Header Ads

Hitler'i aslında kim yendi? Bak sen şu Türkiye'mizin tarihçilerine!

Hitler'i aslında kim yendi? Bak sen şu Türkiye'mizin tarihçilerine!


Prof. Dr. İlber Ortaylı, Nazilerin Doğu Avrupa'dan kovalanması ve mağlubiyete uğratılmasının Sovyet Kızıl Ordusu'nun eseri olduğunu söylemiş. Tarihçi Ayşe Hür de, hiçbir Avrupa ülkesinin böylesine büyük fedakarlıkla Nazizme karşı durmadığını vurgulayarak, "Savaşta 28 milyon evladını kaybeden Sovyetler Birliği'nin rolünü küçümsemek ayıptır" demiş. 

Avrupalı insanlarla yapılan anketlere göre Avrupalı insanlar, Avrupa başta olmak üzere bütün dünyayı Nazi tehlikesinden kurtaran en önemi amilin ABD olduğunu düşünüyorlarmış. Bu insanların sadece yüzde 13'ü Sovyet Rusya'nın asıl amil/etken olduğunu düşünüyorlarmış. 

ASIL AYIP BU DEĞİL Mİ?

Oysa bütün dürüst ve gerçek tarihçiler bilir ki ne Sovyetler Birliği ne de ABD, Nazileri yenebilirdi. 

Nazileri yenmek aslında Hitler'in düzenini, sistemini,  emir komuta zincirini içeriden parçalayan Masonların ve Siyonistlerin eseridir. Evet evet, zaten anne tarafından çeyrek bir Yahudi olan ve çeşitli Masonik örgütlenmeler içinde yükselerek Masonlar ve Siyonistler tarafından Almanya'nın başına getirilen, sonra da hızla hem kendisi hem de ülkesi Almanya, bu güç odaklarının destekleri ile güçlendirilen Hitler, gücü eline aldıktan sonra kendisini oralara getiren güç odaklarına itaat etmediği için içeriden çökertildi. Ve gücü öyle bir eline almıştı ki, içeriden çökertilene kadar kendisini Hitler yapan bu güç odaklarına çok zor anlar yaşattı.


Hitler itaati terk etmeseydi İsrail, ABD'nin değil, dünyanın süper gücü olmuş olan ve yine  Masonların gizlice ve sinsice  idare edeceği Almanya'nın nüfuzunda/kollamasında ilan edilecekti. İsrail'in ilan edilip varlığının bütün dünya ülkeleri tarafından kabulune Almanya aracılık edecek ve Büyük İsrail'e giden süreçte de ABD değil Almanya Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın dört bir yanını işgal edecekti.

Beklenmedik şekilde Hitler itaati terk edince savaş bu kadar uzun sürdü ve B planı olarak aynı güç odakları Amerika'yı süper güç yapma kararı aldı. Onlar bu kararı aldıklarında Amerika hala bir hiçti. Birkaç senede imkansızı başarmak zorunda kaldılar. Azıcık bir araştırın ve görün, ABD'nin her alanda bir anda nasıl güçlendirildiğini.. Ve iyice bilin, sözde Nazi Almanya'sını yenip bitiren ABD ve Rusya'nın Nazilerin gücüne ancak elli sene sonra gelebildiklerini...  

Uzun zaman sonra ABD'yi uzaya çıkaran kişi bile Nazi bilim adamı idi. Anlatmak istediğim daha sarsıcı şey, ABD ve Rusya, Nazi bilim adamlarını ve hazır sistemleri bile ülkelerine nakil ettikten ancak onlarca sene sonra Hitler'in elindeki imkanlara ve güce sahip oldular. Bütün bunları finanse eden ve organize edenler, şimdi İlluminati denilip durulan aileler ve bağlantılar ve bunların nüfuzları ile para güçleri idi. Önce Hitler'i ve Almanya'yı da onlar finanse  ve organize ettiler, sonra ABD'yi ve hatta Rusya'yı da...  Dolayısı ile Hitler'i ve Nazileri aslında yine onlar yendiler. Hem de yazdığım gibi, iyice bir zorlandılar ve nerede ise başaramıyorlardı. Hitler çoktan atom bombası teknolojisine ulaşmış ama "Biz böyle bir silahı asla kullanamayız. Bunu asla kullanmayacağız." demişti de ABD'ye bu vahşet silahını hiç zorlanmadan kullandırttılar. Amerika'da Siyonist bilim adamlarını ve Siyonist devlet adamlarını kullanan bu güç odakları, Almanya'nın müttefiki olan Japonya'ya iki atom bombası attıklarından sonra bile Japonların hava ve kara savaşlarında ABD'ye kök söktürebileceklerini çok iyi biliyorlardı. İşte Hitler'i de müttefiklerini de hiç kimse kahramanca ve vatanseverce savaşarak yenmedi aslında... "Zafere ulaşmak için akla gelen her ama her şey caizdir." diyebilecek kadar alçalan bu sapkın inanç sahipleri, bu gizli güç odakları yendiler. Bir de sanki kendileri bu halde değillermiş gibi Hitler'i bu derece canavar olarak gösterdiler bütün dünyaya... Ne altı milyon Yahudi katledildi, ne gerçekte gaz odaları vardı, ne de uydurulan onca olaylar yaşandı. Hepsi bu güç odaklarının istediği yalan tarihti..

Generalleri Hitler'e olan bağlılğına devam etselerdi ve emirleri yerine getirselerdi, Hitler Rusya'yı da tamamen işgal edecekti. O dakikaya kadar, Yaklaşık dört sene boyunca, hiçbir cephede kaybetmemiş olan Hitler, Stanlingrad'da birden, aniden, ansızın, beklenmedik şekilde 300 bin kayıp vermeyecekti. Zaten Hitler, ABD'nin kendisine karşı hazırlandığını ve her halükarda ABD ile de Rusya ile de karşı karşıya geleceğini biliyor, buna göre hazırlanıyor ve hareket ediyordu. Çok af edersiniz, laylaylom tarihçilerimizin iddia ettiği gibi bir çılgınlık ederek Rusya'yı işgale kalkmadı. Hiç öyle hayalperest, hiç öyle olmadık hülyalar peşinde koşan bir karakter değildi. 

Hiçbir dürüst ve gerçekçi tarihçi, Hitler'in Stalingrad'da önce galip olup sonra birden akıl almaz derecede bir mağlubiyet yaşamasını olur olmaz şeylere bağlayarak izah edemez. Hatta bakın, Hitler'i karalamak için çekilen o meşhur "Çöküş" isimli filmde bile, çok farklı farklı konularda yeniden dublajlanıp internette paylaşılan o meşhur sahneyi çekmek zorunda kalmışlar. Hitler sinir krizlerine giriyor ve generallerine sayıp sövüyor, itaat etmediklerine isyan ediyor. Stalingrad cephesinde bozgun yaşanmadan önce Ruslara teslim olan Alman generallerini, yukarıda izah etmek istediklerimi ve daha detaya girsek çok çok uzun yer ve zaman alacak onca hadiseyi, hiçbir dürüst tarihçi gizleyemez, yok sayamaz.

Bu yaşananı başka türlü izah eden ve iç darbeleri ve Siyonist/Mason etkisini gizleyen hiçbir tarihçiye itibar etmemek gerekiyor. Özellikle de bu tarihçi, Masonlardan ödül almış ve Masonları ara ara savunup medhetmiş İlber Ortaylı ise...

Mehmet Fahri Sertkaya

www.AkademiDergisi.com
www.SpaceExplorer.TV
www.SaglikliYasam.TV


Sosyal Medya

www.Google.com/+MehmetFahriSertkaya
www.Google.com/+SpaceExplorerTV
www.Google.com/+AkademiDergisi
www.Google.com/+SaglikliYasamTV
Blogger tarafından desteklenmektedir.