İlk Müslümanların çektikleri eziyetler
İlk Müslümanların çektikleri eziyetler |
Resûl-i Ekrem Efendimiz'i (s.a.v.) tasdik edip islâm dinini
kabul eden ashâb-ı kiramdan birçokları bu uğurda pek çok eziyetler çekmiş,
birçok maddî mahrumiyetlere katlanmış, dinleri uğrunda mallarını, canlarını
fedadan çekinmemişlerdi. Hattâ, bizzat Resûlüllah aleyhisselam dahi birçok
eziyetlere mâruz kalmış, hiçbir peygamberin görmediği ezâ ve cefâya uğramış;
bunlara sabr ile, metanet ile katlanmış, yüksek peygamberlik vazifesini harikulade
bir azim ile ve hakkıyla îfaya muvaffak olmuştur.
Kölelerden ilk evvel müslüman olan Bilâl-i Habeşî müslüman
olunca görmediği eziyet kalmamıştır. Müşrikler, bu muhterem zâtın boynuna ip
takmışlar; onu çocukların ellerine vererek sokaklarda, kızgın kumların üzerinde
dolaştırmışlar, kendisini bayıltıncaya kadar dövmeye devam etmişlerdi; fakat,
Hz. Bilâl bu eziyetlere katlanıyor "Allah
birdir, Allah bir!" diye dininde sebat ediyordu.
Kendisini nihayet Hz. Ebûbekir Hazretleri satın alarak âzât
etmiştir. Dinindeki bu sebat ve metanetin mükâfatıdır ki, onun mübarek ismi
asırlardan beri bütün ümmet tarafından bir hürmetle yâd olunup durmaktadır.
Radıyallâhu teâlâ anhüm.
İslâmiyet'i kabul eden zâtlardan bir kısmı da gördükleri
eziyet yüzünden vatanlarını ter kederek Habeşistan'a hicrete mecbur
kalmışlardı. Bunlardan, evvelâ on bir erkek ile dört kadın, sonra da seksen iki
erkek ile yirmi kadın hicret etmiştir. Peygamberimizin muhterem kerîmeleri/kızları
Hazret-i Rukiyye ile kocası Hazret-i Osman da bu ilk hicret edenlerdendir.
Habeşistan hükümdarı Necâşî bu muhacirlere çok hürmet etmiş,
yer göstermiş, sonra kendisi de islâmiyet'i kabul etmişti.