Header Ads

Türkiye'deki cemaatler ve tarikatlar, sokak çocuklarına neden sahip çıkmazlar? | Mehmet Fahri Sertkaya

akademi dergisi, Mehmet Fahri Sertkaya, cemaat, ceza evi, tarikat, süleymancılar, süleymanlılar, yurtları, çingene, gerçek yüzü

Hayır, sorun şu...

Sokak çocukları denilerek fotoğrafları paylaşılan çocuklar, sokak çocukları değil.
Bunlar sokaklarda yatan, kendi başının çaresine bakan, ailesi olmayan, içler acısı bir halde olan çocuklar değil.

Bunların aileleri var ve meseleye detaylıca, hakkaniyetle bakılınca acı gerçek görülüyor ki, çocuklarını bu halde sokaklarda dolaştıran ailelerin büyük çoğunluğu, buna mecbur değiller. Bu ailelerin bir kısmı zaten çöplerden bir şeyler toplayarak, bu işi meslek edinerek geçim sağlıyorlar. Aslında ailede anne, baba, yetişkin kız ve erkek kardeşler beraberce bu işi yaptıkları halde, aslında bir zaruret olmadığı halde çocukları da bu işe koşturuyorlar. Sırf, daha fazla kazanmak için...


Bu ailelere gidilse, bu çocukların ellerinden tutulmak istense, oralı bile olmuyorlar.

Bunları ciddi bir kısmı da Çingene vatandaşlarımız. Bu Çingene vatandaşlarımıza gidip iş kursanız, "Şu işi sana ayarladım. Şurada temiz temiz şu şekilde çalışacak ve aylık şu parayı alacaksın" deseniz, nerede ise bunların tamamı, böyle bir şeye gelmiyorlar. Bu imkanları sağlasanız bile bu Çingene vatandaşlarımız, verilen imkanları kısa sürede terk edip kendi hayatına geri dönüyorlar/dönerler. Bazılarının ezberi bozulsa da gerçek budur: bunlar hayatlarından memnunlar.

Dahası da var ki, dikkatle inceleyince görülüyor ki, bu insanlar hayat kalitesini yükseltmek isteseler, daha müreffeh bir hayata çıkmak isteseler, böyle bir niyetleri ve gayretleri olsa, hem kendilerini hem evlatlarını yaşadıkları hayattan kurtarabilecek kişiler.

Ayrıca bu ülkede cemaatler/tarikatlar başka ülkelerden ya da uzaydan çocuklar getirtip de okutmuyorlar. Yine bu memleketin evlatlarını okutuyorlar. Tabii ki bazı cemaatlerin para endeksli hareket ettiği görülüyor/du ama genel olarak manzara şu ki, cemaatler bu milletten topladığı zekat, kurban, ayni ve nakdi bağış ile, bu memleketin fakir evlatlarını okutuyorlar. Mesela Süleymanlılar cemaati... Çocuklarımızı koca bir sene boyunca, elden gelen en iyi maddi şartlarda barındırıyor, yedirip içiriyor ve hem dünyevi hem de uhrevi ilimleri bir arada tahsil etmelerine imkan sağlıyor. Buna rağmen, bir sene için çocuklardan istediği para, komik miktarlarda oluyor. Bunu bile veremeyenler çıkıyor, bakılıyor ki ailesi keyfi olarak böyle yapmıyor, gerçekten imkanı yok, onu da siliyor, tahsil etmiyor.

Bu gibi yorumları yapanların art niyetleri olduğunu düşünmüyorum ama iyice bilmedikleri meselelerde, iyice araştırmadan, soruşturmadan yorumlar yapıyorlar. Dahası da var ki, devletimizin de sokak çocukları için onlarca yıldır ciddi mücadelesi var. Çok zaman cemaatlere de ihtiyaç kalmıyor. Gidip bu devlet kurumlarının yetkilileri ile görüşürseniz, sizlere şok edici şeyler anlatacaklardır. Acınası durumda görünen ve çocuk denilenlerin çok ciddi bir kısmının, aslında neler neler yapmış ve yapmakta olan ve güzelce bir hayat yaşaması için kendisine verilen bu devlet imkanlarını bile terk etmek isteyen kişiler olduklarını anlatacaklardır.

Birkaç gardiyan bulun, "Kayıt dışı konuşacağız. Bütün anlattıkların burada kalacak" deyip iyice bir konuşturun. Sonra da kendinize şunu sorun: "Ben kullarına karşı Allah'tan daha mı merhametliyim? Nedir benim bu yaptığım?"

Bunu da yanlış anlayıp, memlekette gerçekten ihtiyaç sahibi kimse olmadığı, cezaevlerinde gerçekten değerli insanlar olmadığı düşüncesine kapılmayın! Girdim, gözlerimle gördüm; ceza evlerinde gerçekten insan evladı ve gerçekten çok zor durumda olan insanlar da var ama kim bilir ki toplama oranla bunların oranı kaçtır. 



Blogger tarafından desteklenmektedir.