vakıf üstad-ı kamil ola" deyince, Lütfi Paşa;" Mimar-ı Haseki olan Sinan şubaşı olmak gerektir. Andan gayri bu işe Kâdir kimse olmaz." demişler. O vakit yeniçeri ağası hakiri çağırtıp;" Paşa hazretleri seni mimar etmeye karar verdi " dediler. Hakir dahi nice camiler bina edip dünya ve ahirette nice hayırlara vesile olması düşüncesi ile kabul ettim."

(Tezkiratü'l-Bünyân)
Blogger tarafından desteklenmektedir.