Dilenmenin hükmü
Dilenmenin hükmü |
Müslümanlarca dilenme esasen bir kazanç yolu değildir, Az
çok kazanmağa gücü yeten her müslümana haramdır. Şu kadar var ki kazanmaktan
tamamen âciz olan bir kimse için dilenmek lâzım gelir. Böyle âciz bir kimse,
dilenmeyi bırakıp da açlıktan ölecek olsa günaha girmiş olur. Bir hadîs-i
şerîfte:
"Dilenmek, kulun
en son kazancıdır." buyurulmuştur.
Bir fakir, istemekten de âciz bir halde bulunursa onun
halini bilen herhangi bir müslüman için ona bizzat kendisi veya başka bir kimse
vasıtası ile yemek yedirmesi, onun hayatını kurtarması îcabeder. Bu yapılmazsa
bunu bilen müslümanlar günahta ortak olurlar.
Bir kimse yalandan fakir ve muhtaç olduğunu söyleyerek,
sâlih, âlim veya şerîf görünerek insanlardan bir şeyler istese, aldığı şeyler
kendisine haram olur.
Kapıya gelen dilenci azarlanıp kovulmamalı, bir şey
verilmeyecekse "Allah seni de bizi
de rızıklandırsın" deyip yumuşaklıkla gönderilmelidir.
Sadaka verilenden duâ, teşekkür ve övgü gibi bir karşılık
beklememeli, mükâfâtı Allâh'dan ummalıdır. Bizzat kendi eliyle vermelidir.
Sadakayı helâlinden vermelidir.
Zengin olduğu bilinmedikçe yahut eline geçeni günaha
harcamadıkça insanlardan ısrarla sadaka isteyen ve eline geçeni israf eden
kimseye sadaka vermekte bir beis yoktur. İhtiyâcını gidersin niyetiyle
verildiğinden ecir kazanılır.
Sokaklarda elinde tesbih ile yahut Kur'ân okuyarak dilenene
vermek mekruhdur. Bundan vaz geçmesi için vermemelidir.
Bir günlük yiyeceği olan kişinin dilenmesi haramdır.