Said-i Nursi'ye göre Kur’an’daki bazı ayetler Risale-i Nur'u işaret ediyormuş
Said-i Nursi'ye göre Kur’an’daki bazı ayetler Risale-i Nur'u işaret ediyormuş |
Said-i Nursi, Kur’an’daki bazı ayetlerin kendi eserlerine işaret
ettiğini söyler. Ebced ve cifr hesabıyla ayetlerden kendi eserleri lehine yorum
çıkarmak aslında büyük bir tehlikeye işarettir. ‘Hz. Kur’an-ı Azimüşşan, sanki indirilen son kitap değil de, başka bir
kitabı müjdeleyecektir.’ manası çıkmaktadır. İşte birkaç misal:
“Bizi doğru yola
ilet. Nimet verdiğin kimselerin yoluna
(...)"[1]
“Ve müteaddit âyat-ı Kur'âniyede Sırât-ı
Müstakîm kelimesi, bir mâna-yı remziyle Risalet-in-Nur’a mânaca ve cifirce îma
etmesi remze yakın bir îma ile Risalet-in-Nur şâkirdlerinin tâifesi,
âhirzamanda o tâife-i kübra-i a’zamın ahirlerinde bir hizb-i makbul olacağını
işaret eder diye def'aten birden ihtar edildi.”[2]
"Elif, lâm, mîm. İşte bu Kitap, kendisinde şüphe yoktur; Allah’tan
sakınanlar için bir rehberdir."[3]
“el-Kitâbu lâ raybe fîhi huden lilmuttekīn =
Risale-i Nur’un mebde-i intişarı 1922-1921”[4]
"(Melekler de) demişlerdi ki: '(Rabbimiz!) Seni tenzih ederiz.
Senin bize öğrettiğinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz (her şeyi)
bilen, hâkim olan ancak sensin." (Sure-i Bakara/32)
“Lâ ‘ilme lenâ illâ mâ ‘allemtenâ = 974
Risâletu’n-Nûr = Aslı ile, yani lam-ı tarifle 976”[5]
"Rabbimiz, onlara kendi içlerinden, senin ayetlerini kendilerine
okuyacak, onlara Kitabı ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir elçi
gönder! Her zaman üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin,
sen!"[6]
“Meâl-i icmalîsi der ki: "Kur'an ve
hikmet-i kudsiyeyi size bildiriyor. Sizi mânevî kirlerden
temizlendiriyor." Bu âyetin küllî ve umumî mânasında Risale-in-Nur kasdî
bir surette dahil olduğuna iki kuvvetli emâre var. (...) Âyetin makam-ı cifrîsi
bin üçyüz iki ederek Risale-i Nur müellifinin Kur'an dersini aldığı tarihe tam
tamına tevafuk ile remzen Kur'anın bâhir bir bürhanı olan Resâilin-Nur’a bakar.”[7]