Header Ads

''Vahdettin hain'' mi dediniz?

''Vahdettin hain'' mi dediniz?
''Vahdettin hain'' mi dediniz?

ATATÜRK'TEN GEÇ GELEN İTİRAF: Yine Şahbaba'da yer alan bir anekdot, Atatürk'ün Vahdettin hakkında Nutuk'ta söylediklerinden çok farklı bir tutumundan sözediliyor Hamdullah Suphi Tanrıöver'den nakledilen anekdot şöyledir: Vahdettin'in ölüm haberi geldiğinde Adana'da bulunan Atatürk'ün sofrasında Hamdullah Suphi de vardır Atatürk, "Çok namuslu bir adam öldü İsteseydi Topkapı'nın bütün cevahirini götürür ve öyle bir ordu kurup geri dönerdi ki " 



Babası Vahdettin'in kederden öldüğünü anlatan Sabiha Sultan" Babamla, Mustafa Kemal arasında konuşup mutabık kaldıkları hususlar vardı. Yegane gayeleri vatanın istiklali idi Babam sonradan Mustafa Kemal Paşa'nın kendisini ve imparatorluğu hain insanlar gibi göstermesinden çok müteessir olmuştur Nitekim bu keder o kadar devamlı olmuştur ki, bir gece beyninde bir damar kopması hayattan kendisini ayırmıştır" diyor 


Atatürk'ün manevi kızı Ülkü İnan'ın kızı Arı İnan'ın Çağdaş Yayınları tarafından neşredilen "Tarihe Tanıklık Edenler" isimli kitabında da Sultan Vahdettin'den Atatürk'le ilgili ilginç anekdotlar yer alır Kitapta Son Osmanlı Sadrazamı Ahmet Tevfik Paşa'nın oğlu İsmail Hakkı Okday'la yapılan geniş bir söyleşi yer aldı Anadolu'ya geçmeden önce İstanbul'da saraydaki Erkan-ı Harbiye şubesini idare eden Okday bakın neler anlatıyor: "1920-1921 Anadolu'da Kuva-yı Milliye teşkil edilmiş, Yunanlılarla harp ediyordu O esnada padişah, her cuma namazdan sonra odama gelirdi Askeri durum hakkında malumat alırdı ve ne vakit milli ordumuz zafer kazansa, 'Elhamdülillah, ordularımız, İslam orduları muzafferdir" diye seviniyordu Mustafa Kemal Paşa'yı takdir ediyordu O zamanlarda durum hakkında malumat aldığında "Anadolu'dan gazete getirtebilir misin" dedi bana Getirtiriz dedim ve Hakimiyeti Milliye ve Yeni Gün gazetesi getirdik Yeni Gün gazetesini Yunus Nadi Bey neşrediyordu Hakimiyet-i Milliye hükümet gazetesi idi İki gazete de padişahın aleyhinde makale yazardı Bunları büyük bir alaka ile okurdu Bunu, Sadrazam Damat Ferit Paşa haber alınca men etmek istedi Padişaha artık gazete verilmemesi için emir verdi Tabii biz aldırmadık Fakat Damat Ferit ısrar etti ve beni Büyükada'ya sürdüler " 



''Dilini koparırım senin" 

Devamını sadece abonelerimiz okuyabilirler. Abone iseniz devamını okumak için buraya tıklayınız. Abone olmak için buraya tıklayınız.
Blogger tarafından desteklenmektedir.