Yeniden kodlanan DNA ile, bin yıllık ömür mümkün mü? | Mehmet Fahri Sertkaya
Geçmiş ümmetlerde insanların ömrü asırlarcaydı. Bin yıl yaşayanlar bile vardı. Onlara, ahir zamandaki insanların ortalama ömürlerinin 60 yıl olacağı söylendiğinde inanamıyorlardı. "Göz açıp kapayıncaya kadar geçer." diyorlardı.
Ve dünyanın şu ahir zamanında, insanların ömürleri kısaldı. "Ümmetimin ömrü 60 yıldır" buyuran hz. peygamberin (s.a.v) buyurduğu gibi oldu.
Peki bu nasıl oldu? Her şeyi sebeplerle yaratan ve sebeplerin ardına kendini gizleyen, nadiren sebepleri aradan çıkararak peygamber ve veli kulları için mucize ve kerametler yaratan Allah, insanların ömürlerinin kısalmasına da bir vesile takdir etti mi?
Hz. Süleyman zamanında dünya üzerindeki fen ilmini ve teknolojiyi, rüzgarların üzerinde devasa uçan araçlarla bir gecede 300 bin kişilik orduyu oradan oraya nakledecek kadar yüksek bir teknik gücü, hep insanların zararına kullanılıp korkunç zulümlere ve acılara sebep olan o yüksek teknolojiyi vezir Asaf bir anda kaldırdı. Yani Allah-ü teala yeryüzünden yüksek teknolojinin kaldırılmasına bile Süleyman peygamberi ve vezirini ve bunların ellerinde bulunan ve şu anki bilim seviyemiz ile tahmin bile edemediğimiz çok yüksek bir tekniği vesile etti. Bu gün, geçmişte bizden de ileri teknoloji çağları yaşandığı, Süleyman peygamber ve Ad kavmi zamanındaki teknoloji seviyesine halen çok uzak olduğumuzun hem dini, hem de bilimsel çok sayıda ispatı mevcut.
Peki ömürlerin kısalmasına ne vesile oldu? Günümüz bilimi; "DNA'yı yeniden kodlayarak ortalama insan ömrünü, insan vücudunun doğal düzeni gereği yaşlanıp ölüme gitmesi sistemini, yeniden programlayabilir misiniz?" şeklindeki bir soruya ne cevap verirler sizce?
➥ "Evet, bu teknik olarak mümkün. Hatta bu 1940'larda bile mümkündü de Hitler üzerinde bile denendi. O hala yaşıyor."
derler ise, dünyamızda yaşanmış geçmiş teknoloji çağlarında birileri insan türünün DNA'sını yeniden mi yazdılar? Doğal olanı mı bin yıl yaşamaktı, yoksa oynanmamış doğal olanı mı atmış yıl yaşamak?
Az daha unutuyordum, Lokman Hekim, ölüme çareyi sarımsak tohumundan bulmuştu ve yeryüzünden sarımsak tohumu da bir anda kaldırılmıştı. Çünkü insanların vücutları, bir kaza, bir cinayet ve tedavi edilemeyen bir hastalık hallerinden başka hiçbir sebeple ölmüyordu. Yaşlanma ve yaşlanarak ölüme gitme durdurulmuştu. Ölüme çare denilir iken kastedilen buydu. Ve halen dünyada sarımsağın tohumu yok. Sizce bu tohumdan süper teknolojik ve bilimsel bir formül bulunup, insanların doğal yaşlanma süreci durdurulduktan ya da çok uzatıldıktan sonra, kaldırılması arasında ne kadar süre geçmiştir? Bir kaç on yıl? Bir kaç yüz yıl? Birkaç bin yıl?
Haydi, akılları önce çok zorlayan, sonra çok normal ve mantıklı gelecek bilgilerle karşılaşacağınız bir tura çıkın şuradan...
Az daha unutuyordum, Lokman Hekim, ölüme çareyi sarımsak tohumundan bulmuştu ve yeryüzünden sarımsak tohumu da bir anda kaldırılmıştı. Çünkü insanların vücutları, bir kaza, bir cinayet ve tedavi edilemeyen bir hastalık hallerinden başka hiçbir sebeple ölmüyordu. Yaşlanma ve yaşlanarak ölüme gitme durdurulmuştu. Ölüme çare denilir iken kastedilen buydu. Ve halen dünyada sarımsağın tohumu yok. Sizce bu tohumdan süper teknolojik ve bilimsel bir formül bulunup, insanların doğal yaşlanma süreci durdurulduktan ya da çok uzatıldıktan sonra, kaldırılması arasında ne kadar süre geçmiştir? Bir kaç on yıl? Bir kaç yüz yıl? Birkaç bin yıl?
Haydi, akılları önce çok zorlayan, sonra çok normal ve mantıklı gelecek bilgilerle karşılaşacağınız bir tura çıkın şuradan...