Yine Milli Gazete, yine REZİLLİK...
Mustafa Bilgen tarafından hazırlanıp sözde Milli Gazete tarafından okuyucularına sunulan "Yüksek İslam Ahlakı" isimli kitapta, "Cihad ve Savaş Ahlakı" bölümünde "Cihad Önderleri" başlığı altında okuyuculara örnek mücahid şahsiyetler tanıtılıyor.
Aralarında kimler mi var dersiniz?
Sahabelerin en önde gelenlerine bile küfürler eden, Hz. Osman'a bile küfürler eden, itikadı bozuk, Şii ve Sünni ulemanın bir araya gelip "küfürdedir" fetvası verdiği, günümüzde yapılan araştırmalar ve meydana çıkartılan deliller ile CIA ajanı olduğu ispat da edilen Ayetullah Humeyni isimli Şii var..
Başka?
İslam dininin hükümlerinin (emir ve yasaklarının) zamana ve mekana göre değişeceğini iddia eden, imanın şartlarını beşe indirip "Kadere iman"ı reddeden, bir siyasi parti liderinden başka hiçbir şey değilken büyük bir İslam alimi olarak tanıtılan ve yine bir Şii olan Mevdudi var...
Daha başka isimler de var sıkıntılı olan ama bir de Mevdudi'den hiçbir farkı olmayan Necmettin Erbakan da var.
Bu sözde Milliciler, Harun Yahya müstear ismi ile yıllar boyu Milli Gazete'de tam sayfa yayınlar paylaşılmasına müsaade edilen Adnan Oktar'ın bu binlerce yayınını gazetenin web sitesi arşivinden kaldırmakla, bunca vebalden kurtulabildiği mi zan ediyorlar, yoksa kendilerini mi kandırıyorlar bilmem ama şunu bilsinler ki bu dava sahipsiz değil, burası İran da, Mısır da değil...
Burası Türkiye ve ehl-i sünnetin kalesi. Buna bilerek veya bilmeyerek kastedenlerin çok yakında rezil, rüsva ve perişan olacağı bir ülke burası...
Zerre kadar şeref, vicdan ve haysiyetleri varsa, o gazetenin kapısına kilidi vurur, istifayı çakar da çıkarlar. Ama bu da yetmez, kalpteki iman ve Allah korkusu adamı rahat bırakmaz ve "Bu güne kadar sebep olduğumuz zararları nasıl telafi edebiliriz?" derdine ve mücadelesine düşerler. Yüz binlerce, belki de milyonlarca insanın İslam gayreti içerisinde iken itikatlarının bozulmasına, dalalet ehlinden olmalarına hatta bazılarının küfre kaymalarına sebep olan kalemşörlerin kalemleri milyonlarca kez gözlerine girse, müstehak oldukları azaba kıyasla hiç bir şey çekmiş olmazlar.
Bilmiyorum bunlar ilahi azabı, 1 Nisan şakası mı zan ediyorlar...
| Mehmet Fahri Sertkaya
AkademiDergisi.com