Header Ads

BOP tıkır tıkır işliyor, Haritalar değişiyor: Suriye de düşünce sıra İran ve Türkiye'de. Bu günleri önceden söylemişlerdi; 22 ülkenin rejimleri ve sınırları değiştirilecek

BOP tıkır tıkır işliyor, Haritalar değişiyor


Kuzey Afrika’da ve Orta Doğu’da olup bitenleri anlayabilmek için, ABD tarafından sekiz yıl önce devreye sokulan Büyük Orta Doğu Projesi’ni bilmek gerekiyor...
Biz Büyük Orta Doğu Projesi (BOP) deyip geçiyoruz ama; bu projenin tam adı “Genişletilmiş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi ile Müşterek Bir Gelecek ve İlerleme İçin Ortaklık İnisiyatifi...” 
Projeyi dünyaya ilk duyuran kişi ise Amerika Birleşik Devletleri’nin 43. Başkanı George W. Bush...



***

Projenin amacı; petrol zengini Müslüman ülkelere demokrasi ihraç etmek, bölgenin kontrolünü ele geçirmek ve bu zengin pazarların serbest rekabete açılmasını sağlamak...
Proje, Batı’da Fas’ın Atlantik kıyılarından, Doğu’da Pakistan’ın kuzeyindeki Karakurum yaylalarına...
Kuzey’de Türkiye’nin Karadeniz kıyılarından, güneyde Aden ve Yemen’e kadar uzanan bir bölgeyi kapsıyor...
Projenin bizim için önemi ise, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Eş Başkan” ilan edilmesi...
Ve daha sonra AKP yöneticileri tarafından yalanlansa da, kendisinin bunu tam 34 farklı yerde yaptığı konuşmada gururla ifade etmesi...
***



BOP’un, ABD’nin Müslüman ülkelerini dönüştürmeye yönelik bir operasyon planı olduğunun anlaşılması üzerine Başbakan Erdoğan, 13 Ocak 2009 Salı günü partisinin grup toplantısında aynen şunları söyledi:
“Büyük Orta Doğu Projesi’nin amaçları ve Türkiye’nin üstlendiği görev bellidir. BOP, Orta Doğu’da barışı sağlamak için kurulmuştur ve bölgenin ekonomik kalkınmasına, özgürlüğüne, kadın haklarına yönelik iyileştirmeleri hedeflemektedir. BOP çerçevesinde Türkiye de Eş Başkanlık görevini üstlenmiştir. Ama bu, şu anda zaten doğmadan ölen bir proje durumuna düştü. Bunu kalkıp ikide bir, gerek ana muhalefeti gerek yavru muhalefeti, bu şekilde kullanıyor. Bunun bizi bağlayıcı yanı yok. Bu konuyla ilgili olarak bizi bağlayan, Tayyip Erdoğan’ın attığı bir imza yoktur. Bu sadece insani olarak bizim üstlendiğimiz görevdir.” 
***


Başbakan iki yıl önce, “doğmadan ölen proje” dedi ve herkes de BOP’un gerçekten tezgâhtan kaldırıldığını düşündü ama... ABD bu konuda oldukça kararlıydı... Kararlılığı da dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın 7 Ağustos 2003 tarihinde Washington Post gazetesinde yayınlanan yazısı gözler önüne seriyor:
Rice bu yazısında bölgede bulunan 22 devletin rejiminin, sınır ve haritalarının değiştirileceğini, Türkiye’nin de bunların içinde olduğunu anlatıyordu!


ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi ile beş temel hedefi vardı:


1- Orta Doğu’nun kontrolünü ele geçirmek.
2- İsrail’in güvenliğini garanti altına almak.
3- Zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarının denetimini sağlamak.
4- Avrupa Birliği, Çin ve Japonya’yı bölgedeki ekonomik zenginliklerden uzak tutarak, rekabette öne geçmek.
5- Var olduğunu iddia ettiği “İslâmi terör”ü bitirmek...
***

İşte böyle...

Televizyonlarda kesilen ahkâmlara aldırmayıp; arkanıza yaslanın, Tunus’u ve Mısır’ı dönüştüren...
Yemen’de ve çok sayıda Arap ülkesinde devam eden... 
Libya’da iç savaşa yol açan “halk hareketleri”ni bir daha düşünün...
Ve şu sorunun yanıtını bulmaya çalışın:
Rice’ın sözünü ettiği ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 22 devlette rejim ve haritalar değişecekse...
Kuzey Afrika’yı ve Arap ülkelerini kavuran halk hareketleri, bu operasyonun bir parçasıysa...
Türkiye’nin yeni rejimi ne olacak, sınırlarımız nasıl değişecek?

Mustafa Mutlu


_________________



ABD ve İngilizlerin yeni Orta Doğu planı tıkır tıkır işliyor

Türkiye’nin sınırlarına yeni komşular(!) yerleşiyor. Irak’ın kuzeyinden sonra Suriye’nin kuzeyi de Kürtlerin eline geçti. PKK’nın uzantısı olan PYD’nin eşbaşkanı Salih Müslim, bölgeye hakim olduklarını ilan etti.

Gelişmeye karşı hazırlanmıştık
Suriye’deki Kürt bölgelerinin yönetimi PKK’nın uzantısı PYD’nin (Demokratik Birlik Partisi) kontrolüne geçti. PYD Eş Başkanı Salih Müslim, bu gelişmeye hazırlıklı olduklarını anlatarak, “Tedbirlerimizi baştan aldık. Halkımızı örgütledik. Bu Afrin’le başladı, Kobani’ye yayıldı” dedi.


Bölgenin adı Batı Kürdistan
Bölgedeki Kürtlerin, devlete ait kurum ve kuruluşlara el koyduğunu ifade eden Müslim şunları söyledi: Halk güvenlik güçlerini dışarıya çıkarttı ve kendi kendini yönetiyor. Aynı durum sonra Derik’te de çıktı. Biz bölgeye Batı Kürdistan diyoruz. Bizim isteğimiz demokratik özerklik..


Kürdistan için deniz göründü!
ABD ve İngiltere’nin planladığı dört parçalı Büyük Kürdistan için deniz göründü! Suriye güçlerinin çekilmesiyle birlikte, ucu Akdeniz’e dayanan Türkiye’nin güney sınırı Kürtlerin kontrolüne geçti.

Kürdistan için deniz göründü
Kürdistan için deniz göründü
Batı Kürdistan  haritalara girdi
BOP kapsamında “Kürdistan”ın Suriye ayağı da tamamlanıyor. Ülkenin 877 kilometrelik Türkiye sınırı artık Kürtlerin ve terör örgütünün kontrolü altında.


Haber: Bilun ÇELİK

Bölgede oynanan oyunun gerçek amacı sonunda ortaya çıktı.



Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında çizilen harita, Kürtlerin ve PKK’nn Suriye’nin kuzeyine yerleştirilmesiyle hayat buluyor. Kürtler, Türkiye sınırına yakın Kobani, Afrin, Derik, Amude ve El Ayna’da tüm devlet kurumlarını ele geçirerek “Kürt bayrağı”, Abdullah Öcalan posterleri astı. Ele geçirdikleri bölgelerde giriş çıkışları denetim altına alan Kürtler, özerk bir yönetim talep ediyor. Böylece PKK ile mücadelede, Irak’la olan 331 km’lik sınıra, Suriye ile 877 km’lik bir sınırın daha eklendiği belirtiliyor. Toplamda 1208 kilometreye çıkan sınırın Türkiye’nin başını ağrıtacağı bildiriliyor. PKK’nın Suriye’deki kolu olarak tanınan Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) eş başkanı Salih Müslim, son gelişmeleri BBC Türkçe’ye değerlendirdi.
Haritalar Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında, daha derinde de Büyük İsrail Projesi kapsamında değiştiriliyor
Haritalar Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında, daha derinde de Büyük İsrail Projesi kapsamında değiştiriliyor 


Müslim planı açıkladı
Müslim, “Bizim Kürt toplumu olarak durumu bir okumamız vardı. Bu yüzden daha baştan beri tedbirlerimizi aldık. Halkımızı örgütledik, yerli komiteler oluşturduk. Bu da daha önceki çabamızın bir devamıydı. Bu süreçleri karşılamak içindi” dedi. Salih Müslim şöyle devam etti: “Örgütlü halk, örgütlü insanlar hangi durumlarla karşılaşırsa daha etkili olabilir. Çatışmalar yayılıyor, bütün Suriye’ye yayılıyor, neredeyse Kürt bölgelerine de ulaştı, çatışmalar kapıya dayandı. Bu çatışmaların bizim bölgelere sıçramaması için bu yerel komiteler devreye girdi. Halk kalktı, oradaki rejimin kurum ve kuruluşlarını dışarıya çıkardı. ’Biz kendi kendimizi yönetebiliriz, o güçteyiz’diyerek dışarıya çıkardı. Bu Afrin’le başladı, Kobani’ye yayıldı. Oradaki halk rejimin kurum ve kuruluşlarına el koydu, güvenlik güçlerini dışarıya çıkarttı ve kendi kendini yönetiyor. Aynı durum sonra Derik’te de çıktı. Şimdi halk artık bütün kurum ve kuruluşlara el koymuş durumda, kendini yönetiyor.” Müslim, “Biz bölgeye Batı Kürdistan diyoruz. Bizim isteklerimiz önceden belliydi. Biz demokratik çerçeve içinde, yani Suriye’nin bütünlüğü içinde, Kürt halkının anayasal olarak tanınması ve oradaki ulusal hakların (okuma, yazma, anadil gibi) verilmesini kapsayacak bir proje üzerinde dört yıldır çalışıyoruz. Buna da demokratik özerklik diyoruz. Bu sadece Kürtler için değil eğer onlar isterse diğer bölgeler için de geçerli olabilir tabii” diye konuştu.

İşi Barzani ayarlamış
PYD eş başkanı Salih Müslim, Irak Kürt Yönetimi’yle ilişkileri konusunda, “Mesud Barzani’nin davetiyle bölgemizdeki İki meclis oturdu, anlaştı. Bu çabayı harcadığı için teşekkür ediyoruz. Ama o hiçbir zaman bizim iç işimize girmedi” dedi. Müslim, “ Bizce felsefi olarak, ideolojik olarak PKK ile bir yakınlaşma vardır. Bunu biz de zaten açıkça söylüyoruz. Ama herhangi bir organik bağımız hiçbir kimseyle yok. Bir de birçok söylenti var. PKK’lılar dışarıdan geldi deniyor. Tek bir kişi bile dışarıdan gelmedi. Hepsi asılsızdır. Bizim kendi gücümüzle, kendi halkımızın gücüyle komiteler işi idare ediyor. Bu zaten son günlerde ilan edildi. Halk Savuna Birlikleri adı altında bazı birlikler oluşturuluyor.” Müslüm ayrıca, “Ben kimya mühendisiyim. İTÜ’den mezun oldum. Benim Türkçem o yüzden İstanbul Türkçesidir, Urfa Türkçesi değildir” ifadelerini kullandı.

25/07/2012
Türkiye'de Yeni Çağ Gazetesi

Haritalar Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında, daha derinde de Büyük İsrail Projesi kapsamında değiştiriliyor
Haritalar Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında, daha derinde de Büyük İsrail Projesi kapsamında değiştiriliyor  (kupür: Orta doğu Gazetesi)

Blogger tarafından desteklenmektedir.