Header Ads

Erbakan doğru bir itikada sahip değildi. İtikadi olarak da nerede durduğu belli değildi | Mehmet Fahri Sertkaya

adnan oktar, akademi dergisi, cia, fıkıh, gizli yahudiler, humeyni, masonlar, Mehmet Fahri Sertkaya, müceddid, mürşid, namaz, necmettin erbakan, oruç, uğur dündar, sabetayistler,

➥ ''Erbakan boş adamın tekiydi. İmanını kurtardı ise ne ala... Kurtardı ise bile mezarında kan terliyordur. Küfrüne sebep olduğu, kendisinden önce ölen ve açtığı çığırdan gidip kendisinden sonra ölmekte olan belki de milyonlarca kişi, onun ümüğünü sıkıyorlardır"

dediğimizde bize hücum edenler, şu rezilliğini de İZLESİNLER!


Göz önündeki ispatlı gerçekleri anlatıp, Müslümanların, on milyonların, gelecek nesillerin dünya ve ahiret saadetini korumaya çalışmak, ona buna iftira atmak değildir. Millete, devlete, ümmete, Allah'ın dinine, insanlığa hizmettir.

Erbakan denilen lüzumsuz herifin saymakla bitmez rezilliği vardı. Hz. Peygamberin (s.a.v) namusuna bile sövmüş CIA casusu Humeyni'yi, ahir ömründe bile bu milletin evladına muteber biri gösterip onu rahmetle anması bile, bir Müslümanı anında titretip kendine getirir ve "Bu mu Müslüman? Bu mu dava adamı?'' dedirtir.

2011 yılında bile, elindeki Yahudi ve Mason Adnan Oktar'ın kitapları ile Sabetayist Yahudi Uğur Dündar'ın karşısında canlı yayına çıkıp o kitapları ısrarla bu millete muteber göstermesi bile, bir Müslümanı anında titretip kendine getirir. Ancak onun gibi İslamcılara tesir etmez. İslamcılık başka şeydir, Müslümanlık başka şey. Müslüman canını bile verir ama yine de itikadını bozacak, ahiretini yakacak, hele ki sayısız Müslümanın itikadını bozacak bir şeye bulaşmaz, aracılık dahi etmez.

Biz hayatı boyunca binlerce kere nifak alameti sergilemiş ve 'Bunu hakikaten iman sahibi olan, Allah'tan korkan biri yapamaz, söyleyemez' dedirten eylemleri ve söylemleri olan Erbakan'ın, gerçekten özü sözü bir Müslüman olduğuna hiçbir zaman inanmadık, inanmıyoruz. Hakaret kastımız yok, ortada bir vakıa var. Değerlendirmek ve kanaat belirtmek herkesin hakkı.

Şimdi gidin, onlarca yıl beraber tiyatro çevirdikleri sözde mürşidlere, sözde müceddidlere "Bu mu alim? Bu mu dava adamı? Bu mu ehl-i sünnet? Bu mu sakalsız evliya? Bu mu Müslüman? Bu mu emir'ül mü'minin?'' diye sorun. Bu da sizin hakkınız, sorun, kimse mani olamaz.

Namaz kılmamanın, oruç tutmamanın DÜNYADAKİ cezası ne imiş, açıp en temel kitaplarda/kaynaklarda bile bulabilirsiniz.

Bir muteber eserden kısa izah verelim:

Hanefî'lere göre: (ed-Durru'l-Muhtâr, I, 326, Merakil-Felah, 60)

Tembellik sebebiyle namazını kılmayan kişi fasık olup(Herkesin arasında utanmadan günah işleyen kişilerden sayılıp, gıybeti bile caiz olanlardan sayılıp, mahkemede şahitliği bile makbul olmayan kişilerden sayılıp), böyle bir kişi haps edilir ve namazlarını kılıp tevbe edinceye kadar vücudundan kan akacak şekilde dövülür/cezalandırılır. Ya tevbe edip namazını devamlı kılar yahut hapishanede ölür.

Ramazan orucunu tembellik sebebei ile terk eden kimsenin hükmü de bunun gibidir. Namaz ile orucun farz olduğunu inkâr etmedikçe yahut bunlardan birini hafife almadıkça (yani dinden çıkmadıkça, sadece fasık kaldıkça), meselâ, Ramazan'da herhangi bir özür olmaksızın oruç tutmamak gibi bir suç işlemedikçe öldürülmez (Yukarıda izah edildiği gibi cezalandırılır. İnkar ederek tutmayan dinden çıkar, o ise öldürülür).

Bunun dayandığı delil hz. Peygamber (s.a.v.)'in şu hadisidir:

➥ "Müslüman bir kimsenin kanı ancak üç şey sebebiyle helâl olur: Zina eden dul (Zina edenler bekarsa ölüm cezası verilmez), cana karşı can (kısas), dinini terk edip cemaatten ayrılan (dinden çıkan) kişi (yani mürted)." (Buhari ve Muslim)


**
En temel seviyede dinini öğrenen birinin bile, bunlardan haberdar olmaması ve Erbakan gibi saçmalaması mümkün değildir. Bunlar hep nifak alametidir. Erbakan'ın hayatı boyunca nerede durduğu belli değildir. Partisine adam gelsin de nereden gelirse gelsin diye en geniş şekilde, "Yahu bu kadarı ancak nifakla olur" dedirten şekilde rahat davranırdı. Şii, Vehhabi, Selefi, mezhepsiz, reformist, (burada kendisinin de yaptığı gibi) sadece Kur'an'ı delil sayan, sünneti inkar eden sapıklar, aklını mantığını naklin önüne koyanlar, Hz. Allah'a zaman ve mekan isnat edenler, ashabın en önde gelenlerine bile sövenler, Hz. Peygamberin (s.a.v.) namusuna bile iftira edenler, İslam hukuku nazarından bakılınca bile teröre varanlar ve bir de buna İslam'ın adını karıştıranlar ve cihad diyenler, ne mal ararsanız vardı teşkilatının içinde ve hiç rahatsızlık duymazdı. O an içinde bulunduğu ortam onu gerektirince çıkıp ehl-i sünnet müdafii gibi durmasını da, konuşmasını da çok iyi bilirdi. Şoförü anlatır, teşkilata adam toplamak için cami cemaatlerini hedef almış da, öğlen namazını tekrar tekrar çok sayıda camide kılmış, namaz kılan siyasetçi görüntüsü vermiş ve namazdan sonra çıkıp dışarıda merakla bekleşen cami cemaatine, dernekçilere, çayhane ehline nutuk atmış ama yatsı namazlarını kılmamış biri...

Zaten o hayatta iken bile teşkilatı laçka haldeydi, şimdi hepten İrancı olup çıktılar.

(Not: Videoyu başka bir yerden aldık. Üzerindeki yazı yanlış yazılmış. Tasfiye değil tavsiye diyor. Ayrıca namaz kılmayana dünyada ceza yok şeklindeki kasten aldatıcı, gerçık dışı sözleri haricinde, şu kısacık videodaki konuşmalarının diğer kısımlarına da en az birkaç saat sürecek izahat yapmak ve düzeltmek gerekiyor.)




Dikkat! Gerçek sahibinin CIA olduğu ispat edilmiş olan Facebook ve benzeri Amerikan menşeli sosyal ağlar bizi uzun yıllardır sansürlüyor. Bu yayını paylaşıp, söz konusu sosyal ağlar üzerinde yaymayı, duyurmayı başaramayacaksınız. Ayrıca bu sosyal ağlardaki sayfalarımıza takipçi olduğunuzda, paylaştıklarımızın çoğunu göremeyeceksiniz. Bu, son sekiz senedir bu şekilde. Bu nedenle bizi, Akademi Dergisi'ni ve Mehmet Fahri Sertkaya'yı, farklı konudaki yüzlerce sitelerimizin bütün yayınlarını Telegram kanalımızdan takip etmenizi tavsiye ederiz: www.t.me/AkademiDergisi

(Takipçiler birbirinin isim ve telefon numaralarını bile göremez. Çok güvenli ve huzurlu bir ortamdır.)
Blogger tarafından desteklenmektedir.