Header Ads

Sözde din ve vicdan özgürlüğünün olduğu Avrupa’da İslam’a yönelik her türlü hakaret serbest.

Avrupa’da İslam’a yönelik her türlü hakaret serbest.
Avrupa’da İslam’a yönelik her türlü hakaret serbest.


Kendi istihbarat teşkilatları ile kurdukları İslami görünümlü radikal terör örgütlerini ve terör eylemlerini bahane ederek bütün Avrupa ve Amerika'da İslam karşıtlığını yükseltiyorlar. İlan ettikleri Haçlı seferine insanların desteğini sağlamaya çalışıyorlar. Avrupa ve ABD'de İslamafobiyi devletler körüklüyorlar. 


İslam'a hakaret eden filmin yönetmenine "ceza" yok...

Batı ülkelerinde Müslümanlara hakaret etmek serbest. Din ve vicdan özgürlüğünü dillerinden düşürmeyen bu ülkeler İslam karşıtı her türlü faaliyete destek verip çanak tutuyor. Otobüs ve toplu taşıma duraklarına asılan İslam karşıtı afişlere, bildirilere kampanyalara ses çıkarmayan bu ülkelerde yasak olmayan tek şey var; o da İslam düşmanlığı. İslam’a savaş açanlar açıkça ödüllendiriliyor. Bu da İslam karşıtlığının yayılmasına neden oluyor. Burada dikkat çeken bir ayrıntı var; İslâm düşmanları daha çok cami simgesi üzerinden nefret kusuyor.

Sözde din ve vicdan özgürlüğünün olduğu Avrupa’da İslam’a yönelik her türlü hakaret serbest. “Müslümanların Masumiyeti” adlı provokasyon filmini çeken Mark Basseley Youssef’a herhangi bir ceza verilmezken, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun çizerine de herhangi cezai müeyyide uygulanmış değil. Daha önce Peygamber Efendimizle ilgili çirkin karikatürler çizen dergi ve karikatüristler içinde girişim de bulunulmadı. Müslümanlara karşı yürütülen ırkçı kampanya afiş dergi ve broşürler içinde yetkiler sessiz.

Müslümanların Masumiyeti” adlı provokasyon filmi ile birkaç ay önce ortalığı karıştıran Mark Basseley Youssef’in yaptığı da yanına kaldı. Müslüman ülkelerde günlerce devam eden olaylara rağmen İslam’a ve Peygamberimiz’e hakaret içeren filmle ilgili herhangi bir ceza verilememesi dikkat çekti. Hakkındaki 8 farklı iddianın 4’ünü kabul eden Youssef’a büyük infiale yol açan hakaret filmiyle ilgili hiçbir ceza verilmedi. Üstelik, hakaret filminin Amerikalı oyuncusu Cindy Lee Garcia’nın, filmin fragmanının Youtube’dan kaldırılması talebi bile reddedildi. 




“Müslümanların Masumiyeti” adlı provokasyon filmi ile birkaç ay önce ortalığı karıştıran Mark Basseley Youssef’in yaptığı da yanına kaldı. Müslüman ülkelerde günlerce devam eden olaylara rağmen İslam’a ve Peygamberimiz’e hakaret içeren filmle ilgili herhangi bir ceza verilememesi dikkat çekti. Filmin yapımcısı Youssef, sadece sahtecilik yapmaktan bir yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Hakkındaki 8 farklı iddianın 4’ünü kabul eden Youssef’a büyük infiale yol açan hakaret filmiyle ilgili hiçbir ceza verilmedi. Üstelik, hakaret filminin Amerikalı oyuncusu Cindy Lee Garcia’nın, filmin fragmanının Youtube’dan kaldırılması talebi bile reddedildi. Garcia, söz konusu film yapımcısının kendisini aldattığını, film çekimlerinden önce okunan senaryoda Hz. Muhammed (sas) veya Müslümanlarla ilgili herhangi bir konunun geçmediğini ileri sürerek şikayetçi olmuştu. İki defa mahkemeye başvuran Garcia, filmdeki repliğinin dublajla değiştirildiğini iddia etmişti. Hakaret filmin ortaya çıkmasından sonra Orta Doğu’da birçok ülkede film karşıtı gösterilerde çok sayıda insan ölmüştü. Libya’nın başkenti Bingazi’ de ABD Büyükelçiliği’ne yapılan saldırılarda aralarında büyükelçinin de bulunduğu 4 Amerikalı hayatını kaybetmişti.

Hakaret filminin yayınlanmasından hemen sonra New York ve Washington metro istasyonlarına “Medeniler ile barbar adam arasındaki savaşta, medeni olanı destekle! İsrail’in arkasında ol, cihadı yen!” ilanları asılmıştı. Ancak ABD’de din ve inançlara hakaret eden bu tarz provokatif ilanlara da, “ifade özgürlüğü” kapsamında herhangi bir ceza verilmiyor. Öte yandan, İslam karşıtı söz konusu ilana, “Ben cihat yanlısı bir Yahudiyim” başlıklı karşı ilanla cevap veren The Dialogue Project adlı Yahudi diyalog derneğinin Başkanı Marcia Kannry, metroda boy gösteren provokatif ilanların ırkçı olduğunu dile getirerek büyük tepki göstermişti. MyJihad Inc. Başkanı Ahmed Rehab da, söz konusu ilanlarda aşağılanan cihad kelimesinin aslında ‘barış ve kardeşlik’ anlamına geldiğini duyurabilmeyi amaçladıklarını söylemişti. Amerikan İslami İlişkileri Konseyi Direktörü Nihad Awad ise İslam karşıtı ilanların aslında bağnazlığı yansıttığını ifade etmişti..
Blogger tarafından desteklenmektedir.