Header Ads

Hasta olmayanlara da ilaç satmak için çırpınıyorlar. Bir yılda doksan milyar doları ilaç reklamlarına harcıyorlar.

Hasta olmayanlara da ilaç satmak için çırpınıyorlar. Bir yılda doksan milyar doları ilaç reklamlarına harcıyorlar.


İlaç endüstrisinin iki ana kolu var: Bilimsel ve satış. Bilimsel kol yeni ilaçlar bulmak için çalışır. Satış kolu mümkün olduğu kadar çok ilaç satmak, kârı maksimize etmek için. 

Bu iki kol arasında daha güçlü olan satış koludur. Bunu rakamlardan anlamak mümkün.
Ecza araştırmaları konusunda dünyanın önde gelen şirketlerinden Cagedim Stratejik Veri’ye göre İlaç şirketleri 2010’da dünya çapında pazarlamaya 91 milyar dolar harcadı. (www.cegedimstrategicdata.com) Bunun %41’ini harcayan Amerika, Avrupa, Japonya’nın 10 büyük ilaç şirketi.

Tahminlere göre, bu on şirketin araştırmaya harcadığı rakam pazarlamaya ayırdığının yarısı kadardır. Yeni çok satan ilaç keşfetmekte zorlanan firmalar ellerindeki mevcut çok satan ilaçların satışını daha da artırmak için birtakım yollara başvuruyor.

Bu yollardan en etkili olanı ilaç almak için başlangıçta kabul edilmiş olan eşiği aşağıya çekmektir. Yani, hasta olmayanları ilaç almaya ikna etmektir. Bu amaçla ünlü profesörler, tıp dernekleri kullanılır, yandaş bilim adamlarına araştırmalar yaptırılır. Medya, politikacılar kandırılır. Yalanlar ve yarı gerçekler tanrı kelamı gibi halka sunulur.
Diyelim ki bir kişiyi kolesterol düşürücü ilaca başlatmak için kolesterol değerinin 250 olması lazım. Bunu 200’e, ondan sonra da 150’ye düşürülmesini sağlarsanız bu ilaçları almak zorunda bırakılanların sayısı birkaç misli artar.

Kolesterol eşiği

Nitekim kolesterol eşiği en son 2001’de düşürüldüğünde ABD’de kolesterol düşürücü ilaç alması tavsiye edilenlerin sayısı 13 milyondan 36 milyona çıktı. (Lancet vol 369, Jan 20, 2008)

Ama burada durmayacağa benziyor.
Amerika’nın ünlü Cleveland Clinic hastanesi 90 milyon Amerikalının “arzu edilenden yüksek” kolesterol düzeyine sahip olduğuna inanıyor. (http://my.clevelandclinic.org/healthy_living/cholesterol/hic_cholesterol_facts_and_fiction.aspx)

Bu rakam 15-65 yaş arası Amerikan nüfusunun neredeyse yarısıdır. Bu ölçüyü dünyaya uygulayacak olsak kolesterol ilacı alması gerekenlerin milyarlarla ifade edilmesi gerekir.
Cleveland Clinic muhtemelen 90 milyon rakamına kolesterol değerlerini aşağı çekerek ulaştı. Cleveland’a göre hedef değerler 21 yaş altındakiler için 75-169 miligram, 21 yaş üstü olanlar için 100-199 miligram olmalıdır. (Kime, neye göre, Allah bilir.) Kolesterol düşürücü ilaçların kalp krizi geçirmiş ve kalp hastası 30-80 yaş arası hastalarda ölümü geciktirici bir rol oynadığı tıp âleminde tartışmasızdır.

Kalp hastası olmayan, ileride olmamak için kolesterol düşürücü ilaç alanların ise bundan bir yarar sağladığı şüphelidir. Bu konuda kesin ve ikna edici bilimsel veri yoktur. Kolesterol ilaçlarını alanların büyük çoğunluğunu bunlar teşkil ediyor.

Bunları ilaca bağlamak iyi bilim değil iyi pazarlamadır.
Eşiği aşağıya indirip ilaç satışlarını artırma şeker hastalığında ve osteoporozda da hasta olmayanlara satmak başarılı bir biçimde uygulanıyor. Burada da fayda “hastalara” değil ilaç şirketlerinedir. (March 2011, Vol 101, No 3/American Journal of Public Health)

İlaçlar sadece “kanıta dayalı” yani keşfedildikleri ve ruhsat aldıkları amaçlar için kullanılsalar satışları çok düşük olacaktı. Bu ilaç şirketlerinin işine gelmediği için geliştirildi anlattığım pazarlama taktiği.

İyi ilaç bu şekilde kötü ilaç oldu.
Bir başka taktik hastalık icat etmektir. “Hastalık tacirliği” olarak bilinen bu yöntemin piri psikiyatridir. Bu konudaki yazım gelecek çarşamba.

| Metin Münir, Milliyet
Blogger tarafından desteklenmektedir.