Resûlullâh hazretlerine uymak farzdır
Resûlullâh hazretlerine uymak farzdır |
Resûlullâh Efendimizden farz olarak gelenlere uymak farz,
vâcib olarak gelenlere uymak vâcib, işlediklerine uymak ise sünnettir.
Hadîs-i şeriflerde şöyle buyuruldu:
"Kim benim
sünnetimi -uymayarak ve işlemeyerek- zâyi ederse şefâatimden mahrum olur. Kim
benim sünnetimi ihyâ ederse beni ihyâ etmiş olur. Beni ihyâ eden beni sevmiş
olur. Beni seven ise kıyâmet gününde cennette benimle beraber olur."
"Kim sünnetimi
muhâfaza eder; devamlı sünnetime uyarsa Allâh ona dört haslet verir: iyilerin
kalblerine sevgisini, kötülerin kalblerine heybetini, rızıkta genişlik ve
dînde asla şaşmaz bir ilim."
"Ümmetimin
fesâdı zamanında sünnetime sımsıkı yapışan kimse için yüz şehîd sevâbı
vardır."
Ebû'n-Necîh Irbâz (r.a.) buyurdu:
Resûlullâh (s.a.v.) sabah
namazından sonra bize (öyle) vaaz etti ki ondan kalpler korktu, gözlerden
yaşlar aktı."
"Yâ Resulallâh,
sanki bu vedâ edenin hutbesi gibidir, bize bir vasiyette bulununuz ki onu her
amelimizde düstûr kılalım." dedik.
"Sizlere vasiyetim
şudur: Allâh'dan korkunuz, emîrinize itâat ediniz. Sizden ömrü olanlar pek çok
ihtilaflar göreceklerdir. Sizler sünnetime ve râşid ve hidâyet olunmuş
halîfelerin sünnetlerine yapışınız." buyurdular.
Bu hadîs-i şerîfe göre Resûlullâh'ın sünneti ile beraber
Resûlullâh'ın râşid ve mehdî halifelerinin sünnetine de uymak lazım gelir.
Nitekim Hz. Ebubekir zekâtı vermeyenlerle harb etti; sahabe-i kirâm ona
uydular, Hz. Ali (k.v.) da Haricilerle harbetti, sahabe-i kirâm ona itaat
ettiler.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) bazı sünnetlerinin halîfeleri
zamanında meşhûr olacağını bilirdi. Bu sebebten râşid halîfelerine itaati ve
sünnetlerine uymayı emreyledi. Ta ki bir kimse bu sünnetleri onların sünneti
zannedip reddetmesin, reddederse aslında Resûlullâh'ın sünnetini terk ve
reddetmiş olur.