Ukrayna'da gerçekte neler oluyor? Batı Ukrayna'ya da renkli devrimler mi uyguluyor?
Ukrayna'da gerçekte neler oluyor? Batı Ukrayna'ya da renkli devrimler mi uyguluyor? |
Siyaset yorumcu Yevgeniy Yermolayev Ukrayna ve Arap dünyasındaki olaylar arasındaki benzeklikleri değerlendirdi:
‘Ukrayna ve Arap dünyasında daha doğrusu Suriye’deki olayları birbirine benzeten ABD Başkanı Barack Obama’dır. Geçenlerde yaptığı Meksika ziyareti sırasında Obama, şimdiki olayların gerek Ukrayna gerekse Suriye halklarının temel haklar ve özgürlüklere kavuşmak isteğinin göstergesi olduğu açıklamasında bulundu. ABD Başkanı’nın hangi haklardan bahsettiği pek belli değil. Peki, konuyu araştıralım.
Ukrayna’daki duruma gelince onun Devlet Başkanı Yanukoviç Kiev’i terk etmeden önce idealdan uzak olduğu ortadaydı. Ukraynalılar özellikle ülkenin batısında yoksulluk içinde yaşamaktadırlar. Ukrayna’daki bütün protesto gösterilerinin kışın yapılması tesadüf değildir. Yılın diğer mevsimlerinde Batı Ukrayna’da yaşayan erkeklerin çoğu başka ülkelerde bu arada ağırlıklı olarak Rusya’da çalışıyor.
Ukrayna’nın endüstriyel doğusunda işsizlik oranı pek yüksek değil. Ama maaşlar da yüksek değil, sosyal garantiler de. Bu ortamda hem doğusunda hem batısında yaşayan, muhteşem yazlıkları birbirinden daha büyük olan iş adamları ve siyasi elitin hayat tarzı ülkede çelişkiler yaratıyor. Bu sosyal eşitsizliğin sıradan vatandaşların tepkisini uyandırması gayet doğaldır.
Bu arada demokrasinin bütün resmi belirtileri Ukrayna’da mevcuttur. Ülkede çok sayıda çeşitli partiler var, uluslararası gözlemciler, Yanukoviç’in kazandığı 2010 yılı seçimlerinde hiç bir ihlalin yapılmadığını bildirmişlerdi.
Böylece Amerika ve Avrupa’nın Ukrayna’daki darbeyi desteklemesinin sebebi demokrasi ile ilgili değildir. Yanukoviç, temelinde Avrupa ile Rusya arasında denge bulunan politikayı izleyen Ukrayna elitinin ılımlı kanadının temsilcisidir. Karşıtları tam tersine sadece Berlin, Paris ve Washingron’un çıkarlarını göz önünde bulunduruyor. Eğer Batılı ülkeler gerçekten Ukrayna’da demokrasi ilkelerini geliştirmek isteseydi Ukraynalı protestoculara gösterilere son verip yeni seçimlere hazırlanmalarını tavsiye ederdi. Ama dağınık Ukrayna’lı muhalefet bu seçimleri de büyük bir ihtimalle kaybedecekti. Bu yüzden Amerika ve Avrupa demokrasi ile çıkarları arasında seçim yaparken sonunda çıkarlarını seçti, demokrasi ilkelerine ise göz yumdu.
Aynı şey Suriye’de de oluyor, orada Avrupa ve Amerika güç kullanarak sözünü dinleyen insanları iktidara getirmek için elinden gelini yapıyor. Suriye ile Ukrayna’nın durumları arasındaki benzerlik işte budur’.
Bizim diğer muhatabımız uzman Viktor Nadein-Rayevskiy de konu ile ilgili görüşünü paylaştı:
‘Batı ‘renkli devrimler’i düzenleme yöntemlerini titizlikle geliştirmiştir. Bu yöntemler önce Sovyet sonrası coğrafyada bu arada Gürcistan, Kırgızistan, Ukrayna’da test edilmişti. Sonra da Orta Doğu’da Arap baharı olayları sırasında kullanılmıştı. Şu an ise bu yöntemler yine Ukrayna’ya geri döndü. Bu yöntemlerin temelinde iktidar rejimlerinin karşıtlarına destek verme, bilgi savaşlarını kışkırtma, iç anlaşmazlıkları körükleme ilkeleri bulunuyor. Onların ‘kara listesine’ dahil olmak için illa demokrasi düşmanı olmamalı. Aksine diktatör rejimli ülkelerde ‘renkli devrim’in yapılması mümkün değildir.
Bu yüzden Batı, Suriye dahilinde oldukça ılımlı Arap ülkelerinde ve Sovyet sonrası coğrafyadaki gayet demokratik devletlerde isyan ve çatışmaları kışkırtarak resmen Orta Doğu’da demokratikleşme sürecine engel oluyor. Böylece o, yerli muhafazakar yöneticilere ‘işte demokrasinin sonuçları budur, görüyor musun? Batı ile işbirliği yapın, arkadaşı olun, eskisi gibi ülkenizi yönetin, seçimler ve siyasi partilere ihtiyacınız yok’ sinyalini veriyor. Bu nedenle Batı böyle davranarak demokrasiye karşı en büyük suç işlemiş oluyor. (Rusya'nın Sesi)