Sünni Müslümanlar olarak Esed'in ve Suriye halkının yanındayız.
Sünni Müslümanlar olarak Esed'in ve Suriye halkının yanındayız. |
Memleketimizde son 15 yılda;
- 241 polis
- 91 asker
- 17 özel tim görevlisi
- 15 korucu
- 45 gardiyan
TECAVÜZ'den yargılandı.
Hiçbiri hapis cezası almadı. Bu rakamlar sadece yargıya yansıyanlar. Yansımayanları ve farklı suç çeşitlerinin oranlarını da siz tahmin edin.
Son yıllarda, bazı TSK mensuplarının, terörle mücadele ederken Güneydoğu insanına karşı nasıl akıl almaz suçlar işlediğine dair daha çok bilgi, belge ve şahit basına yansıdı.
Şimdi, Suriye meselesini doğru değerlendirmek isteyenler şu gerçekleri göz önünde bulundursunlar: Dünyanın hiçbir yerinde İslam devleti de İslam ordusu da yok. Bizim devletimiz de ordumuz da İslami değil. İçinde Müslümanların bulunuyor olması, sistem olarak İslami olmadıktan sonra ne devleti, ne orduyu İslami yapmaz.
Biz laik bir devletiz. Suriye devleti de bir Arap Soysalist devleti. Onlarca yıldır Sovyetlerin/Rusya'nın nüfuzunda/tesirinde kalmış bir devlet. Bu devletin ordusundan İslam ordusu hassasiyeti beklemek doğru değil. İşte bizim ordumuz bile çok temiz değil. Suriye ordusuna mensup bazı askerlerin hatta yüzlerce askerin, subayın zulüm yapması bile, insanlık suçu işlemesi bile Suriye ordusunu terörist bir çete gibi görmeyi meşru kılmaz.
Genel olarak bakıldığında bir devlet otoritesi ve bir hukuk sistemi mevcut. Karşımızda bir aşiret ya da bir terör örgütü yok, devlet var. Dünya alem gördü ki o katliamların tamamına yakınını muhalifler yaptı. En son kimyasal saldırıyı da muhaliflerin yaptığı ve Suriye ordusunun bunda da suçu olmadığı, perde arkasında yine CIA ve MOSSAD olduğu kesin deliller ile ispat edildi ve herkes sesini kesmek zorunda kaldı. Suriye ordusunun zulmü diye dünya kamuoyuna sunulan ve çok tesir eden videoların yüzlercesinin -abartı yok gerçekten yüzlercesinin- montaj ve kurgu oldukları meydana çıkarıldı. CNN ve el Cezire bile özürler dilemek zorunda kaldı. El Cezire çalışanlarının bir kısmın, yalan haberleri servis etmeyi kabul etmeyip topluca istifa ettiler. Katledilenler genellikle Şii-Nusayri Suriyelilerdi ama sizlerin bir durup "Şii Esed neden Şiileri katletsinki?" diye sormanıza bile fırsat verilmedi.
Suriye türetme bir ülke. Hiçbir geçmişi yok. Asırlarca Osmanlı toprağı olarak, bizim toprağımız olarak kaldı. İngilizler ve Fransızlar anlaşarak Suriye'yi oluşturdular. Halkın yüzde yetmişi Sünni Müslüman... Ciddi oranda Türkmen nüfusa sahip. Devlet bakanlarının çoğu Sünni Müslüman ve Esed hakkında yazılıp çizilenlerin ezici çoğunluğu yalan ve iftira. Genelkurmay ikinci başkanı Sünni Müslüman. En büyük ve en kalabalık Sünni aşiretler bile gönül rızası ile Esed'in yanında yer aldılar. Yazılı belgeye imzalar atarak, her yerde dağıtıp Sünni Müslümanların devletten yana olmasını istediler. Düşünün ki Sünni alim Said Ramazan el Buti bile devletten yana tavır aldığı için muhalifler tarafından camide sohbet verirken bombalı saldırıda şehit edildi.
Birinci dünya savaşı ile Osmanlı'yı yıktılar. İkinci dünya savaşı ile İsrail'i resmen kurdular. Üçüncü dünya savaşı ile de Büyük İsrail'i kuracaklar. Ortadoğudan ve Anadoludan hem Müslüman hem de Türk kim varsa katledip kaldıracaklar.
Hedef Büyük İsrail Devleti projesi... Esed ile sorunlarımız var, evet... İtikadi sorunlar var, evet. Yanlışlar, zulümler var, evet... Ama bu Melhame-i kübra bitene kadar Esed Suriye'nin başında kalmalı ve Suriye'nin de Irak gibi üçe bölünmesine müsaade edilmemeli...
Bu gün bir Sünni Müslüman olarak, vicdanım rahat şekilde Esed'in ve Suriye halkının yanında; AKP'nin ve onu oynatan Siyonizmin ve Sabetayizmin karşısındayım.
Siyonizmin ve Sabetayizmin kontrolündeki Türkiye basınına aldanmayın. İhaneti sabit AKP iktidarının söylem ve eylemlerine, taktiklerine aldanmayın! Sizler de durduğunuz yeri bir kez daha sorgulayın!
| Mehmet Fahri Sertkaya