Said-i Nursi'nin CEVŞEN uydurmaları
Said-i Nursi'nin CEVŞEN uydurmaları |
Cevşen’in içeriğine girmeden evvel, cevşen kelimesi Farsça ‘zırh’
manasına gelir. Efendimiz (s.a.v.)’e vahyen gelmiş kendisi Arapça olan metnin,
isminin Farsça olma durumu da düşündürücüdür. Zira Hz. Resulullah (s.a.v.)’a
ait olduğunu söyleyen Said-i Nursî, bu isnadına da hiçbir hadis kaynağından
delil getirememiştir. Biz söyleyelim bu Cevşen’in kaynağını: ŞİA. Evet, Said-i
Nursî, Cevşen’i Şia kaynaklarından almıştır. Bunu Fethullah Gülen hem açıklıyor
hem de mazeret beyanında bulunuyor:
“Daha çok Şiî
kaynaklardan gelmiş olması, Ehl-i Sünnet’in Cevşen’e karşı soğuk davranmasına
sebep olmuştur. (...) Sünnî kaynaklar Cevşen’e yer vermezler. Sadece Hâkim’in Müstedrek’inde Cevşen’den birkaç
fıkrayı görebiliriz. Onun dışındaki eserlerde ben şimdiye kadar, Cevşen’e ait
ibare ve ifadelerin birkaçının bile nakledildiğini görmedim. Ancak bu tamamen
senede ait bir hususiyete dayanılarak alınmış müşterek tavrın tezahüründen
başka bir şey değildir ve Cevşen’in değerine menfî yönde etki edecek bir
ağırlığı da yoktur. Nitekim Buharî ve Müslim’in rivayet ettiği pek çok hadis
var ki; aynı hadisleri çok küçük farklarla, hatta bazen aynı şekilde
Küleynî’nin el-Kâfî’sinde yer
almaktadır. Ne var ki Ehli Sünnet alimleri Küleynî’den tek bir nakilde dahi
bulunmamışlardır. Halbuki onda yer alan hadisler, Buharî ve Müslim’de
de yer aldıklarına göre hem senet, hem de lafız itibariyle cerhi söz konusu
olmayan hadislerdir. Ancak, el-Kâfî’de
yer alan hadisleri daha çok Şiî imamlar nakletmişler ve bu sebeple de
Sünnîlerce, daha işin başında endişeyle karşılanmışlardır. Cevşen için de aynı
durum söz konusu olmuştur. (...)”[1]
Biz, Şii Kuleynî ve eseri el-Kâfî hakkında Şiilik bölümünde bilgi
vermiştik. Fethullah Gülen’e göre; Ehl-i Sünnet hadis uleması, Şiilerin uyduruk
kitaplarında mevcut olan Cevşeni tasdik etmeyip kabul etmedikleri için
suçludur. Çünkü Risale-i Nur’da geçen bir dua asla inkâr edilemez. Hatta
uydurukça ve Şia mesnetli olsa dahi. Şia
kaynaklarına göre Cevşen-i Kebir, alem yaratılmazdan 50 bin sene evvel Arş’a
yazılmıştır. Şii muhaddisler, Musa el-Kazımdan itibaren
imamlar yoluyla Hz. Peygamber (s.a.v.) nispet edilmiş bir hadis olarak
rivayet ediliyor. Şimdi cevabını
evvelden vermiş olduğumuz Cevşen’e dair Risale-i Nur’dan parçalar takdim
ediyoruz:
Devamını sadece abonelerimiz okuyabilirler. Abone iseniz devamını okumak için buraya tıklayınız. Abone olmak için buraya tıklayınız.
Devamını sadece abonelerimiz okuyabilirler. Abone iseniz devamını okumak için buraya tıklayınız. Abone olmak için buraya tıklayınız.