Header Ads

Arıların yok olması, insanlığın yok olmasına sebep olacak

Arıların yok olması, insanlığın yok olmasına sebep olacak


İngiliz bilim adamlarının kanısınca evcil bal arılarını etkileyen hastalıklar, toprak yaban arılarına ve bitkilerin tozlaşmasını sağlayan diğer yaban böceklerine de bulaşabilir.

Son 10 yılda ABD’de yaban ve evcil arı popülasyonlarının %90'ı ve İngiltere’de yarısından fazlası mahvoldu. Avrupa’da ve diğer bölgelerde de bu tür böceklerin yığınlarca mahvolduğu kaydediliyor. Bu da dünyanın ekoloji sistemlerinin normal durumu için ciddi bir tehlike oluşturuyor. Uzmanların kanısınca bu, başlayan gıda krizinin daha büyük boyut almasına yol açabilir.

Arılar soylarının yok olması tehlikesi ile karşı karşıya. Dünyanın her yerinde milyarlarca bal yapıcı böcekler hayatını yitirerek insanı tozlaşmamış bitkilerle baş başa bırakıyor. Son verilere göre arıların mahvolması yüzünden ABD’de öncelikle elma ve badem ağaçları olmak üzere meyve ağaçlarının verimi önemli derecede düştü. En büyük zarar gören bölgelere her ilkbaharda ülkenin diğer bölgelerinden veya yabancı ülkelerden arı kovanları getiriliyor. Fakat göç ettirilen arıların önemli kısmı yeni sezon öncesinde mahvoluyor. Hem de arı kovanlarının bir bölgeden başka bir bölgeye getirilmesi sonucu epidemilerin yayılması tehlikesi oluşuyor. Örneğin 1998'de ABD’de arılara kovan böceğinin bulaştığı kaydedilmişti. Daha önce kovan böceğine yalnız Güney Afrika’da rastlanıyordu. ABD’de bu böcek, arıcılar için gerçek baş belası haline geldi. Rusya arıcılar Birliği başkanı Arnold Butov bu hususta şunu söyledi:
Kovan böceği arıların yanısıra kovandaki her şeyi, bu arada çerçeveleri, petek ve bal yiyor. En kötüsü de bu böcek, arıcılık ürünleri ve bizzat arıların yanısıra mobilya ve tahta mamuller vasıtası ile de yaygınlaştırılabilir..
Şimdi de Meksika panik içindedir. Uzmanlar kovan böceğinin yayılmasını engelleyemiyorlar. Avustralya’da Sidney’den kovan böceği bir yıl içinde tüm ülkeye yayıldı.
Arının vücuduna sokularak arıyı içerisinden yiyen kene ve parazit sinekler de büyük bir tehlikedir. Bu böcekler tarafından etkilenen arı zayıflayarak özürlü döl veriyor, yöneltim yapmak yetisini kaybediyor ve önünde sonunda açlıktan ölüyor. Bu baş beladan kurtulmak gerçekte mümkün değildir. Arıcılar kovanları tahrip ederek sağ kalan arıları seçiyor, arılığın yerini değiştiriyorlar . Onlara yalnız talihe güvenmek kalıyor. Arıların kendileri parazitlere ve virüslere karşı koymak yeteneğine sahip değildir. İnsanın bitişiğinde yaşama, arıların hayatı için tehlikelere karşı koyma yeteneğine mahvedici etki yaptı. Rusya Emektar Arıcısı Anatoliy Koçetov şunları anlattı:
İnsanlar gibi arılar da sağlıklı olmayan yaşam yaşadığı ve doğru olmayan biçimde gıdalandığı takdirde hastalanıyor. İnsan arıları evcilleştirmeye ve kovanlardan gayet büyük miktarda arıcılık ürünleri, bu arada bal, çiçek tozu, mum, arı zehiri ve propolis almaya başladı. 50 milyon yıl önce ise arılar yaban yaşamı yaşayarak ihtiyaçlarını bizzat karşılıyordu.Şimdi de biz arıların tüm bunları unutmasına yardım ettik. Hastalıklar da bu yüzden başladı. Mobil iletişim ağının genişlemesi de olumsuz etki yapıyor. Pekçok elektrik nakil hatları var. Ekoloji bozuldu. Tüm bunlar arıları olumsuz etkiliyor.
Hasta evcil arılar, yaban arılarına hastalıklar bulaştırıyor. Aynı çiçeğe virüslü arı ve ardından toprak yabanarısı inerse hastalığın yayılması tehlikesi artıyor.Arıların ve zar kanatlılar takımına ait diğer böceklerin mahvolması, dünyanın çehresinin değişmesine neden olacak. Bilindiği gibi çiçekli bitkilerin %80’i böcekler vasıtası ile tozlaşıyor. Daha bugün değişik ülkelerde tozlaşmanın insan tarafından küçük fırçalar vasıtası ile gerçekleştirildiği tarım işletmeleri var. Fakat insan her çiçeğin tozlaşmasını sağlamak yeteneğinde değildir. Vakti ile Albert Aynştayn şu kanıyı belirtmişti: arılar ölürse dört yıl sonra insanlar da ölecekler. Daha bugünden gayet az  sayıda arı kalmış durumda...

Blogger tarafından desteklenmektedir.