Header Ads

ABD Başkanı Bush, 11 Eylül saldırılarını canlı izledi. CIA saldırıları engellemedi, sadece can kayıplarını minimize etti.

ABD Başkanı Bush, 11 Eylül saldırılarını canlı izledi. CIA saldırıları engellemedi, sadece can kayıplarını minimize etti.
ABD Başkanı Bush, 11 Eylül saldırılarını canlı izledi. CIA saldırıları engellemedi,
sadece can kayıplarını minimize etti.


(...)



İkiz Kulelerde 30-40 bin kişi bulunduğunu ve her Kulenin 110 kata sahip olduğunu varsaydığımızda, ilk crash'ın(çarpmanın) vuku bulduğu saatte her katta yaklaşık en az 136 kişi bulunuyor olmalıydı. Birinci Boeing kuzey kuleye 80. ile 85. katları arasında çarpmıştır. Bu katlarda bulunanlar çarpışma anında ya çarpışmanın etkisiyle ya da patlamanın neticesinde ölmüşler. Üst katlarda bulunan kişiler, yangın yukarıya doğru ilerlediği için kapana kısılmışlardı. Bazıları yangından ölmektense dışarıya atlamayı tercih etmiştir. Sonunda yapı yıkılmıştı. Demek ki çarpışmanın vuku bulduğu katta ve onun üzerindeki otuz 30, katta bulunanların hepsi ölmüştür. Ortalama hesaba göre ölü sayısı en az dört 4 bin 80 olmalıydı.



Oysa 9 şubat 2002 tarihli resmi bilançoya göre, New York'ta vuku bulan iki saldırıda toplam 2 bin 843 kişi ölmüştür. (bu rakama Boeingin mürettebatı ve yolcuları, kulelerin yıkılmasından dolayı ölen polis ve itfaiyeciler ve kulede bulunan kişiler dahildir).[26] Bu rakam, ilk ortaya atılan ihtimallere göre çok düşüktür ve görünenin tersine saldırıların, büyük ölçekte insan kaybını hedeflemediklerini düşündürmektedir. Tam tersine özellikle üst katlarda bulunan çalışanların, söz konusu saatte, bürolarında bulunmaması için önceden bir müdahale yapılmış olmalıdır.



Böylece, İsrail gazetesi Ha'aretz, elektronik mesaj konusunda lider bir firma olan Odigo'nun saldırıların gerçekleşmesinden iki saat önce New York'taki saldırılar hakkında bilgi içeren anonim uyarı mesajları aldığını açıklamıştır. Bunlar, firmanın müdürü Micha Macover tarafından teyit edilmiştir.[27] Ne kadar herkes bunları aynı derecede ciddiye almamış olsa da kuzey kulede bulunanlara her türlü uyarılar gönderilmiş olabilir.



Burada Oklahoma City'de 19 Nisan 1995'te vuku bulan saldırıya benzer bir şemayla karşı karşıyayız. O gün Federal bina Alfred P. Murrah'da çalışan memurların büyük bir kısmı, öğleden sonra izinli olmuşlardı ve böylece bombalı araba saldırısı yalnızca 168 kişinin ölümüne neden olmuştu. Bugün, bu saldırının FBI'ın içine sızdığı aşırı sağcı bir örgüte ait milisler tarafından gerçekleştirildiğini bilmekteyiz.[28]



Oklahoma City'de FBI, haberini aldığı bir saldırının gerçekleşmesine izin vermişti; kayıpları sınırlamakla yetinmişti.

Şimdi başkan George W. Bush'un şu tuhaf ifadesine bir bakalım. Orlando'da, 4 Aralık'ta yaptığı bir mitingdeydi.[29]

Soru: Sayın Başkan, her şeyden önce ülkemiz için ne kadar çok şey yaptığınızı bilemezsiniz. Soruma gelince, terörist saldırıyı haber aldığınızda neler hissettiniz?

Başkan George W. Bush: Teşekkürler Jordan. Biliyor musunuz Jordan, bu terörist saldırının beni ne hale soktuğunu söylesem inanmazsın. Florida'daydım. Bir sınıfta okuma öğrenimi konusunda çok etkili olan bir programdan bahsediyordum. Sınıfa girme saatinin gelmesini beklerken sınıfın dışında oturuyordum ve kuleye çarpan bir uçak gördüm, tabi televizyon açıktı. Ben de bir zamanlar pilot olduğum için ah, bu korkunç bir pilottur dedim. Korkunç bir kaza söz konusudur dedim. Ama [o an sınıfa] götürüldüm ve bunu düşünecek vaktim olmadı. Sınıfta oturuyordum ki genel sekreterim Andy Card, bakın kendisi şu ileride oturuyor, içeri girdi ve bana "ikinci bir uçak kuleye çarptı, Amerika'ya saldırıldı" dedi.
Aslında Jordan, ilk başta ne düşüneceğimi bilemedim. Biliyorsunuz, Amerika'nın bir saldırıya maruz kalabileceği fikrinin hiç olmadığı bir dönemde büyüdüm -muhtemelen babanız veya anneniz de benim gibi düşünüyorlardı. Bu kısa arada, saldırıya maruz kalmanın ne anlama geldiğini derin derin düşündüm. Biliyordum ki bunun bir saldırı olduğunu [teyit eden] bütün bilgiler elimde bulunduğu zaman, Amerika'ya çatanın bedeli cehennem olacaktı. (Alkışlar)".

Böylece bizzat kendi ifadesiyle ABD Başkanı, birinci crash/çarpma gerçekleşmeden birinci çarpışmanın görüntülerini görmüştü. Bu görüntüler, Jules ve Gedeon Naudet kardeşlerin tesadüf eseri çektikleri görüntüler olamaz. İki kardeş, bütün gün Dünya Ticaret Merkezi'nde çekim yapmak için kalmışlardı ve videoları Gamma Ajansı tarafından 13 saat sonra yayınlanabilmişti. Demek ki burada, söz konusu olan, ziyaretinden dolayı ilkokulda hazırlanan güvenli iletişim odasında vakit kaybetmeden kendisine aktarılan gizli görüntülerdi. Demek ki US(Birleşik Devletler) istihbarat servisleri birinci saldırıyı çekebildiklerine göre bu saldırının haberini daha önceden almışlardı. Bu durumda neden vatandaşlarını kurtarmak için hiçbir şey yapmadılar?



Bilgilerimizi özetleyelim: Teröristler yerde lojistik destekli ekiplere sahiplerdi. Bir ya da iki balizi/sinyal yayıcıyı çalıştırdılar, insan kaybını azaltmak için kulelere haber verdiler ve üç binayı da dinamitlediler. Bütün bunları da dikkatli olduğu kadar pasif kalan istihbarat servislerinin gözü önünde yaptılar.

Böylesi bir operasyonun Afganistan'daki bir mağaradan, bir avuç İslamcı tarafından yapılması mümkün müdür?


Dehşetengiz Hile
Thierry Meyssan

Med-Cezir Yayınları
Eylül 2002
Çeviren: Ayşe Meral


Kitabın Orijinal adı
11 Septembre 2001
L'effroyable Imposture


Dipnotlar:


26-Dünya Ticaret Merkezi de ölenler hakkında bildirilen son rakam 2 843'dür, ,4s-sociated Press, 9 Şubat 2002. Bu rakam New York Belediyesinin öne sürdüğü rakamdır. Basın ajansı ise 2 799'dan daha az ölü olduğunu öğrenmiştir.


27-Ha'aretz, 26 Eylül 2001, http://www.haaretzdaily.com/. Bu haber, Daniel Sieberg tarafından CNN'de tekrar verilmiştir: FBI Probing "Treating" Message, Firm Says (28 Şubat) http://www.cnn.com bkz. bir de Instant Messages To Israel Warned of WTC Attack, yazan Brian McWilliams, in Newsbytes, 27 Eylül ve aynı yazarın ertesi günü yayınladığı Odigo Clarifies Attack Messages http://www.newsbytes.com Bu haberi El -Cezire muhabiri, saldırıların Mossad tarafından yapıldığını göstermek için değiştirerek kullanmıştır; bu muhabire göre Mossad İkiz Kulelerde çalışan Yahudilere saldırılardan önce haber vermiştir. Katar televizyon kanalı, yanlış haber yayan bu muhabiri hemen işten çıkarmıştır.


28-A Force upon the Plain: the American Militia Movement and the Politics of Hate, yazan Kenneth Stern, Simon & Schuster yay., 1996. Bkz. The Secret Life of Bill Clinton: the Unreported Stories adlı eserin birinci bölümüne, yazan Ambrose Evans-Pritchard, Regnery Plubishing, 1997.





29-Remarks by the President in Town Hall Meeting, Orange County Convention Center, Orlando, Florida: http://www.whitehouse.gov/news/rele-ases/2001/12/print/20011204-17.html
Blogger tarafından desteklenmektedir.