Header Ads

Saatte on kelime söyleyen Türk Ordusu

Saatte on kelime söyleyen Türk Ordusu
Saatte on kelime söyleyen Türk Ordusu


Eski Türklerin gürültüden nefret ettikleri ve sükûnetliğe hayranlıkları bir çok Batı menbâlarında/kaynaklarında bile akisler/yankılar bırakmış millî bir husûsiyetimizdir. Hatta ilk Osmanlılar devrinde askerlerin saatte on kelimeden fazla söz söylemeleri yasaktı. On birinci kelimeyi söyleyen ceza görürdü. Şikârî'nin Karaman tarihinde buna ait bir fıkra vardır. Milâdın ondördüncü asrının sonlarında Osmanlı Sultanı Birinci Murâd-ı Hüdâvendigâr'la damadı ve Karaman hükümdarı Sultân Alâaddin arasında geçen muharebelerin birinde Osmanlı ordusu Akşehir'i zaptetmişti. Asker şehre girdi; bu vaziyeti Şikâri şöyle anlatıyor:

"Cümle şehir halkı nimetlerini ortaya döküp askerlerle beraber baba-oğul gibi yediler. Askerin hiç birisi başını bile kaldırıp yukarı bakmazdı. Zirâ askerler bütün tenbihli idiler. Bunların saatte on söz söylemekten başka hakları yoktu! Bütün sükût ettiler. On sözden fazla söyleyen için ceza olunur idi." Meşhur Antakya Yâkubî Patriği Süryanî Mikâil'in "Vakayiname" sinde eski Türkler hakkında:



"Hep sükût ederler, uzun sözden hoşlanmazlar" deniliyor, yine aynı kaynakta Türklerin hayvanlarını bile sessizliğe alıştırdıklarından bahsedilirken:

"Ordugâhların da atlar, öküzler, koyunlar bulunduğu halde, sessizce ilerleyip gürültü patırtı çıkarmadan konaklarlar" cümlesine tesadüf ediyoruz. Eski Türk ordularının at nallarının altına kösele çakılma âdeti de işte böyle izah edilir. Bu vaziyet, bugünkü orduların bile varmak istedikleri bir askerî terbiye seviyesidir.

****

HARAM YEMEYEN ORDU

Osmanlı Ordusu, Mısır seferine giderken, Gebze yakınlarındaki bağlık-bahçelik bir arazide mola verdiğinde, Yavuz Sultan Selim'in bütün askerlerin heybelerini arattığını ve hiç birinde meyve cinsinden bir şey çıkmaması üzerine ellerini kaldırıp:

"Allah'ım sonsuz şükürler olsun. Bana haram yemeyen bir ordu lütfettin. Eğer askerimin içinde tek bir kişi sahibinden izinsiz bir meyve koparıp yeseydi ve ben bunu haber alsaydım, Mısır seferinden vaz geçerdim" diyerek Rabbine sonsuz hamdü senalarda bulunduğunu biliyor muydunuz?


****

İÇİ YİVLİ TOPLAR VE ECDADIMIZIN SIZLAYAN KEMİKLERİ

Yavuz Sultan Selim Han'ın Ridaniye Muharebesinde, babası Sultan II. Bayezid'in icadı olan "içi yivli toplar"ı kullanarak büyük başarılar elde ettiğini...

Bugün ise bizlerin hala II. Bayezid'in bu büyük icadını, tarih kitaplarımızda: "Yivli top 1868de Almanlar tarafından icad edildi" diye okutma gafletini göstererek ecdadımızın kemiklerini sızlattığımızı biliyor muydunuz?
Blogger tarafından desteklenmektedir.