Header Ads

Masum antidepresan yoktur. Antidepresan intiharı ve cinneti tetikliyor.

Masum antidepresan yoktur. Antidepresan intiharı ve cinneti tetikliyor.



‘Mucize haplar’ olarak sunulan antidepresanlar gerçekten işe yarıyor mu? Psikiyatrist Mutluhan İzmir, gereksiz kullanıldığında cinnet ve intiharı tetikleyen bu ilaçları ‘Antidepresan Tuzağı’ kitabında mercek altına alıyor. 


Antidepresan ilaçlar ağır depresyon vakalarında hayli işe yarıyor. Ancak son yıllarda adeta şeker niyetine verilir oldu hastalara. Çevrenize dikkatlice baktığınızda bu ilaçları hayatı boyunca hiç kullanmamış kişilerin pek az olduğunu göreceksiniz. Peki çerez niyetine tüketilen bu ilaçlar sanıldığı gibi mutluluk vaat ediyor mu? Bilinçsiz kullanımı ne gibi zararlara yol açıyor? Antidepresanların uzun bilimsel çalışmalar neticesinde değil tamamen tesadüf eseri bulunduğunu söyleyen Psikiyatrist Doktor Mutluhan İzmir, Hayy Kitap’tan çıkan ‘Antidepresan Tuzağı’ adlı kitabında bu ilaçlarla ilgili bilinmeyen noktalara ve ‘psikiyatrinin karanlık yüzü’ne ışık tutuyor. Zira geçen yıl neredeyse 50 milyon kutuya yakın ilaç kullanılmış ülkemizde. Yani çalışır nüfusu göz önüne aldığınızda her kişiye bir kutu psikiyatri ilacı düşüyor.

Antidepresanlar mutluluk hapı adıyla ve mucize ilaçlar olarak tanıtılıyor, Mutluhan İzmir’e göre. Sanki her sıkıntı ve mutsuzluk durumunda rahatlıkla ve uzun süre düşünmeden kullanabileceğimiz masum ilaçlarmış gibi sunulmasına da oldukça karşı. “Bu imaj çok yanlış, mucize ve çok masum da değiller. İlaç bir hastalık durumunda kullanılan tedavi edici bir maddedir. Antidepresanlar da bir ilaç ve yalnızca hastalık durumunda kullanılmaları gerekir. Ancak mucize ilaç, mutluluk hapı, masum ilaçlar olarak tanıtılınca sanki hastalık dışında, ufak tefek sıkıntı durumunda da rahatlıkla kullanabileceğimiz maddeler gibi algılanıyorlar ve bu nedenle hastalık durumu dışında da kullanımları teşvik edilmiş oluyor.” diyen İzmir’e göre son yıllarda bu ilaçların kullanımındaki patlamada bu imajın büyük rolü var.



Mutluhan İzmir


Rahatlatması her zaman avantaj değil

Eğer gerçekten hastaysanız, her ilaç gibi bu ilaçlar da hastalığı tedavi ederek kişiye bir rahatlama sağlıyor. Bu ilaçların hastalık dışında da rahatlatıcı etkileri var çünkü kaygıyı azaltıyor ya da ortadan kaldırıyor. Kaygıdan arınmış olarak yaşamak bir avantaj gibi görünse de, bu halin insanları koruyucu işlevi de var. Kaygı bütünüyle ortadan kalktığında sonunu hesap etmeden davranma durumu yaygınlaşıyor. Sonuçta bu ilaçları almazken yapmaktan çekindiğiniz birçok şeyi yapar hale geliyorsunuz. Bu bir avantaj gibi görünüyor, hayatı daha doya doya yaşamak gibi. Ancak doya doya yaşamanın faturası ağır biçimde çıkabiliyor bir süre sonra. Mutluhan İzmir’e göre geriye dönüp baktığında pişman olduğu tercihlerin bir kısmını ya da büyük kısmını, bu ilaçların verdiği mutluluk, rahatlık ve umursamazlığın etkisiyle yapmış olduğunu görüp hayıflanabiliyor insanlar. Rahatlık ve umursamazlığın getirdiği mutluluk uzun vadede insanın aleyhine işleyebiliyor.

İntihar ve cinneti tetikliyor


Antidepresanlar her ne kadar şeker niyetine verilir hale gelse de kullanmadan önce iki kez düşünmek gerekiyor. Zira bu ilaçların bilinçsiz kullanımı dürtü kontrolünün bozulması, hesapsız hareket etme, kolay boşanma, maddi zararlara uğrayacak ilişkilere kolay girme, kontrolsüz cinsel ilişkide artış, saldırganlık, öfke kontrolünde bozulma gibi ciddi yan etkilere sebep oluyor. Halk arasında cinnet olarak bilinen ‘mani’ durumunu da tetikliyor. Bu sebeple ciddi hastalıklar dışında kullanılmaları doğru değil.

Depresyon, ilaçlar piyasaya sürülünce ortaya çıktı

Bu ilaçların piyasaya sürülmesiyle birlikte giderek artan depresyon teşhisi sayısının kafalarda bir kuşku uyandırdığı görüşünde Doktor Mutluhan İzmir. “1960’ların ortasında tarihte ilk kez antidepresan olarak adlandırılan ilacın piyasaya sürülmesiyle birlikte, depresyon adlı bir hastalık da ortaya çıkıyor ve her yeni ilaç piyasaya sürüldükçe depresyon teşhisinde artış yaşanıyor. Şu anda elimizde antidepresan ilaç olarak adlandırdığımız ve 40 yıl önce ortalıkta hiç olmayan çok sayıda ilaç var ve bunların tedavi ettiğini iddia ettiğimiz depresyon adlı hastalık da 40 yıl öncesine göre binlerce kat artmış durumda.” diyor. Hatta bu durumda depresyonun varlık nedeni bu ilaçlardır demek abartı olmaz, diye de ekliyor.

***

Tesadüf eseri bulunmuş!

Olumsuz duygular ve depresyona çare olarak sunulan antidepresan ilaçlar aslında uzun süreli ve yoğun bilimsel araştırmaların sonucunda bulunmuş ilaçlar değil. İlaçların bulunuş hikâyesini Mutluhan İzmir anlatıyor: “Geçen yüzyılın ilk yarısında çok ciddi bir sağlık sorunu olan tüberküloz (verem) hastalığının tedavisi için bulunan yeni antitüberküloz ilaçların bazılarının, hastalar üzerinde depresyonu düzeltici etki yaptıkları tesadüfen gözlenmiş ve bu gözleme dayanarak ilk antidepresan ilaçlar üretilmiş.” Ancak o sıralarda henüz bu ilaçlara antidepresan denilmiyordu. O dönemde henüz depresyon olarak adlandırılan bir hastalık ortada yokken, bu ilaçlar melankoli olarak isimlendirilen psikiyatrik tablolarda tedavi amacıyla kullanılmaya başlanmış. Ancak o dönemde kullanımlarının çok sınırlı ve bugüne göre de kısa süreli oluşuna dikkat çekiyor İzmir. 5-10 yıl önce bulunmuş ilaçları, uzun vadede ne gibi bir etkilerinin olacağını bilmeden rahatlıkla ve yaygın biçimde kullanılmasını da eleştiriyor.
Blogger tarafından desteklenmektedir.