Siyasal İslam, İslami parti, Necmettin Erbakan ve Mahmud Efendi. Kim bu filmin senaristi?
Siyasal İslam, İslami parti, Necmettin Erbakan ve Mahmud Efendi. |
Sizce Erbakan, Tansu Çiller ile koalisyon yaparken onun Sabetayist bir gizli Yahudi olduğunu, kocası Özer Uçuran Çiller'in de bir Tapınak Şövalyesi olduğunu biliyor muydu?
Ya da Erbakan'ları Çiller ile bile ortak hükümet kurmuş birileri, nasıl olur da DYP'ye ya da benzerlerine oy vermiş cemaatlere gâvur muamelesi yapabildi/yapabilir?
Haydi bunu da geçtik, şu "İslami parti" dedikleri şey nedir? Bunun fıkhını kim belirlemiştir? Bunun dayandığı şer'i deliller nedir? Gerçekten İslam'da böyle komedi bir düzen, böyle komik, gülünesi, saçma sapan, bilen bilmeyen herkesin seçebildiği, bilen bilmeyen herkesin seçilebildiği, kadın erkek herkesin seçip seçilebildiğ bir siyasi sistem var mıdır? Buna cevaz verenler "Kadının idaresi altındaki milletler yüz üstü sürünsün. Yüz üstü sürünsün. Yüz üstü sürünsün" hadis-i şerifini nereye koyacaklar?
Haydi bunu da geçin Merve Kavakçı'nın başörtüsü ile vekil olmasının İslami yönü nedir? Bunu başarabilselerdi İslam'a ve müslümanlara hizmet mi etmiş olacaklardı? Şimdi başörtülü kadınları vekil hatta bakan yapanlar iyi bir halt mı yapıyorlar? İslam'da kadınlar idareci olabilmekte midir?
Bütün bu samimiyetsiz uygulamalara, bu islami parti(!)nin kararlarına hangi fukaha fetva vermiştir?
Şimdi denilecek ki "İyi ama biz bir İslam devleti değiliz ki, bu yüzden taktik hareketler yaptık."
Biz de diyeceğiz ki,
1- Erbakan'ın hareket tarzına bakıldığında ne dar'ül islam ne de dar'ül harp fıkhını uyguladığını, ne de bunları doğru düzgün anlayıp bildiğini görüyoruz.
2- Erbakan'ın yılmaz destekçisi ve bazılarımızın Erbakan'ın onun emirlerine göre hareket ettiğini zan ettiği sözde Müceddid Mahmud Efendi'nin de bu memleketi İslam devleti kabul ettiğini biliyoruz. Mahmud Efendinin bağlısı gibi görünen aslında sadece ama sadece menfaatlerine bağlı sarıklı, cübbeli sakallı bazı ekran şovmeni sözde hocaların da bu ülkeyi İslam ülkesi ilan ettiklerini, Erbakan'ın arkasından "Evliya gibi adamdı. İslami bir partinin lideri idi. Emer'ül mü'minin idi. Efendi hazretleri de hep bunları söylerdi" dediğini duyuyoruz.
O halde, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Hatta bu nasıl bir bulama? Söz konusu olanın on milyonlarca müslümanın dünya ve ahiret saadeti hatta ebedi saadeti olduğunu tekrar hatırlatsak, ağzı ilimle konuşan, gönlü/kalbi münafık olan bu sözde hocalara bir tesiri olur mu? Ne dediklerini, neye sebep olduklarını dikkate alıp hallerini düzeltirler mi?
3- Öyle bir manzara gördük/görüyoruz ki, gerek ilmi, gerek siyasi kadroda, en başta gelen şahıslara, hatta kendini mürşid zan edip yığınları buna inandırmış Mahmud efendiye kadar hiç kimse ne yaptığını bilmemiş. Bu gün de bilmiyorlar. Tam bir bilinmezlik, tam bir kaos hakim...
Birileri artık Siyasal islam denilen ve üç beş kendini beğenmişin, üç beş megalomanın mesnedsiz-dayanaksız hareket tarzı üzerine kurulu bu sistemi sorgulasın. İslamda böyle bir şey yok! YOK! YOK!
Elli senedir heba edilen, halen de heba edilmeye devam edilen emeğin, zamanın, paranın, gayretin akıl almaz bir vebali var ve bu vebal ilk önce Erbakan ile Mahmud efendi'nin ve sonra da hala bu isabetsiz yolu devam ettirmek isteyenlerin üzerinde.
| Mehmet Fahri Sertkaya
www.AkademiDergisi.com