Arakan yalanlarına kanmayın, müslümanlara destek olun, İslamcılara yardım/bağış yapmayın! | Mehmet Fahri Sertkaya
Dışişleri Bakanı, skandalların adamı ve 'Türk ordusu, Kürdistan dağlarında işgalci konumundadır.' yazılı bir paçavrayı bile imza etmiş olan Mevlüt Çavuşoğlu, Bangladeş ile yaptıkları görüşmede "Kapılarınızı açın, ne kadar masrafınız varsa biz karşılayacağız" dediklerini söyledi. Dışişleri bakanı Mevlüt, önce bu derece liyakatsiz hali ile o bakanlığa nasıl geldiğini, nasıl hala orada durduğunu, çok sayıda bakan ve onlarca vekil çıkartmış olan İbradı kasabasının sırrını, kendisinin de İbrani kökenli olup olmadığını, Siyonist İsrail'in menfaatleri için TC devleti adına Hamas'ı tehdit edip etmediğini ve TC tarihi boyunca gizli Yahudi, gizli Ermeni ve Mason olmayan birinin Dışişleri bakanı olup olamadığını açıklasın/cevaplasın...
Defalarca oynanmış bu tiyatrolara hala seyirci ve alet olmayın. Sakın ha AKPKK organize suç, terör ve ihanet örgütü ile bağlantılı derneklere, vakıflara, sözde yardım kuruluşlarına yardım yapmayın. Kendi cemaatinizin derneklerine, vakıflarına, yardım kuruluşlarına yardım ederken bile resmi geçerliliği olan makbuz alın, ara ara hakkınızı kullanarak bu kuruluşlara yazıp, yazılı faaliyet raporu isteyin. Size e-posta atsınlar. Hatta bunu adet edinsinler, yılda birkaç dönem belirlesinler ve bütün üyelerinin/bağışçılarınn e-posta adreslerine, yapılan ayni ve nakdi bağışların, bunların hangi yardım projelerinde nerelere ne kadar harcandığının/kullanıldığının şeffaf açıklamasını göndersinler. Gerekli faturaları, resmi geçerliliği olan evrakları da ek olarak bağlasınlar.
Müslümanlar öyle şeyler yapmazlar ama Müslüman görünerek dinimizi dünya menfaat ve siyasetine alet eden İslamcılar, bu işin iyice cılkını çıkarttılar. Paraya sıkışıldıkça ya İstanbul'da binlerce polis ile gece yarısı operasyonu yapılıyor ve bir gecede devasa meblağda para cezası kesiliyor ya da dünyada herhangi bir yerdeki kriz hali, olduğundan bin misli abartılıp hükumet gücü ile yardım organizasyonları yapılıyor. Son defa Halep için bu çapta bir yardım kampanyası yaptılar, paraların akıbeti meçhul... Ondan önce Suriye'de Türkmen mücahidleri dedikleri Çeçen IŞİD teröristleri için devasa yardım organizasyonları yaptılar, paraların ve ayni yardımların akıbeti meçhul. Bu sözde Türk, özde Çeçen Vehhabi/Selefi ve IŞİD'çi teröristler; "Adımızı kullanarak yardım kampanyaları düzenleniyor. Bize ulaşan hiçbir şey yok" dediler. Yeni yeni kıyafetler, elbiseler, ayakkabılar ise Hatay ve Antep'te dağlara atılmıştı. Bölge esnafı bunları topladı, beş on lira karşılığında dükkanlarında sattı.
İhsan Şenocak denen ve AKPKK'ye yardım ve yataklık suçları işleyip duran sözde hocanın, reklamını yaptığı Şam Alimler Birliği isimli sözde yardım kuruluşunun bile her tarafı şaibe... Kuveyt Türk, çeşitli ülkeler tarafından "IŞİD için kara para aklama" ve "Yardım organizasyonlarında üçkağıt yapılmasına göz yumma" ile suçlandı. İHH'nın bir CIA projesi olduğunu ise bütün dünya biliyor, ispat edebiliyor ve batı basınından bu yönü ile sık sık haber oldu. Hala bunların bile hiçbirine müdahale etmediler ama hala yeni yeni bahaneler ile yardımlar topluyorlar. Geçen senelerde yine Arakan'ı araç edinerek yardımlar toplamışlardı, paranın çoğun malum kişilerce ve çevrelerce cukka edildi, geriye kalan az bir kısmı Arakan'a götürüldü, Karay Yahudisi Ahmet Devitoğlu "Budizm de İslam da sevgi ve barış dinidir" diyerek paraları Budist yetkililere teslim edip geldi.
Dernekler masasında görevli yetkililer bile yaşanan kuralsızlığa, vurguna, soyguna isyan halindeler, dertlerini çaresizce telefonda vatandaşlara anlatıyorlar. Bir netice alınamayacağını bilerek "En yakın Emniyet müdürlüğüne ya da savcılığa gidip hemen şikayetçi olun" diyorlar. Bu parti/hükumet görünümlü suç örgütünün emrine girip, hak arayan vatandaşların elini kolunu bağlayan savcı ve hakimlere, kimsenin hakkını kimsede bırakmayan o Allah öyle bir hesap sorar ki, mazlumlara yapılan yardımları, kurban ibadeti için ödenen paraları, zekatları bile çalanlara müdahale etmeyen o savcı ve hakimlere öyle bir azap eder ki, bunlar hiç doğmamış, dünyaya gelmemiş olmayı isterler.