"Antidepresanların yan etkileri korkunç ve depresyon tedavisinde hiçbir işe yaramıyorlar."
Psikofarmakoloji Derneği'nin düzenlediği "Uluslararası Katılımlı 4. Ulusal Psikofarmakoloji Kongresi" Antalya Belek'teki Papillon Zeugma Otel'de başladı. Kongreye katılan Yale Üniversitesi'nden Prof. Dr. Irving Kirsh, antidepresanlarla ilgili çok önemli uyarılarda bulundu. Antidepresanların büyük kısmının depresyon tedavisinde hiçbir işe yaramadığını ve plasebodan farksız olduğunu savunan Kirsh, yan etkilerinin ise korkunç olduğunu söyledi. Antidepresanların 24 yaş altı kişilerde intiharı tetiklediğini kaydeden Prof. Dr. Kirsh, ilaç firmalarının araştırma sonuçlarını sakladığını öne sürdü.
YAN ETKİLERİ ÇOK KORKUNÇ
İlaç firmalarının Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'ne (FDA) gönderdikleri ilaç sunumlarını tek tek incelediğini belirten Irving Kirsh, yaptığı inceleme sonunca çok ilginç bulgulara ulaştığını açıkladı. Antidepresanları kullanan çoğu insanla kullanmayanlar arasında hiçbir fark olmadığını anlatan Kirsh, yan etkilerinin ise çok ciddi olduğunu ifade etti. Kirsh, "Antidepresanlar, iktidarsızlık, orgazm süresinin çok kısa ya da uzun olması ve orgazm olamama gibi cinsel bozukluklara neden olur. İlaçlar kesildikten sonra hastalığın nüksetme riski çok yüksektir. Hamileler kullanırsa, bebeklerde otizm riski artar" dedi.
İLAÇ KULLANMAK YERİNE EGZERSİZ YAPIN
İlaç firmalarının antidepresanlar konusunda ikiyüzlü bir tavır sergilediğini kaydeden Kirsh, şunları söyledi: "İlaç firmaları araştırmalarda iyi sonuçlar veren ilaçların sonuçlarını dergilere gönderiyorlar. Diğer ilaçların sonuçları ise saklanıyor. İlaç firmaları ilaçlarla ilgili araştırmaların yüzde 50'sini gizliyorlar. Yapılan araştırmalara göre antidepresanlar, 24 yaş altı kişilerde intihar riskini artırıyor. Fakat ilaç firmaları bunu manipüle ediyor. Depresyon teşhisi konan kişiler mutlaka yardım almalı. Alınan yardım ise ilaç yerine fiziksel egzersiz, meditasyon tarzı şeyler olmalı. Antidepresanlar son çaredir, uzak durulmalıdır. Benim önerim; antidepresan kullanmak yerine haftada 3 gün egzersiz yapın."
***
CİKLET GİBİ SATILIYOR.
Yan etkileri arasında "intihar" yazan bu ilaçlar, eczanelerde reçetesiz olarak satılıyor.
İstanbul’da 8 eczaneyi dolaşan Zaman muhabirleri, antidepresan ilacı satın almak istediklerinde “Reçeteniz var mı?” sorusu ile dahi karşılaşmadı.
Oysa, insanları intihara sürüklediği iddia edilen bu ilaçların reçetesiz satışı yasak. Eczacılar, yasağı bildiklerini ancak ‘ilaç takip sistemi’nde yer almadığı için antidepresan satmalarının önünde bir engel bulunmadığını belirtiyor.
Doktor kontrolünde ve uygun dozlarda alınmadığı takdirde hastaları intihara yönelttiği iddia edilen antidepresanların, kontrolsüz kullanımı günden güne artıyor. Uluslararası Pazarlama Servisi’nin araştırmalarına göre 2003 yılında Türkiye’de 14 milyon 238 bin kutu depresyon ilacı tüketilirken 2012’de bu rakam 36 milyon 881 bine çıktı. Uzmanlar, 9 yılda gerçekleşen yüzde 160 oranındaki bu artışta modern çağın getirdiği ruhsal bunalımların rolünün büyük olduğu görüşünde.
Farmakolog Esra Sağlam ise “Bu büyük artışı tamamen depresyonun yaygınlaşmasıyla açıklayamayız.” diyor. En küçük sıkıntısı olanların bile kulaktan dolma bilgilerle bu ilaçları aldığına dikkat çekiyor. Son olarak 26 Ocak’ta intihar eden Bayburt Üniversitesi Rektörü Gökhan Budak’ın antidepresan ve bitkisel ilaçlar kullandığı ortaya çıkmıştı.
İstanbul’da Bahçelievler, Bakırköy, Zeytinburnu, Fatih ve Eyüp ilçelerinde 8 eczaneyi dolaşan Zaman muhabirleri, antidepresan ilacı talep ettiğinde “Reçeteniz var mı?” sorusu ile dahi karşılaşmadı. Oysa İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, “Bu ilaçların reçetesiz satılması mümkün değil. Hiçbir eczacı bu riske girmez. ” ifadelerini kullanıyor. Eczacı H.A. ise yasağı bildiklerini ancak ‘ilaç takip sistemi’ görmediği için antidepresan satmalarının önünde bir engel bulunmadığını belirtiyor ve ekliyor: “Bir ilacı satarken diğerini niye satmayalım. Neticede bundan para kazanıyoruz.”
Dünyada en çok kullanılan ve eczanelerde reçetesiz satılan antidepresanlardan birinin kullanma talimatında ‘intihar’ yan etkisine vurgu yapılıyor. Talimatta, “Herhangi bir zamanda kendinize zarar verme ya da intihar gibi düşünceleriniz varsa, ….’ı kullanmayı durdurunuz ve derhal doktorunuza bildiriniz.” uyarısı dikkat çekiyor.
İlacın kullanma talimatında yer alan bir başka bilgi de “Genç yetişkinseniz. Klinik çalışmalardan elde edilen bilgiler antidepresanla tedavi edilmiş 24 yaşın altındaki psikiyatrik durumu olan yetişkinlerde intihar davranışlarında artma riskini göstermiştir.” şeklinde. Yine ilacın kutusunda da ‘reçetesiz satılmaz’ uyarısı bulunuyor. Hekime ve ilaca kolay ulaşan hasta bu ilaçları çok rahat bir şekilde alabiliyor. Bu ilaçların çoğunluğu doktor reçetesiyle birinci basamaktan 3 basamak hastanelere kadar yazılıyor. Ayrıca hekimlerin hastaya ayırdığı sürenin kısalığı ve alelacele ilacı yazması da başka bir etken.
Antidepresan ilaçların satışıyla ilgili eczacı, eczacı odası ve Sağlık Bakanlığı ekseninde bir çelişki göze çarpıyor. Yönetmeliğe göre antidepresan ilaçların satışı reçetesiz yasak. Ancak eczacılara göre uygulamada ilaçları satmalarında bir engel yok. İlaç takip sistemi, ağır yan etkisi olan ilaçları takip edemiyor. Etse de yeterli denetim olmadığı için bu ilaçlar reçetesiz de satılabiliyor. Kanunen antidepresanların reçetesiz satılamayacağını kabul eden eczacılar, “Sağlık Bakanlığı’nın ilaç denetim sisteminde bu ilaçlar takip edilmiyor. Bu nedenle biz de ilaca devam eden müşterilerimizi reçetesiz diye geri çevirmiyoruz.” diyor.
‘SİSTEMDE BOŞLUK OLDUĞU SÜRECE BU İLAÇLARI SATARIZ’
İstanbul’da eczacılık yapan H.A. ise bu konuda eczacıların arada kaldığı görüşünde. Yaşanan karmaşayı şöyle özetliyor: “Biz sattığımız ilaçları ilaç takip sistemine gireriz. Ancak sistem sadece bağımlılık yapıcı bazı maddeler içeren bazı ilaçların reçete numarasını girmemizi zorunlu kılıyor. Sistem bu ilaçlar dışındaki hiçbir ilacı sisteme girerken reçete numarası şartı istemiyor.” İstanbul’da bir eczacıda tekniker olarak çalışan E.B. de sistemin boşluğuna dikkat çekiyor. Ağır antidepresan bağımlılık yapıcı, ağır yan etkili ve uyuşturucu madde içeren ilaçların doktorlar tarafından normal reçetelerle yazıldığını hatırlatan E.B., “Ancak bu ilaçların satışı esnasında ilaç takip sisteminde ‘reçetesiz satılmaz’ diye sarı renkli bir uyarı çıkıyor. Eğer reçetesiz satarsak sisteme bu işleniyor ve ilk denetimlerde ortaya çıkıyor. Ama bir yaptırımı da yok. Dolayısıyla hasta bize geldiği zaman geri çeviremiyoruz.” diyor. Kendisinin ilaç tebliği ilk yayımlandığında bu ilaçları reçetesiz satmamak için adeta direndiğini belirterek, “En son bir müşterim bağımlılık yapıcı olan bir ilacı istedi. Normalde reçetesiz satışı yasak. Ben vermedim. Ama yandaki eczaneden almış. Dükkânın önünden geçerken ilacı bana doğru sallayarak geçti. Bir hafta dayanabildim. Sonra ben de satmaya başladım.” diyor.
‘BU İLAÇLARIN REÇETESİZ SATILMASI MÜMKÜN DEĞİL’
Antidepresan sınıfına giren ilaçların ağır bir içeriğe sahip olduğunu ve eczanelerde reçetesiz şekilde satılmasının mümkün olmadığını belirten İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör ise, “İlaçların eczanelere girişleri ve hastaya satışı sistemde tamamen kayıt altına alınıyor. Bu ilaçların bu açıdan reçetesiz satılması mümkün değil.” diyor. Kendilerine bu konuda şimdiye kadar ulaşan bir şikayet bulunmadığını vurgulayan Güngör, “Eğer böyle usulsüz bir satış yaşandıysa bu bize ulaşırdı. Muhtemelen münferit bir olay. Bu konuda eczanelerin genelini eleştirmek doğru olmaz. Kaldı ki bu konuda yaptırımlar var. Eğer usulsüz satış yapan olursa hakkında disiplin soruşturması açılır. Hiçbir eczacı arkadaşım bu riske girmek istemez.” vurgusu yapıyor.
‘ANTİDEPRESANLAR İNTİHAR ETTİREBİLİR’
Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Farmakoloji Uzmanı Doç. Dr. Esra Sağlam, en çok kullanılan ve suistimal edilen ilaçların depresyon hapları olduğunu söylüyor. Zira uyku ve sinir ilacı olarak da kullanılan bu hapları, en ufak sıkıntısı olanlar bile kulaktan dolma bilgilerle tercih edebiliyor. Esra Sağlam’a göre bu durum büyük bir tehlikeyi beraberinde getiriyor. Anidepresanların doğrudan beyindeki santral sinir sistemini etkileyen bir içeriğe sahip olduğunu vurgulayan Sağlam, ‘uykum kaçtı bir tane içtim’, ‘depresyondaydım bir tane içtim’, ‘kafama göre başladım’ diyenlerin çıkabildiğini vurguluyor. Antidepresan ilaçları kullanırken intihar eden hastalarda artış yaşandığını kaydeden Sağlam, “Antidepresanlar intihar ettirebilir. Ama her vakada suçu ilaçlara yüklemek yanlış olur.” bilgisini veriyor.
YAŞANAN BAZI ŞÜPHELİ İLAÇ-İNTİHAR VAKALARI
26 Ocak 2013, Bayburt Üniversitesi Rektörü Gökhan Budak, ailesinin de evde olduğu sırada intihar etti. Budak, antidepresan ve bitkisel ilaçlar kullanıyordu.
1 Aralık 2012, Doktor Melike Erdem, hastanenin 6. katından atlayarak intihar etti. Psikolojik sorunları bulunduğu öğrenilen Erdem, antidepresan kullanıyordu.
17 Kasım 2012, Hatay’da B.D. adlı genç, annesini öldürüp intihar girişiminde bulundu. Polis, evde B.D.’ye ait antidepresan ilaçlar buldu.
18 Mart 2010, Erzincan Üniversitesi Rektörü Erdoğan Büyükkasap, evde yalnızken bir not bırakarak intihar etti. Hocanın, bir tür yatıştırıcı antidepresan kullandığı ortaya çıktı.