Header Ads

Fatih'e kapı açılmamıştı

Fatih'e kapı açılmamıştı
Fatih'e kapı açılmamıştı

Fâtih, Allahü teâlânın velî kullarını ziyaret edip, onların duâsını almayı, feyz ve bereketlerine kavuşmayı çok sever, hizmetlerine koşmayı zevk sayardı. Bir defasında, zamanın evliyâsından Vefâ-i Konevî’yi ziyarete gitti.

Bu meşhur zâtı hiç görmemişti. Vefâ-i Konevî’nin kapısına kadar bizzat gitti. İçeri girmek için müsâade istedi. Şeyh Vefâ-i Konevî, Pâdişâh’ın kendisini ziyaretine müsâade etmedi. Bizans surlarını topla yıkan o yüce pâdişâh, garib bir dervişin kapısını açmaması üzerine dönüp gitti. Adetâ ağlar bir hâli vardı. Şeyh Vefâ’nın talebeleri;

“Efendim neden pâdişâhı kabul etmediniz? diye gözlerinden yaşlar akan hocalarına sordular:

“Hem siz üzüldünüz, hem de o” dediler.

Vefâ hazretleri, gözlerinden akan yaşları eliyle silerek;




“Doğru söylersiniz. Ama inanıyorum ki, benim ona olan sevgim ve onun bana olan ihtiyâcı, bize asıl vazifemizi unutturacak kadar fazladır. Dostluğumuz ve sohbetimiz, bir çok vatandaşın işinin yarım kalmasına sebeb olacaktı. Şimdi anladınız mı, Sultân’ı niçin kabul etmiyorum?” cevâbını verdi.

Blogger tarafından desteklenmektedir.