Header Ads

Ölülerin arkasından Kur'an okunur mu?

islami mevzularda makaleler, fıkıh, Selefilik - Vehhabilik, kabir ziyareti, Kabirlere dair âdâb,




Abdullah b. Ömer’den (Radıyallahu Anh) rivâyet edildiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

İçinizden birisi öldüğü zaman onu durdurmayın ve onu kabrine koyma konusunda acele ediniz. Sonra da içinizden birisi, ölünün başucuna durarak Fâtiha sûresini, ayak ucunda da Bakara sûresinin sonunu okusun.[1]

Sahâbeden Leclâc (Radıyallahu Anh)(120/738) oğluna vasiyette bulunurken şöyle demiştir:

Oğulcuğum! Ben öldüğüm zaman beni mezara göm. Beni mezarıma koyduğun zaman şöyle söyle: Bismillâhi ve alâ milleti Resûlillâh. Sonra da üzerime toprak atarak onu düzle. 

Daha sonra ise başucumda Bakara sûresinin baş tarafını ve son kısmını oku. Zira ben Hz. Peygamber’in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) böyle dediğini duydum.[2]

Yine Ahmed b. Hanbel’in şöyle dediği nakledilmektedir:

Kabristana girdiğinizde Âyetül kürsî ve üç defa İhlâs sûresini okuyarak şöyle duâ edin: Allah’ım! Onun ecrini şu kabir halkına ulaştır.[3]

Başka bir rivâyette ise, "Fâtiha sûresini, Muâvizeteyn ve İhlâs sûrelerini okuyunuz. Sonra da bunu kabir halkına bağışlayınız. Çünkü o ölülere ulaşır.[4] buyurmuştur. 

İmâm Suyûtî, el-Câmî adlı eserinde Hallâl’in şöyle bir rivâyette bulunduğunu belirtmektedir; 

Tabiîn’den İmâm Şâbî (109/727): “Medineliler, içlerinde birisi öldüğü zaman, sık sık onun kabrini ziyaret ederler ve onun için Kur’ân okurlardı.[5] demiştir. Suyûtî bu haber için herhangi bir isnad vermemiştir. 

ALİMLERIN BAZILARININ KONU HAKINDAKİ SÖZLERİ

Hanbelîler de Hanefîler gibi düşünerek, ölülere Kur’ân okunmasını câiz görmüşlerdir. Ahmed b. Hanbel, kabirlerde Kur’ân okunmasının bid’at olduğunu söylemiş, daha sonra ise bu fetvâsından dönmüştür. [6].

El-Ezkâr’ında ise, İmâm Şâfiî ve arkadaşlarının, “Ziyaretçilerin, kabirde Kur’ân’dan bir bölüm okumaları müstehaptır. Şâyet Kur’ân’ın tamamını okurlarsa/hatim yaparlarsa daha güzel olur” [7] dediklerini naklederek bilinenin aksine, Şafiî’nin görüşünün müsbet yönde olduğunu ifâde etmiştir. Kendinden önceki âlimlerin konuyla ilgili görüşlerini değerlendirdikten sonra kendi kanaatini ortaya koyan Şirbînî de, insanların uygulamasının bu yönde olduğunu ve Müslümanların güzel gördüğü her şeyin, Allah katında da güzel olacağı söyleyerek ölülere Kur’ân okumanın müstehap olduğu şeklindeki kanaatini beyan etmiştir. [8]

Ayrıca Nevevî, İmâm Şafi’nin şu sözlerini naklediyor: “Mezarın başında Kur’ân'dan âyet ve sûreler okumak müstehabdır” [9] 


[1] Taberânî, c.XII, s. 340 (h.no. 13613); Beyhâkî, Şuabu’l-imân, c. VII, s. 16 (h.no. 9294).
[2] Taberânî, c.XIX, s. 220, 221 (h.no.491); İbn Asâkir, Târîhu Dımeşk, c. XXXXX, s. 292 (trc. No. 5848); Beyhakî, c.IV, s. 56.
[3] İbn Kudâme, age., c.II, s.424; Kurtubî, et-Tezkira, c.I, s.96.
[4] Kurtubî, age., I/96
[5] Suyûtî, age., s. 403 (Hallâl’in el-Câmî’inden naklen.)
[6] İbn Kudâme, el-Muğnî, c.II, s.424
[7] Nevevî, el-Ezkâr, s.137.
[8] Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.IV, s. 110, 111
[9] Nevevî Riyazu’s-Salihin s.293
Blogger tarafından desteklenmektedir.