Header Ads

"N'olaydı da bunlar bize daha önceden bey olaydı..." (Orhan Gazi'nin ve Osmanlı Devleti'nin adaleti)

Orhan Gazi'nin ve Osmanlı Devleti'nin adaleti
Orhan Gazi'nin ve Osmanlı Devleti'nin adaleti




Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gâzî, oğlu Orhan Gâzî'ye nasîhatinde şöyle demişti:

"Âlimler, fazîlet sâhipleri, edîbler devletin kuvvetidir. Bunlara iltifât ve ikrâmlarda bulun. Meclisinde böyle zâtları eksik etme. Gayret et, devletinde maârif erbâbı. fazîlet sâhibi insanlar ve âlimler çoğalsın."
Orhân Gâzî pederinin nasîhatlerine riâyet etti. Meclisinde Dursun Fakîh, Dâvûd-ı Kayserî. Molla Tâcüddîn, Çandarlı Kara Halîl, Molla Kara Ali, Molla Muhsin Kayserî gibi büyük âlimler vardı.

Sultan Orhan harâb ve metrûk yerleri îmâr ederdi. İlim ehlini ve Kur'ân-ı Kerîm hafızlarını sever ve onlara ikrâmda bulunurdu. Bütün ömrünü Allâhü Teâlâ'nın rızâsını kazanmak için cihâd ve gazâ yolunda geçirdi.

Fethettiği yâhut zabtettiği her beldede adâleti tesîs etti. Hudûdu hâricindeki bütün vilâyet halkı bunu bilirlerdi. Süleyman Paşa, Taraklı Yenicesi'ne gazâ ettiğinde halkı, hisârı ve Göynük'ü emânla teslîm ettiler. Süleymân Paşa o kadar adâletli muâmele etti ki vilâyet halkı "N'olaydı da bunlar bize daha önceden bey olaydı." dediler. Nice halk bu müslümanları görerek müslüman oldu.



Civârdaki yabancılar, (fethinden evvel) İznik'e gelip "Ey miskînler, gelin Türk'e itâat edip açlıktan kurtulun, emniyet ve rahat içinde olun" derlerdi.




Orhan Gâzî'nin, oğlu Murâd Bey'e nasîhati:"Benim için ağlama. Dîn yolundan, dînin emirlerinden ayrılma. İdaren altındakileri gözet. Tek başına kaldığında da doğruluktan ayrılma. Kimseyi incitme, üzme. Dünyâda böylelikle iyi ad bırakabilirsin. Dîn yolunda gazayı terk etme. Dünyâya mağrur olma. İyi olursan, beni de hayır duâ ile andırırsın."
Blogger tarafından desteklenmektedir.