Hadi ya! Ay inanmıyorum, gerçekten mi? | İbneden çok, ibne seviciler var. | Mehmet Fahri Sertkaya
3. dünya savaşı çıkmış olsa bile, her an milyonlarca sakini bulunan ünlü şehirler nükleer bombalar ile haritadan silinebilecek olsa bile, şu anda dahi dünyanın yarısından fazlası aç yatıyor olsa bile, her gün dünyanın denizlerinde yüzlerce çocuk ve kadın can veriyor olsa bile, dünya nüfusunun çok ciddi bir kısmı günde 1 dolardan daha az para ile geçinmek zorunda olsa bile, dünyanın ve Türkiye'nin saymakla bitmeyen çok ciddi sorunları olsa bile, bütün bir Türkiye’yi çok yakından alakadar eden çok önemli bir haber, ülke genelinde ve etkili yayın yapan bazı medya kurumlarının dikkatinden kaçmamış.
Ne olmuş biliyor musunuz? Gay çift Ekin Keser ve Emrullah Tüzün aylarca süren ayrılıktan sonra yeniden eş hayatı yaşamaya başlayacaklarmış.
Emrullah Tüzün'ün sosyal medya hesabından paylaştığı "pişmanlık" mesajıyla yeni bir gelişme yaşanmış. Emrullah Tüzün o mesajında, "Eşime yaşatmış olduğum bu bir kaç aylık eziyetten dolayı kendimi affedemeyeceğim, ve onu tekrar kazanmak için elimden gelen bütün çabayı sarf edeceğim" demiş.
"Ayyy... Ne kadar etkileyici, ne kadar içten, candan ve medenice değil mi? Yani bu kadar sıkıntılı bir zamanda medyada böyle haberlerin yer alması da biraz olsun Türkiye ve dünya insanlığının içinde bulunduğu bataktan çıkması ümidimizi artırmıyor mu?" dememizi falan mı bekliyorlar bilmem ama bu bir şaka ise hiç komik değil...
Bize ne milletin ayrılmasından, birleşmesinden, şeyinden de on milyonlarca kişinin önüne haber yapılıyor? Sanki sözde Türk özde gizli Ermeni ve gizli Yahudi basınında haberciler, Türkiye nüfusunun bir an evvel ibneliği normal kabullenmesi ve yetmeyip bir an evvel ibneleşmesi ya da sevici(lezbiyen) olması için yapılması gerekenler hususunda özel eğitim almışlar ve ortak hareket ediyorlar gibi...
Herifler sözde evlilik yapmışlar. Erkek erkeğe evlenmişler. Bu meşum medya o zaman da elinden geleni yapmış ve bu gelişmeyi şen şakrak bir üslupla sunmuş milletimize. Ama kamuoyu hiç de olumlu tepki vermemiş. Sağda solda verdikleri röportajlarda içinde kadınlar, gençler, ihtiyarlar, yakın akrabaları ve hatta kendi aile fertleri dahil herkesin bulunduğu çok çok ciddi bir kesim tarafından tehdit edildiklerini de ifade etmiş Gay çift Ekin Keser ve Emrullah Tüzün. Yine de sorulduğunda gazeteci ve basın mensubu olduğunu söyleyen birileri hâlâ bir ümitle bunları ve işlerini bu topluma "normal" ve hatta "üstünlük" gösterme gayretinde. Bu yüzden olsa gerek, halkın büyük çoğunluğunun tepkisini de hiçe sayarak, "Bu gün nereden nasıl bir malzeme bulup da eşcinseller hakkında haber yapalım" dercesine bir telaşın içindeler.
"Yeşilçam'ın eşcinselleri."
"Yeşil sahaların eşcinselleri."
"Podyumların eşcinselleri."
"Politikanın eşcinselleri."
"Türkiye'nin gizli eşcinselleri"
"Eşcinsellerin çileleri."
gibi haberleri zaten sık sık yaptıklarından olsa gerek artık "Gay çiftler ayrıldı." ve "Gay çiftler tekrar işlerine bakacaklar." ya da "Gay çift eşinden / sevgilisinden özür diledi" haberleri yapıyorlar. Bir ümit tabii bunlarınki... Bir de bu tiplerin sosyal medya profillerinin ekran görüntülerini de iyice bir gösteriyorlar ki, alem bir merakla da olsa profillerine girer, girmişken belki takılır kalır, belki eşcinselliği içselleştirenlerden, normalleştirenlerden biri olur diye ümit ediyorlar galiba...
Zaten reklam ettikleri iki ibnenin profiline girdim de az önce, fotoğraflar filan çok profesyonelce. Sanki on numara bir fotoğrafçı ayarlanmış, peşlerine takılmış, özel mekanlar seçilmiş, ışığı, güneşi, gölgeyi, beyaz ayarını, odağını bile her seferinde iyice hesap etmiş de çekimler yapmış. Bu da çok düşündürücü geldi bana.
"Ne var yani, Türkiye'nin ilk ibne evliliğinin hüsranla sonuçlanması durumunda hüsrana uğrayacak olan ve böyle bir netice olmasın diye bu ibnelere her türlü desteği veren birileri mi var?" dedim kendi kendime... Sonra dedim ki yine kimse duymasın diye kendi kendime, "Dünyanın haline bak. Memleketin haline, dertlerine bak. insanların ne kadar ciddi sıkıntılarla uğraştıklarına bak. Bir de senin kafana taktığına bak. Kimseye kalmamış bu dünya, ne yaparlarsa yapsınlar, ibnelere mi, ibne sevicilere mi kalacak."