ABD'nin dış siyaseti tamamen Yahudi Lobisinin elindedir. Hedefleri Büyük İsrail Devleti'dir.
ABD'nin dış siyaseti tamamen Yahudi Lobisinin elindedir. Hedefleri Büyük İsrail Devleti'dir. |
"Mısır Irmağından büyük ırmağa, Fırat nehrine kadar bu diyarı senin zürriyetine verdim."
Tekvin, 15/18
ASLINA BAKILIRSA, bölgedeki ABD'nin çıkarları İsrail'in çıkarlarıyla örtüşüyordu. Kaçınılmaz bir zorunluluktu bu. işte bu örtüşen çıkarlar da kaçınılmaz bir şekilde Türkiye'ye İsrail'i dayatıyordu. ABD başkanlarından Carter'ın "İsrail'in başarısı politik bir mesele değildir. Olması şart olan bir inançtır" sözü ABD'nin İsrail'le olan ilişkisini gözler önüne seriyordu. Şöyle diyordu Carter: "İsrail'i üzeceğime politik hayatıma son vermeyi tercih ederim." (Middle East Contemporary Survey, Colin Legum, sh. 30)
ABD Parlamentosu'nda yaklaşık 20 yıl senatörlük yapan Paul Findley, ABD dış politikasının belirlenmesinde Yahudiler'in ne denli belirleyici olduğunu anlatan ABD'de İsrail Lobisi adlı kitabında son derece çarpıcı bazı gerçeklerin altını çiziyordu. Arap-İsrail anlaşmazlığının çözümü için özel bir çaba sarfeden ve bu amaçla İsrail işgali altındaki Lübnan'da bulunan Sabra, Şatilla, ve Tel-Zaatar kamplarını yakından inceleme gereği duyan Findley, Yahudi lobisinin yoğun ve ısrarlı kampanyası dolayısıyla sonunda seçimleri kaybetmişti. Nitekim İsrail lobisinden bir yetkili bu olayı şöyle değerlendiriyordu:
"Sonunda Findley'i defettik. Rakibi Durbin'in harcadığı 750 bin doların 685 binini biz Yahudiler'den topladık ve onu defettik."
İsrail Lobisi ile kararlı bir mücadeleye girmekte gecikmeyen, Findley, Lobi ile ilgili bütün kuruluşların faaliyetlerini tüm imkanlarını kullanarak araştıracaktı. Yaklaşık iki yıl süren araştırmasında Findley, ABD dış politikasının neredeyse Yahudi lobisi tarafından yönlendirildiğini iddia ediyordu. Kitabı tamamen bunların kanıtlarıyla dolu olan Findley, Demokratların İllionis vali adayı Adlai E. Stevenson'un başına gelenleri şöyle yazıyordu:
"Stevenson, İsrail'in işgal ettiği topraklarda yerleşim bölgeleri oluşturmasını engellemeye çalışan bir de tasarı hazırlamıştı. Bu olay hem Carter hem de Reagan yönetimlerince yasadışı ve barışın önündeki en önemli engellerden biri olarak gösterilmişse de, yönetimler kınama mesajları yayınlamaktan başka hiçbir şey yapmamışlardı. Stevenson hazırladığı tasarı ile, İsrail yeni yerleşim bölgeleri kurmaktan vazgeçinceye kadar, yapılması düşünülen 150 milyon dolarlık yardımın dondurulmasını öneriyordu. Yardım tamamen dursun demiyor, sadece o yıl yapılması kesinleşen 2.18 milyon dolarlık yardımın bir kısmı dondurulsun diyordu. Tasarı hakkında konuşurken, Stevenson, İsrail'in aldığı Amerikan yardımının Amerika'nın tüm ülkeler için ayırdığı yardım bütçesinin yüzde 43'ünü oluşturduğunu özellikle vurgulamıştı:
Devamını sadece abonelerimiz okuyabilirler. Abone iseniz devamını okumak için buraya tıklayınız. Abone olmak için buraya tıklayınız.