3. dünya savaşı öncesi son hamleler: IŞİD'i kurup kullananlar, IŞİD'i vuracaklar...
Rusya ve Çin'in başını çektiği Şangay Birliği ile ABD-İngiltere-Fransa'nın başını çektiği ama hepsini Siyonist Yahudilerin yönettiği batılı ülkeler arasında, mani olunamaz bir 3. dünya savaşı çoktan çıkmış durumda. Suriye sorunu üzerinde son şeklini alacak bu savaş İslam kültüründe Melhame-i Kübra, Yahudi ve Hristiyan kültüründe Armageddon savaşı diye beklenilen dünyanın son büyük savaşının ta kendisi...
Pekiyi Türkiye bu savaşın neresinde ve millet olarak bu tepkisizliğimizin sonu ne kadar hazin olacak?
***
“İncirlik üssü, operasyona açılmamalı”
ABD Başkanı Obama, IŞİD’le mücadelede 4 aşamalı planını açıkladı. Suudi Arabistan ise IŞİD’le mücadelenin ele alındığı toplantıya ev sahipliği yapıyor. IŞİD’le mücadele planlarını ve oluşturulması gündemde olan blokta Türkiye’nin hangi noktada yer alabileceğini, Sait Yılmaz ele aldı.
ABD Irak Şam İslam Devleti terör örgütüyle mücadele planını açıkladı. Barack Obama'nın açıkladığı 4 aşamalı plan, sistematik hava saldırıları, IŞİD'le mücadele eden güçlere destek, örgütün mali kaynaklarını kesme ve insani yardım başlıklarından oluşuyor.
Planın görüşüleceği zirvenin adı ise Cidde. Suudi Arabistan bugün IŞİD terör örgütü ile mücadelenin ele alınacağı toplantıya ev sahipliği yapıyor. Toplantıya Türkiye, ABD, Mısır, Ürdün ve Körfez ülkeleri katılıyor. Toplantıda Barack Obama'nın 4 aşamalı planla Sünni aşırılığa karşı Sünni koalisyon oluşturma önerisi ele alınacak. Muharip güçte yer almak istemeyen Türkiye'nin oluşturulması gündemde olan blok yapıya sadece lojistik destek vereceği öne sürülüyor. "İnsani ve lojistik amaçlı" desteğin verileceği nokta ise İncirlik...
Peki, İncirlik üssü, örgütün elinde 49 vatandaşı rehin tutulan Türkiye'yi sıkıntıya sokabilir mi? Cidde Zirvesi'nden çıkacak sonucun Ortadoğu ve Türk dış politikasına nasıl bir yansıması olacak? Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Uzmanı Doç. Dr. Sait Yılmaz, tüm bu soruları RS FM’de yanıtladı.
“GUANTANAMANO’DAN BIRAKILANLAR IŞİD’İN BAŞINA GEÇTİ”
Türkiye’nin başından beri IŞİD’i terör örgütü olarak görmediğini belirten Sait Yılmaz, “Biz IŞİD’in elemanlarının Kızılcahamam’da eğitildiğini, IŞİD’in petrol ticaretini biraz da Türkiye’yle yaptığını biliyoruz. Bu paraları da Türkiye üzerinden sağlıyor. Ancak işin bu tarafında sadece Türkiye yok. IŞİD’in lider kadrosunun Guantanamano’dan 2004 ve 2006’da gittiğini 2012’de Guantanamano’dan bırakılan 55 kişinin IŞİD’in başına geçtiğini, ayrıca Ürdün’ün Safavi şehrinde kurulan ve Amerikan Özel Kuvvetlerinin işlettiği eğitim kampından çıkanların IŞİD’in bugünkü üst düzey komutanlarını oluşturduğunu biliyoruz. Burada ne Türkiye ne de ABD ya da Suriye, Katar IŞİD konusunda samimi değiller. IŞİD, zaten bunların besledikleri, zamanında silahlandırdıkları bir örgüt. Türkiye’nin kendine göre hesapları var, Amerika’nın kendine göre hesapları var. Geldiğimiz aşamada Amerika Birleşik Devletleri artık IŞİD’in defterinin kapanması gerektiğini söylüyor ama aslında Amerika’nın açıklamalarında IŞİD’i tamamen yok etmekten de bahsetmiyor. Kullandığı kelimeler ‘küçültmek’ ve ‘daha kullanılabilir hale getirmek’” dedi.
“49 REHİNE KRİZ YÖNETİMİNİN BİR PARÇASI GİBİ”
Amerika Birleşik Devletleri’nin Obama’yla beraber 86’ncı defa savaş kararı verdiğini ve iki savaş kararı birden verdiğini anımsatan Yılmaz, IŞİD’le mücadelede İncirlik Üssü’nün de kullanılmasına ilişkin şunları söyledi: “Sadece Irak’ta değil Suriye’de de kararını değiştirdi. Ancak bunu yaparken de ilginçtir teröristlere karşı savaşını yine yetiştirmiş olduğu başka teröristlerle bir oluşma yapmaya çalışıyor ve bunda da tabi inandırıcı olmuyor. Türkiye ile ilgili hesaplaşmaya geldiğiniz zaman, bence IŞİD’in elindeki rehineler konusunda Türkiye’nin başından beri aslında bu kozu IŞİD’e karşı bir şey yapmamak için biraz danışıklı dövüş gibi görüyorum. Bunlar bu kadar kolay teslim edildi ve bu zamana kadar da orada duruyorlar. Sanki bu bir kriz yönetiminin bir parçası gibi. Türkiye iç ve dış dinamikleri bakımından Amerika’ya çok bağımlı. Özellikle bugünkü Amerika’yla ilişkilerini bu aşamada tutup da Amerika’nın karşısında “hayır ben buna katılmıyorum, yapamıyorum” diyecek durumda değil. Yine de hükümetin kendine göre, Amerika’nın kurmuş olduğu bu oyunda bazı hesapları var. Bütün bunların içinde Amerika’yla bazı pazarlıklar yapılacaktır. İncirlik Üssü’nün insani yardım dışında operasyona açılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de böyle düşündüğünü zannediyorum. Ancak hükümet kendi politikaları çerçevesinde, bugüne kadar Amerika’yla geliştirdiği bu taşeron ilişkileri nedeniyle, bazı pazarlıklar sonucunda bence kamuoyuna açıklanmasa da İncirlik Hava Üssü’nün başka amaçlar için kullanılmasına müsaade edebileceğini de göz ardı etmemek gerekir diye düşünüyorum.”
“ORTADOĞU İÇİN ÖNGÖRÜLEN PLANDA IŞİD ROLÜNÜ TAMAMLADI”
Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Ortadoğu için öngörülen planda IŞİD artık rolünü tamamladı, çünkü IŞİD farkındaysanız nerede petrol varsa oraya gitti. Batı’nın gösterdiği yerlere gitti. Şimdi o petrol bölgelerinin kurtarılması lazım. Bu yüzden de Suriye’deki petrol sahalarının kurtulabilmesi için hedef sahasının içine Suriye’nin de konması lazım. Suriye’ye burada gözdağı veriliyor. Ama İran neden yok derseniz; İran’da şu anda Batı yanlısı, Batı’nın her dediğine koşa koşa gidecek bir iktidar var. Hatta bu sabah İran’ın yaptığı açıklamalara bakarsak, deniliyor ki “Batının bu operasyonda İran’la işbirliği teklif etmesi bizim için gurur vericidir.” Hem senin Irak’ta kanadını kırıyor, hem Suriye’de kanadını kırıyor, Ortadoğu’da sana karşı bir Sünni cephe oluşturuyor ve sen İran olarak kendine göre bundan gurur duyacak bir neden buluyorsun. Keşke İran da Türkiye de aklını başına toplasa. Batı’nın çıkarı yararına kendi ülke çıkarını daha çok öne çıkarsalar. Bu hem bölgenin istikrarı için hem de bu bölgenin gerçekten huzura kavuşması için gerekli olur.”
“OBAMA’NIN BUSH DÖNEMİNDEN HİÇBİR FARKI KALMADI”
IŞİD’le mücadele noktasında en büyük sıkıntının uluslararası hukukun varlığının hissedilememesi olduğunu dile getiren Yılmaz, “Uluslararası hukuk yok. Birileri terör örgütleri kuruyor, terör örgütleriyle kendine göre mücadele ediyor, savaşlar ilan ediyor. Hani Birleşmiş Milletlerin kararları, hani Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bu konudaki tespitleri, tavsiyeleri? Bütün bunların hepsi göz ardı edilmiş. Obama’nın aslında Bush döneminden hiçbir farkı kalmadı. Neden kalmadı? Şu anda iki savaş birden ilan ediyor. Obama’nın aslında Bush döneminden tek farkı, Bush döneminde yapılan işkencelerin Obama döneminde ortaya çıkmamış olması. Ama Obama uçaksavar araçlarla o kadar çok katliam yaptı ki… Obama ne yazık ki 1950’lerdeki ayaklanmalarla ve terör örgütleriyle Amerika’nın dış politikasını yönlendirme politikasına tekrar dönüyor. Ama bu politikanın ne kendisine, ne de başkalarına faydası olacak” ifadelerini kullandı.
Murat Cengizer / rsfmradio.com
