Hadisleri ret eden ''Sadece Kur'an'' akımı, İngiliz gizli servisinin üretimidir. Şimdi CIA casusları bu taktiği kullanırlar | Mehmet Fahri Sertkaya
'Yalnız Kur'an-ı Kerim' diyerek, hadisleri delil tanımayanların temelsiz, samimiyetsiz ve art niyetli davalarını yıkmaya, sadece şu ayet yeter:
➥'Nitekim içinizden size (melek değil de sizin gibi insan olan) bir peygamber gönderdik. O size (Cebrail isimli meleğin kendisine aktardığı) âyetlerimizi okuyor, sizi temizliyor, size kitabı (Kur'an-ı kerimi) VE HİKMETİ öğretiyor.' (Bakara, 151)
Bu ayet-i kerimede, peygamberimizin vazifesinin sadece Kitabı, ayetleri iletmekle sınırlı olmadığı, bu vazifesi ile birlikte hikmeti öğrettiği, böyle de bir vazifesi olduğu açıkça beyan ediliyor. Burada "hikmet" in peygamberimizin sözleri, fiilleri yani sünneti olduğu da anlaşılıyor.
Başka bir çok ayette de hz. peygambere (s.a.v.) itaat ve hatta ittiba emir ediliyor. İttiba, yani aynen tabi olma, ona tam bir taklit ile tabi olup peşinden, yolundan gitme... Haram dediğini haram, helal dediğini helal kabul etme...
Sünneti ret ederek 'sadece Kur'an' diyen anlayış, İngiliz gizli servisinin, bir zamanlar İslam devleti iken sömürgesi yaptığı Hindistan'daki Müslümanları, en kısa sürede gerçek İslam'dan uzaklaştırmak ve daha rahat sömürmek için geliştirdiği/ürettiği bir akımdır. Bunu bin bir türlü ispat etmek mümkündür.
Günümüzde, Türkiye'de bu akımı savunanların önde gelenlerinin, basında ve medyada ve sosyal medyada sivrilenlerinin ezici çoğunluğu da Türk ya da Müslüman değildir. Mesela Caner Taslaman, Emre Dorman ve çevresindeki pek çok kişi ve bu kişileri taklit ederek, örnek alarak sosyal medyada aynı tuzakları kuran pek çok kişi Sabetaycı gizli Yahudidir. Adnan Oktar grubundan olup aynı taktikleri sergileyenler de sosyal medya çoktur ve bunların çoğu da Sabetaycı gizli Yahudi ailelerin çocuklarıdır. Zaten Sabetaycı Caner Taslaman da, gizli Yahudi olduğunu itirafa mecbur bıraktığımız Adnan Oktar'ın eski yol arkadaşlarındandır. Caner'in karısı Feryal Kalkavan Taslaman da, Caner'in baldızı da, bacanağı da bir dönem Adnan Oktar grubu ile hareket etmiş kişilerdir. Basında kendilerine "Kızıl imamcılar" denilen bir grup oluşturarak, Adnancılardan ayrılarak yollarına devam etmişlerdir.
1945'te ikinci cihan harbi son bulunca, Adolf Hitler İngiltere başta olmak üzere pek çok batı ülkesini ezip geçmiş, acınası hallere düşürmüş, sömürgeleri haline gelmiş Asyalı milletlerin özgürlüklerine kavuşmalarını temin etmiş oldu. Hitler'i ancak içeriden vurarak, generallerini itaatsizliğe sevk ederek yıkabilen Masonlar ve Siyonistler, İngiltere'nin yerine mecburen ABD'yi süper güç yaptılar. O vakte kadar İngiliz gizli servisleri üzerinden müslümanlara kurulan bu gibi tuzaklara, sonra Amerikan gizli servisleri devam etti. Tabela değişti ama neticede bu tuzakların arkasındaki gerçek kimlik olan Siyonistler/Masonlar aslında değişmemiş oldu.
Bu günlerde, Sabetaycı Caner Taslaman, Sabetaycı Emre Dorman, Sabetaycı Cansu Canan Özgen'in gerçek yüzünü meydana seren, karşımıza çıkamaz, iddialarımızı yalanlayamaz, tartışmaya giremez hale düşüren ve iki günde yıkılıp gitmesini sağlayacak paylaşımlarımızın sosyal ağlarda yayılmasına açıkça sansür uygulayıp çığ gibi yayılan paylaşımları aniden toptan kesen de gerçek sahibi CIA olan ve Siyonizme açıkça hizmet eden Facebook'tur. Bunu, Cumhurbaşkanlığı baş danışmanı 'Gölge CIA' denilen İbrahim Kalın'ın gerçek yüzünü gözler önüne serdiğimiz ve yine çığ misali yayılmakta olan paylaşımlarımızı aniden keserek de yaptı, sekiz senedir daha böyle abartısız binlerce yayınımızı sansürleyerek de yaptı.
Bu sansürler de hiçbir işe yaramadı/yaramaz. Yine de herkes her şeyi duydu, öğrendi. Bunlar, sadece İçimizdekiİsrail'in gizlice organize olmuş adamlarına kısa bir süre kazandırır. Yıkılışlarını bir süre geciktirir. Yıkılışlarına mani olamaz.