Header Ads

Alimin atının ayağından sıçrayan çamur parçası bizim için şereftir Yavuz Sultan Selim Han

Alimin atının ayağından sıçrayan çamur parçası bizim için şereftir Yavuz Sultan Selim Han
Alimin atının ayağından sıçrayan çamur parçası bizim için şereftir Yavuz Sultan Selim Han


HOCAYA - ÖĞRETMENE SAYGI 

•  Fâtih Sultan Mehmed Hân Hazretleri, fetihten sonra İstanbul'a giriyordu. Rum kızları padişah zannedip ellerindeki çiçekleri Akşemseddin Hazretleri'ne uzattılar. Akşemseddin kuddise sırruh, Hz. Fâtih'i işaret ederek:

— Padişah O'dur! dedi. Fâtih Sultan Mehmed Hân Hazretleri de:
— Pâdişâh benim ama, o benim hocamdır. Çiçekleri ona götürün, diyerek kızları geri çevirdi. 

• 1516-1517 yılları... Yavuz Sultan Selim Hân rahmetullâhi aleyhin Mısır seferi... Şeyhülislâm İbn-i Kemalpaşa, Yavuz'un yanındadır. Dönüş yolunda atbaşı giderlerken, Kemâlpaşazâde'nin atının ayağından bir parça çamur, Yavuz'un kaftanına sıçrayıverir. O büyük âlim telaşlanır. Ne yapacağını şaşırır... Onun bu telaşlı hâline karşılık, Yavuz Sultan Selim Hân'ın tarihe geçen şu sözleri pek manidardır:
— Âlimin atının ayağından sıçrayan çamur parçası, bizim için şereftir. Öldüğümde şu çamurlu kaftan üzerime örtülsün!
Bir de Batı'dan örnek verelim...




• Napolyon Paris'ten geçerken, kalabalığı yarıp kendisine ulaşmaya çalışan bir adam görülür. Askerler caddeyi kordon altına almışlardır. Adama mâni olmaya çalışırlar. O esnada iyice hırpalanmış olan adam, Napolyon'un gözüne ilişir. Napolyon heyecanlanır ve:
 Bırakın gelsin! emrini verir.
Kendisine doğru yürüyen adama sevgi ve saygıyla bakarken, şeref kıtasına seslenir: 
— Dikkat!.. Hazır ol!.. Fransa geçiyor!
Bu adam Napolyon'un öğretmenidir.   

Evet, hocaya-öğremene saygı, bir milletin mâzîsine-istikbâline (geçmişine ve geleceğine) saygıdır. O milletin kıymet hükümlerine, ideallerine-mefkûresine saygıdır. Gerek Hz. Fâtih (k.s.)'in gerek Yavuz Selim Hân (rh.) ve gerekse Napolyon'un hocalarına gösterdikleri itibârın sebebi budur.
Blogger tarafından desteklenmektedir.