Yine YALAN, hep YALAN! Bakın rehineler nasıl serbest kalmış.
Irak'ın Musul kentindeki Türkiye Başkonsolosluğu'nda IŞİD militanları tarafından rehin alındıktan sonra 101 gün sonra serbest bırakılan 49 kişiden Gaziantepli özel harekat polisi Veysel Can, esarette yaşadıklarının anlattı.
Veysel Can'ın DHA'ya anlattıkları anlattıkları, Davutoğlu'nun ve yandaş medyanın bütün yalanlarını da ortaya koydu.
Meğer rehinelerin bırakıldığından MİT'in haberi yokmuş ve rehineler sınırda 4 saat görevlilerin gelmesini beklemiş.
3 çocuk babası 50 yaşındaki özel harekat polisi Veysel Can, IŞİD baskını öncesinde yaşanan skandallar zincirini şöyle anlattı:
DAVUTOĞLU İLE GÖRÜŞTÜK TESLİM OLDUK
Olayın olduğu gün yaklaşık bin IŞİD militanının başkonsolosluk binasını sardığını anlatan Veysel Can şunları söyledi: "Daha önceden bulunduğumuz yerde bir IŞİD komutanı öldürülmüş. IŞİD de bildiriler dağıtarak, sesli anonslarla insanların şehri terk etmesini, bunun intikamının kanlı bir şekilde alınacağını söylemiş. Bizim binamızın karşısındaki operasyon birliği de kentten ayrıldı. Sonra baskın günü kapıya geldiler. IŞİD militanları içindeki bir Türkmen kapıyı açmamızı söyledi. Biz de bunun mümkün olmadığını söyledik. Sonra tahminime göre içinde 500 kilodan fazla patlayıcı bulanan 3 kamyoneti bizim kapılarımızın önüne koydular. Kapılarımızı havaya uçuracaklardı. Yaklaşık bin kişi çevremizi sarmıştı. Çoğu ağır silahlıydı. Evlerin çatılarında roketatarlı militanlar vardı. Sonra Başkonsolosumuz, o zaman Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu ile görüştü. Onun talimatıyla çatışmadık ve teslim olmak durumunda kaldık" dedi.
TÜRKİYE İLE BAZI KONULARDA ANLAŞMAMIZ GEREKİYOR
Teslim olduktan sonra Azerbaycan uyruklu bir IŞİD komutanının yanlarına gelerek, "Sizi Türkiye'ye hemen göndermeyeceğiz, önce Türkiye ile bazı konularda anlaşmamız gerekiyor" dediğini anlatan Veysel Can, geçen süre içinde 8 farklı noktaya transfer edildiklerini kaydetti.
MİT'İN HABERİ BİLE YOKMUŞ!
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, rehinelerin serbest bırakılmasından sonra MİTî tebrik etmişti.
Ancak özel harekatçı Can'ın anlattıkları skandalı ortaya çıkardı. Kendilerinin sınıra bırakıldığından MİT'in haberi olmadığı için 4 saat sınırda beklediklerini belirten Can, "MİT'e haber vermedikleri için 4 saat sınırda bekledik. Geçen süreden sonra Türk görevliler geldi" dedi.
IŞİD komutanlarının, serbest bırakılmalarından 10 günce yanlarına gelerek, "Yarın sizi Türkiye'ye göndereceğiz" dediğini söyleyen Veysel Can, "Biz buna inanmadık çünkü daha önce de bırakacağız dediler, fakat bırakmadılar. Çok yalan söylüyorlardı. Zaten dedikleri gibi ertesi günde bırakmadılar. Sonra serbest bırakılacağımız gün gelerek bize hazırlanmamızı söylediler. Biz hazırlandık otobüse bindik. Yine başka bir yere transfer ediliyoruz diye düşünüyorduk. Sonra yanımıza onların Musul Valisi dediği kişi geldi. Anlaşmanın sağlandığını ve Türkiye'ye gönderileceğimiz söyledi. Biz yine inanamamıştık. Otobüslerle Suriye'nin içinden geçerek Rakka'ya, sonra Telabyad'a geldik. Biz burada kalacağız diye düşünüyorduk. Sonra Akçakale sınırına geldik. Burada Türkiye'ye gireceğimize inandık. MİT'e haber vermedikleri için 4 saat sınırda bekledik. Geçen süreden sonra Türk görevliler geldi, "Belgeleri imzalayıp sizi sayarak teslim alacağız" dedi. Sonra biz teslim aldılar sınırı geçerken bazı arkadaşlarımız Türk bayrağının yanından geçerken çığlıklarla ağlamaya başladı. Bizi MİT Bölge Müdürlüğü'ne götürdüler. Burada ailelerimizle ilk defa telefon görüşmesi yaptık."
İŞTE BUNLAR DA BÜTÜN BİR MİLLETİN, GÜVENİP SEÇTİĞİ YÖNETİCİLERİ TARAFINDAN NASIL ALDATILDIĞININ İSPATLARI:
***
***