Header Ads

''Ömer (r.a.) yanlış yaptı, kadın doğru söyledi'' ve mehir de sınır var mı?

''Ömer (r.a.) yanlış yaptı, kadın doğru söyledi'' ve mehir de sınır var mı?
''Ömer (r.a.) yanlış yaptı, kadın doğru söyledi'' ve mehir de sınır var mı?

Kadın mehir hakkını kullanırken ona bir sınırlama getirilmiş midir acaba? Yoksa dilediği kadar tâyin edip isteyebilecek midir? 

Mehrin miktarı hususunda, az veya çok bir tâyin bahis mevzuu değildir. Nitekim Hazret-i Ömer (r.a.), kadına verilen mehrin azamî/maksimum miktarını tâyin etmek ister ve bu maksatla bir hutbelerinde,"Kadınlara mehir verirken ifrata/aşırıya  gitmeyin"der. Bunun üzerine, cemaatten, onu dinlemekte olan bir kadın şöyle itiraz eder: 'Ey Ömer, der, senin buna hakkın yok. Zira âyet-i kerimede Cenâb-ı Hakk, 'Birisine yüklerle (mehir) vermiş olsanız bile, onun içinden bir şey almayın' (S. Nisa, 20) buyurmuştur. Hz. Ömer (r.a.)"Ömer yanlış yaptı, kadın doğru söyledi" der ve  kadını haklı bulur ve kararından vazgeçer.


Binaenaleyh kadın, mehirde dilediği miktarı tâyin edebilir, isteyebilir. Ancak münâsip olan, karşı tarafın darda bırakılmadan ödeyebileceği miktarın kararlaştırılmasıdır. 
Asr-ı Saadette mehir olarak hurma bahçesi verildiği gibi, hiçbir mala sahip olmayıp da evlenmek isteyen erkekler, Kur'ân-ı Kerim'den ezber bildikleri sûreleri eşlerine öğretmek suretiyle mahirlerini ödemiş ve nikâhlanmışlardır. 
Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz de, "Nikâhların en hayırlısı, en kolay olanıdır" (S. Ebî Dâvud. Nikâh, 32) buyurarak nikâhı imkân nisbetnde kolaylaştırmak gerektiğini ifade etmişlerdir. Ancak evlenme kolaylaştırılırken kadının hukuku da zayi olmamalı, onun tâyin olunan mehri garanti altına alınmalıdır.
Blogger tarafından desteklenmektedir.