Rabıtayı inkar edenlere, Hz. Ali’nin (k.v.) torunu Zeynelâbidîn (r.a.)'den cevap: "Sahip olduğum ilmi anlatsam beni tekfir ederdiniz."
Râbıta ehline “putperest” diyenler
Hz. Ali’nin (k.v.) torunu Zeynelâbidîn (r.a.), yaşadığı devirdeki râbıta-i şerîfe inkârcılarına işâretle Arapça manzûm olarak (şiir üslûbu ile) şunları söylemiştir:
“İnnî le ektümü ilmî cevâhirahû...
Key lâ yerâ zû cehlin fe yeftetinâ!
Lekad tekaddeme fî hâzâ Ebû Hasenin,
İle’l-Hüseyni ve vassâ kablehü’l-Hasenâ...
Yâ rubbe cevheri ilmin lev ebûhü bihî;
Le kıyle lî ente mimmen ya‘büdü el-vesenâ!
Ve le estehille ricâlün Müslimûne demî;
Yeravne akbeha mâ ye’tûnehû hasenâ.”
Meâli:
"Ben, câhil kimselerin, anlayışsızlıkları yüzünden fitne çıkarmalarını önlemek için, ilmimin cevherlerini gizlerim. Büyük babam Hz. Ali ve babam Hz. Hüseyin de böyle yapardı. Büyük babam, amcam Hz. Hasan’a da böyle yapmasını vasiyet etmişti (r.anhüm). Zira nice ilim cevheri vardır ki, ben onları açıklamış olsam, bana, ‘Sen putperestsin!’ diyerek, Müslümanlar’dan birçokları şüphesiz kanımı helâl addeder, öldürülmemi isterlerdi. Sonra da, yaptıkları bu en kötü işi yani haksız yere adam öldürmeyi güzel görürlerdi."
Huccetü’l-İslâm İmâm Gazâlî (M.1058-1111) hazretleri, Minhâcü’l-Âbidîn isimli eserlerinin evvelinde, bu sözleri şiir hâlinde ondan rivâyet etti.
Muhyiddîn-i Arabî (M.1165-1240) hazretleri de, Fütühât-ı Mekkiye’nin otuzuncu bâbında zikrettikten sonra dedi ki:
Üçüncü beytin sonunda geçen, “el-vesen: put” sözü ile Zeynelâbidîn radıyallâhü anh, maksadına, yani “râbıta”ya işâret etmiştir. (1)
Velhâsıl; râbıtadan bahsetmiş olsa, Müslümanlar’dan birçoklarının kendisine, “putperestsin!” diyerek, katline hükmedeceklerini... Ve bu şeni‘ fiili de, iyi bir iş yapıyoruz zanniyle işleyeceklerini ifade ediyor.
(1) İbrahim Fasîhuddîn b. Sıbgatullah b. Es‘ad el-Hayderî, Tuhfetü’l-Uşşâk fî İsbâti’r-Râbita, s.11.