Header Ads

Dünyanın en büyük 11. şehri olan Karaçi, bir Çingene şehridir

 


Bir yanlış bilginin düzeltilmesi gerekiyor. Dünyada en çok Çingene bulunan ülkeler sıralaması çok hatalı... Kaynaklarda yanlış bilgiler var. 


Pakistan'ın en kalabalık şehri olan Karaçi şehri, yaklaşık 20 milyon Çingenenin yaşadığı bir şehir ve dünya sıralamasında belki de en çok Çingene yaşayan ülke de Pakistan'dır.


Ayrıca Çingeneler Firavun'un soyudur. Dünyaya Hindistan'dan değil, Mısır'dan yayıldılar. Hindistan'da günümüzde sihir ve büyünün bu kadar yaygın olmasının bir sebebi de Mısır'dan Hindistan'a giden ve şimdi Çingene oldukları pek bilinmeyen bu millettir.


Zamanında Musa aleyhisselam Firavun'un kavmine beddua etti. Firavun Kızıldeniz'de boğulup helak oldu ama kavminden o anda ölmeyenler de çoktu. Onlar Mısır'da duramaz oldular. Dünyaya yayıldılar. Aslında bu yaşanmadan önce Firavun da çeşitli iddialarla, kandırmalarla kavmini/çingeneleri dünyanın farklı yerlerine gönderip yerleştirmişti. Lakin bunlar küçük gruplardı. Firavun zamanında Hindistan'la Mısır arasında münasebet kuvvetliydi ve Firavun'un kavmi, Hindistan'ı kendine yakın görüyordu. Hindistanla Mısır arasında gelin alınıp veriliyordu. Daha Firavun helak olmamışken bile bu iki millet arasında kaynaşma başlamıştı.


Çünkü o zamanda dünya siyasetini biyonik robotlarla elinde tutmak isteyen uzaylı türler, Hindistan'da da Mısır'da da söz sahibiydiler. Kendilerinin nüfuzu altında olan bu iki milleti onlar kaynaştırdılar. Hindistan'da Türk nüfusu da çoktu ve onların hakim olmasını istemediler. 


Mısır'daki Kıptilerin Çingene olduklarını inkar etmek de hoş değil... Hiçbir dürüst tarihçi bu gerçeği inkar edemez, Kıptiler de Çingene... Zaten Hindistan, Mısır ve dünya tarihine bu gözle bir bakılsa, bütün gerçekler meydana saçılacak. O tarihlerde bütün dünyada olduğu gibi Hindistan'da çok yüksek bilim ve teknoloji çağı yaşanıyordu. Musa a.s. zamanında da yüksek bilim ve teknoloji vardı.



Hindistan'ın efsanelerinde (Mahabharata) geçen uçan araçlar (vimanalar), uçan halılar, ateş topları, lazer silahları hatta ses bombaları kullanılarak yapılan savaşlar ve benzeri şeyler de hep gerçek hayatta yaşanan teknolojik gelişmelerin ve hadiselerin, sonra teknoloji yok oldukça efsane zan edilmesinden ibaret.


Lanetli Firavun, şekli eski Roma at arabalarına benzeyen, çok ileri teknoloji ile imal edilmiş, tekerlekleri olmayan, yerden birkaç karış kadar yükselerek havada giden bir araca biniyordu. Bu araçların özellikleri sınırlandırılmıştı ve havaya çok yükselemiyorlardı. Şehir içinde sık kullanmak için veya merasimler için geliştirilmiş araçlardan biriydi. 


Firavun, Musa a.s. 'ın ve onun peygamberliğine inananların (müslümanların) peşinden giderken bir mucize olarak Musa a.s. Kızıldeniz'in suyunu ikiye ayırdı. Firavun, su tekrar birleşirken, kurtulamayacağını ve kesinlikle öleceğini anladığı anlarda bu aracın üzerinden indi, yere kapandı, secde etti "Ben de Musa'nın Rabbine iman ettim" dedi ama iş işten geçti ve bu iman kabul edilmedi. Bu kavmin üzerinde hala Musa aleyhisselamın bedduası duruyor, devam ediyor.


| Mehmet Fahri Sertkaya

Blogger tarafından desteklenmektedir.