Header Ads

Takva ehli olacağım derken takla atmayın! Türkiye'de İslam hukukuna göre yaşayamazsınız!

Cübbeli Ahmed Hoca, mahmud efendi, fıkıh, dar'ül harp, dar'ül islam, türkiye dar'ül harp mi, çarşaf, Mehmet Fahri Sertkaya,


Dar'ül harp fıkhı bir cemaatin ya da tarikatın kendisinin uydurduğu bir şey değil. 

Artık gözünüzü açın, güçlenin! 


Türkiye'de İslam hukukuna uygun yaşayamazsınız!

Türkiye gibi bir ülkede, dar'ül islam(Şeriat devleti) fıkhı ile amel etmeye kalkarsanız da edemezsiniz. 

Mahmud Efendi bağlıları gibi bocalar durursunuz. Tavizsiz şekilde İslam'ı yaşadığınız düşüncesi ile sakala, sarığa kadar hassas olmaya çabalar iken her gün faiz yersiniz ve faiz verirsiniz. Her gün haram meclislerinde bulunursunuz. Ya da ictimai/sosyal hayattan, tahsil imkanından, ticaretten, sanayiden, teknolojiden, kültür ve sanattan uzak mı uzak kalıp kendi çapınızda bir dünya kurmaya kalkarsınız ama bunu da başaramaz ve afallar kalırsınız. Hatta dünya-ahiret dengesini bozar, dünyanız ile beraber ahiretinizi de kaybedersiniz. Ehli küfrün zulmü altında zorla da olsa gayri İslami yaşatılırsınız (ki bakın yakın tarihe bundan başka bir şey görüyor musunuz?).

En iyi ihtimalle sizin kadar hassas olmadığını düşündüğünüz ve şiddetle tenkit edip durduğunuz babanıza muhtaç kalırsınız. Evinizi yuvanızı o kurar ama sonra siz yine bir iş tutamazsınız, hiçbir işin içinden çıkamazsınız da babanızın iş yerinde kenar köşede, çok da teknik olmayan ve çok da getirisi olmayan bir yerde çalışıp üç kuruşa geçinmeye çalışırsınız. Ne kendinizi güçlendirebilirsiniz, ne de bütün müslümanların bir an evvel güçlenmesi ve İslam şeriatının uygulanıp hayatın her aşamasında nizamın, huzurun, güvenin olması yolunda bir katkınız olur. 

Her gün sabah akşam etrafınızdaki yüzlerce insana ve esnafa bile selam vermeden geçersiniz. Onlar da sizi dışlar ve hiç kimseye İslam'ın güzelliklerini gösterme ve anlatma imkanı da bulamazsınız. Dahası da var, her bir şeyi ehli küfre bıraktığınız için, babasının iş yeri olmayanlar mecburen bir fabrikada olsun çalışmak isterler de ciğeri beş para etmez birinin takıntıları ile uğraşırsınız. Bir gün kıyafetiniz, öbür gün sakalınız, sonraki gün misvağınız, sonra düşünceniz, itikadınız, şu bu derken, her şeyiniz mesele olur...

Oysa böylesine devlet otoritesi ve halkı ile beraber İslam'dan uzaklaşmış bir ülkede, Allah'ın(c.c.) ve Rasülünün(s.a.v.) emrini yerine getirip, Hz. Peygamberin yaşayarak örnek olup gösterdiği dar'ül harp fıkhına (şeriat ile idare olunmayan ülkelerdeki İslam fıkhına) tabi olsanız, İmam-ı Azam'ın ve müctehid talebelerinin tafsilatı/ayrıntısı ile ilmi eserlere aktardığı dar'ül harp fıkhına tabi olsanız, her şey bir anda tersine döner. Ezilen ehli küfür, ezen de siz olursunuz. Güç kaybeden onlar, sürekli güçlenen de siz olursunuz.

Dar'ül harpte dar'ül islam fıkhı uygulamaya çalışmak takva değildir. Çok feci neticeleri olan bir yanılgıdır. Zira dar'ül harpte dar'ül islam fıkhı uygulayabilmek zaten mümkün değildir. 

Şu Türkiye'ye bir bakın; Bankalara, kartlara hiç bulaşmadan hanginiz ticaret yapabiliyorsunuz? 

Devletin olmadık haram gelirlerine bulaşmadan hanginiz memur olarak çalışabiliyorsunuz?

Açık saçık kızlarla yan yana gelmemek adına liseye ya da üniversiteye gitmeyip her sahayı ehli küfre terk ediyorsunuz ama sonra ister istemez açık saçık kadınların da bulunduğu yerlerde yaşıyor hatta çalışıyorsunuz. 

Siz alış veriş yaparken, ticaret yaparken, maaş alırken paralarınız  gölgesinden korkan üç beş Yahudi'nin bankasında işletiliyor ve sizin sırtınızdan bedavadan korkunç paralar kazanıp bu paralarla size saldırıyorlar ve dininize düşmanlık ediyorlar da, sizler bu paralara dokunmayıp onlara bırakmayı takva görüyorsunuz. 

Oysa dar'ül harp fıkhında bütün bunları kolay yolları ve çıkar yolları var ve bütün bu kolaylıklar şeriata uygun. Dar'ül harp fıkhı bir cemaatin ya da tarikatın kendisinin uydurduğu bir şey de değil. 

Artık gözünüzü açın, güçlenin! Bunun için önce samimi bir niyetle dar'ül harp fıkhını öğrenin! Sonra da üzerinize farz olduğu şekilde bu küfrün yıkılması için gece gündüz, maddi ve manevi gayret edin.

Mehmet Fahri Sertkaya

Blogger tarafından desteklenmektedir.