Header Ads

Mekke-i Mükerreme'nin fethi


Mekke-i Mükerreme'nin fethi
Mekke-i Mükerreme'nin fethi


Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Mekke müşrikleri ile Hudeybiye'de sulh imzalamıştı. Fakat müşrikler Hicretin 8. senesinde bu anlaşmayı bozmuşlardı.

Resûl-i Ekrem Efendimiz Ramazân-ı Şerifin onuncu gü­nünden sonra on bin kişilik bir ordu ile Medîne-i Münevvere'den hareket etti. Yolda Benî Süleym kabilesi de ordu­ya katıldı.

Fahr-i Âlem Efendimizin muhterem amcası Abbas (r.a.) evvelce Müslüman olmuş fakat Mekke-i Mükerreme'de durduğu için Müslümanlığını gizlemişti. Müslüman olduğunu ilân edip çıkmış ve Medîne-i Tâhire'ye gelmek­te iken İslâm ordusuna rast geldi ve bu kudsî ordu ile tekrar Mekke-i Mükerreme'ye döndü. Peygamber Efen­dimiz (s.a.v.), "Yâ Abbas!. Sen muhacirlerin sonuncusu oldun." buyurdu.
Resûl-i Ekrem Hazretleri (s.a.v.) "Kureyş tarafından taar­ruz olunmadıkça harp etmeyiniz!" diye emretmişti, islâm ordusu harp etmeksizin Mekke-i Mükerreme'ye girdi. Tek­bir sadâları dağları, taşları titretiyordu. Yalnız Hâlid bin Velid'in (r.a.) fırkası Handeme'de taarruza uğradığından sa­vaşa mecbur olmuş ve bir hücumda düşmanı dağıtmıştı.

Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.), Mekke-i Mükerreme'ye girecekleri sırada Hak Teâlâ Hazretleri'nin lütuf ve ihsanına teşekkür için mübarek başlarını üzerinde bulunduğu deve­sinin boynu üzerine doğru uzatarak secdeye kapandı.

Cuma günü idi, halk Harem-i Şerifte toplanmıştı. Vaktiyle Resûlullah'a vermiş oldukları eziyetleri anarak bugün ken­dilerine ne yapılacağını düşünüyorlardı. Halbuki, o Peygamber-i Alî-şân Hazretleri hepsini affetti, "Haydi gidiniz, hepiniz azatsınız, hürsünüz!" diye buyurdu ve Beytullahın etrafındaki ve içindeki putları kırdırıp Kâbe-i Muazzama'yı temizletti. Mekke-i Mükerreme'deki erkekler, kadınlar akın akın gelip Müslüman oldular. Şimdiye kadar Resûl-i Ek­rem'e düşman olanlar, artık onu kendi canlarından ziyâde seviyorlardı.

Resûl-i Zîşân Efendimiz (s.a.v.), zilkâde ayının son gün­lerinde Medîne-i Münevvere'ye döndüler.

Blogger tarafından desteklenmektedir.