Header Ads

Netanyahu'nun göz yaşları ile güçlendirilmiş bir ''Suriye'de kimyasal silah kullanıldı'' tiyatrosu. Siyonizmin kontrolündeki Türkiye basın ve medyasının gizlediği gerçekler | Akademi Dergisi

akademi dergisi, Mehmet Fahri Sertkaya, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), el nusra, yandaş medya, netenyahu, siyonizm, cia, mossad, kimyasal silahlar, velid muallim, idlib, muhalifler, akp'nin gerçek yüzü,

Suriye'den 'kimyasal silah' açıklaması

Kardeş Suriye devletinin Dışişleri Bakanı Muallim, İdlib üzerinden Suriye yönetimine karşı düzenlenen algı operasyonuna tepki gösterdi, bu girişimleri kınadıklarını açıkladı.

Başkent Şam'da basın toplantısı yapan Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Siyonizmin kontrolündeki Batı medyasının ve sözde cihatçı, özde CIA ve MOSSAD'ın kiralık katillerinin gündeme getirdiği İdlib'de kimyasal silah kullanıldığı iddialarını kınadıklarını açıkladı. 

"Ordumuzun hiçbir zaman kimyasal silah kullanmadığı ve hiçbir zaman da kullanmayacağını vurgulamak isterim. Sadece halka karşı değil, teröristlere karşı da kimyasal silah kullanmadık, kullanmayacağız" diyen Muallim, "Siyasal bir çözümde ısrara devam edeceğiz. Ancak görülüyor ki, teröristler yaşadıkları askeri ve siyasi başarısızlıklar yüzünden bu çözümü hedefe alacaklar" dedi ve ekledi "Buyursunlar".



KİMYASAL SİLAHLAR NEREDEN GETİRİLDİ?



Öte yandan Muallim, Irak ve Türkiye'den Suriye'ye kimyasal silah getirildiğini ve Şam'ın bu konuda ilgili kurumlara gerekli bilgilendirmeyi yaptığını ifade etti.



Tamamen CIA ve MOSSAD ortak üretimi olan Büyük İsrail Devleti'ni tesis etme oyunları içinde kullanılan el Nusra Cephesi'ni ve diğer cihatçı grupları yerleşim bölgelerinde kimyasal silah depolamakla suçlayan Muallim:



➥ "Durumdan kar sağlayan sadece İsrail. Netenyahu'nun kimyasal silah iddialarına neredeyse ağlayarak değinmesi manidardır" diye konuştu.



Saldırılara karşı Rusya'nın Suriye'ye desteğinin samimi olduğunu söyleyen Muallim, Birleşmiş Milletler'in soruşturmasına izin verip vermeyecekleri sorusuna yanıt verdi ve "Bu tür organizasyonlarla daha önce kötü deneyimlerimiz oldu" dedi.

El Nusra'ya bağlı sözde cihatçı grupların elinde olan bölgeyi bir haftadır Rus hava kuvvetlerinin vurduğu, Kimyasal silah iddilarının ise kapsamlı bir İdlib operasyonunun önüne geçmek için kullanıldığını Amerika, İsrail ve BM dahil herkes biliyor.


İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı'ndan ilginç 'İdlib'de kimyasal saldırı' paylaşımı



İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Tzipi Hotovely, İdlib'de gerçekleştirildiği öne sürülen ''kimyasal saldırı'' ile ilgili ilginç bir paylaşım yaparak İsrail Dışişleri Bakanlığı'nı kutladı. İdlib'de ''kimyasal saldırı'' iddiası sonrası Twitter hesabı üzerinden paylaşım yapan İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Tzipi Hotovely, İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın tutumunu kutladı.



Hotovely paylaşımında:



➥ ''Kadehimizi Dışişleri Bakanlığı için kaldırıyoruz. İsrail, Suriye rejiminin zulmü karşısında diplomatik arenada ahlaki sorumluluğuyla hareket etti'' dedi.



Büyük İsrail projesini, içlerine sızdıkları onlarca batılı ülkeyi kullanarak, hatta ülkemizdeki AKPKK'lileri de kullanarak gerçekleştirmek isteyen Siyonist ve sembolik devlet İsrail, kimyasal saldırı iddiasının ardından Suriye'ye müdahale çağrısı yapmıştı.



Suriye yönetiminden memnun olmayan İsrail, muhalifler ve mücahidler denilen canavarlar, yüzde sekseni Sünni Müslüman olan Suriye ordusu karşısında zor duruma düştükçe, ülkede hava saldırıları da gerçekleştiriyordu. Bu hava saldırılarına karşılık verilmesi üzerine Suriye ile İsrail arasında sık sık gerilim yaşanmıştı.


Aynı oyunlar Siyonistler ve içlerine sızıp kontrolü altına aldıkları batılı ülkeler tarafından, 2013 yılında da oynanmıştı.

Aşağıdaki iki video, 2013 yılına ait ve neler döndüğünü dürüstçe anlamak isteyen her görüşten insana çok şeyler ispat ediyor.




Birleşmiş Milletler açıkladı: Kimyasal silahı Esed değil, muhalifler kullandı (2013 yılına ait videoyu izleyin!)

      


      



O ÜS ÇOKTAN BOŞALTILMIŞ

Bu da oyun, bu da tiyatro...



Al Mayadeen'in aktardığı bilgiler saldırının rengini değiştirecek cinsten.

Suriye’nin, ABD’nin Shayrat Hava Üssü’ne düzenlediği roket saldırısı öncesinde üsteki savaş uçaklarını boşalttığı ileri sürüldü. İsveç basının Lübnan televizyonu al Mayadeen’den aktardığı haberinde al Mayadeen’in haberinin ‘bilgiye’ dayalı olduğu belirtildi.

Şu an yoğun olarak tartışılan bir diğer konu, ABD'nin saldırısının bir şov olduğu yönünde. Rusya ile ilgili soruşturma geçiren Trump yönetiminin kamuoyu desteği sağlamak için Suriye'ye bir atak düzenlediği ve bunun büyük bir operasyona dönüşmeyeceği iddia ediliyor. 


Mehmet Fahri Sertkaya'nın konuyla ilgili yazısını okuyun(07/04/2017)




Rusya’dan ‘dalga geçer gibi’ açıklama

Rusya, ABD'nin, kendisinden izin ve onay alarak fırlattığı 59 füzeden sadece 23'ünün Suriye'ye ulaştığını belirtti. Füzelerin başarı oranının yüzde 40'ta kalması nedeniyle, Rusya saldırının "düşük etkili" olduğu öne sürdü. (07/04/2017)




İsrail, kimyasal silahlarla Filistin şehirlerini bombalarken, kadın, genç, ihtiyar, engelli demeden hatta sahilde oynayan çocukları bile öldürürken, Mescid-i Aksa'yı yıkarken kimsenin sesi çıkmıyordu.(07/04/2017)



"Tarih tekerrürden ibarettir


Aynı şeyleri tekrar mı yaşamak istiyorsunuz? (07/04/2017)




- hocam bu füze saldirilarinin sonu ne olur sizce?



+ Batının ve siyonizmin sonu olur.



Rusların Suriye'yi havadan ve denizden yıllardır koruduğunu dünya alem biliyor. Bunun için İsrail'in nükleer deniz altısını bile vurup Akdeniz'in karanlık sularına gömdüler. Havadan neler yapabileceklerini göstermek için ta hazar denizinden Suriye'ye nokta atışı ile saldırı yaptı Ruslar. Suriye'deki, sözde mücahid özde teröristleri idare eden, yöneten fitne başı CIA üssünü bile vurmuşlardı. Askerlerinin çok gerekli olmayanlarını çıkarttılar ama kritik noktalarda kritik askeri güçlerini Suriye'de bıraktılar. Çok özel füzeleri de bunların arasında... Düşman füzelerini havada vurabilen füzeleri de... Amerika'nın deniz zırhlılarını elektromanyetik silahlarla vurup bütün elektrikli ve elektronik sistemlerini tamir olmayacak şekilde yakan ve Karadeniz de sözde ruslara gövde gösterisi yapan Amerikan zırhlısı üzerinde denedikleri ve başarılı olan silah da mutlaka Suriye'de mevcut tutuluyordur. 

Ve haberlere bakarsak zaten Amerika, bu saldırıyı Ruslardan izinli olarak yapmış. Arayıp haber vermişler, bir nevi onay almışlar. Başka türlüsü de mümkün görünmüyor, başka türlü yapamazlardı. Aslanlar gibi vuracak adam da Ruslara haber falan vermez. Sözde kimyasal saldırısında sözde 70 kişi ölmüşmüş, o halde vurduğu yerde 700 ölü hedefler. Öyle haberlerde söylendiği gibi 5-7 ölü ile bırakmaz.

Pekiyi Ruslar neden böyle davrandı? Ruslar oyunu kuralına göre oynuyor. Heyecanlı, agresif davranmıyorlar. Dünya kamuoyunda kendilerini işgalci konumunda, zalim konumunda, zalimin koruyucusu konumunda göstermek isteyenlerin yani siyonistlerin basın ve medyasının ekmeğine yağ sürmüyorlar.

Trump, Esed'i aradı ve "Esedli bir çözüm yolu için artık oturup konuşalım" dedi. Esed ve Ruslar ile aynı safta olan darbeci Sisi'yi yıkadı, yağladı, yere göğe sığdıramadı. Görüşmenin ilk anlarında "Şunu en baştan açık söyleyeyim, Sisi ile hiç sorunumuz yok." mealinde çok dikkat çekici cümleler de kurdu. Bunun üzerine Beyaz Miğferler denilen İngiliz-Amerikan kontrolündeki grup, Suriye'de bu sözde kimyasal saldırı mizansenini gerçekleştirdi, asıl katliamcı, bebek ve çocuk katili ve soykırımcı İsrail'den hemen tepki yükseldi, öyle ki Netanyahu'nun ağlamaklı tavrına İsrailliler bile şaşırdı. 



Netanyahu Suriye'ye müdahale istedi ve tam bu arada Amerikan iç siyasetinde neler döndürüldü, Siyonistler ne haltlar çevirdi ise Trump geri adım attı. Ya da geri adım atmış göründü ve oyununu oynuyor ve belki de Ruslar, Çin ve müttefikleri bu nedenle bu kadar sakin... Şahin kesildi Trump... Bunu yapmasa idi, Siyonistlerin baskılarına dirense idi, Büyük İsrail projesi için gayret eden kadroda ne moral, ne gayret kalacaktı. Zaten perişan haldeler, son darbeyi almış olacaklardı. Bir devir, 3. dünya savaşının sıcak çatışmalarına gerek kalmadan kapanacaktı.



Netanyahu'nun, Siyonistlerin, Trump'ı buna zorlaması, Rusların taktik oynaması, bizim başımızdaki Türk görünümlü gizli Yahudilerin, gizli Ermenilerin CIA ve MOSSAD casuslarının talimatları alıp gayrete gelmeleri, Siyonistlerden daha Siyonist çıkışlar yapmaları, mevcut dengeleri değiştirmez. Hepsini kazdıkları kuyulara düşürür. Çok da güzel olur. 

Uzun yıllardır yaptığımız tahminlerde yüzde doksan küsur oranında isabetli olduk. Bu harbin sıcak çatışması başlamadan sonucu netleşti ve o sıcak çatışma kısmı da mutlaka yaşanacak. Siyonizm ve Yahudiler, topyekun hezimete uğrayacaklar ve yeni bir dünya düzeni kurulacak. Sadece beş ya da on sene içinde Amerika ve İsrail devletleri var olmayabilir.

Her ne tuzak kurulursa kurulsun Müslümanlara yarayacak. Armagedon'u, diğer adı ile Melhame-i Kübra'yı Müslümanlar kazanacak. (07/04/2017)




BU, VATANA İHANET SUÇUDUR


Siyonizmin AKPKK'sinden, "İkinci İsrail" olarak bilinen ABD'nin saldırısına destek...



Sabetaycı gizli Yahudi Numan Kurtulmuş, vatana ihanet gerekçesi ile derhal görevinden alınmalı ve yargılanmalıdır. 

Yönetici kadrosu arasında nerede ise bir tek gerçek Türk bile bulunmayan AKPKK adına ve maalesef ülkemiz adına resmi açıklama yapan, Sabetaycı gizli Yahudi olan, Sabetaycı gizli Yahudi kliğin adamı olan, daha dün AKPKK aleyhine tükürdüklerini seksen milyon insanın önünde onursuzca yalayan adam olan, ayrıca hakkında çok sayıda yolsuzluk dosyası hazır bulunan Numan Kurtulmuş, devletimiz ve milletimiz için çok kritik bir anda, vatana ihanet suçu kapsamında yargılama gerektiren açıklamalarda bulundu. 

BOP ya da gerçek adı ile Büyük İsrail Devleti projesinin bataklığına dönüşen Suriye'yi, ordusunun ve devleti yöneten kadrosunun yüzde seksen oranında Sünni Müslüman olduğu kardeş Suriye'yi, İsrail'in, Siyonizmin tehditleri karşısında dik duramayarak daha iki gün önce barışmak isterken bu gün vuran ABD'yi kınamak, bu barbarlığına, bu İslam düşmanlığına, bu Siyonist saldırganlığına karşı olmak hatta mani olmak yerine dünden razı bir tavırla destek açıklaması yaptı Sabetaycı gizli Yahudi Numan Kurtulmuş...

Sabetaycı gizli Yahudi Numan, Amerika'ya ve Siyonistlere:




➥ "Hani daha önce de böyle iddialarda bulundunuz ama BM uzmanları bile Esed'in kimyasal silah kullanmadığını kabul etmek zorunda kalmadı mı? Sizin denetiminizde Suriye devleti zaten kimyasal silahlarını yakmadı mı? Bu süreçte Suriye'nin tekrar kimyasal ürettiğinin delili elinizde var mı? Bu son hadisede de aynısı oldu, o çocukların bir kısmının bayıltıldığı, ölmediği, bir kısmının ise teröristler tarafından canlı kalkan olarak kullanıldıkları halde ordunun ateşi ile değil, teröristlere ait depodaki kimyasal gazların patlaması ile öldüğü, yine ortada İngiltere ile siz ABD'nin finanse ettiği Beyaz Miğferler denilen yalancı, müfteri grubun bir mizanseni olduğu açık ve somut olarak ispat da edildi. Irak'ı kimyasal bahanesi ile işgal ettiniz, kıydınız, yıktınız, zulmünüzden sebep yükselen feryat ve figan arşa varmıştı. Libya'yı getirdiğiniz hal de meydanda. Sizin niyetiniz nedir? Batmış devletinizi ayakta tutmak için her yeri sömürge etmek mi? Evanjelik başkan Bush'un açıkça itiraf ettiği gibi Haçlı Seferi mi? Büyük İsrail mi?''
demek yerine, sadece Irak'ta bir buçuk milyon sivil Müslümanın, Ortadoğu'da milyonlarca sivil ve masumun, dünya genelinde de toplamda milyonlarca sivil, bebek, kadın, ihtiyar, tarafsız, masum ve sivilin katili olan ve içine sızan Siyonistler tarafından yönetilen ABD'ye anında destek açıklaması yaptı. Siyonistlerden daha Siyonist, açıkça İslam düşmanlarının bile çevresinin, milletinin tepkisini düşünerek net duramadığı kadar net bir duruş sergiledi.

TÜRK TARİHİ İÇİN YÜZ KARASI
Benzeri bir davranışı, Kürt kökenli olan, AKPKK üst yönetiminin ciddi bir kısmı gibi Kürt Yahudisi olduğu iddia edilen, "Türk ordusu Kürdistan dağlarında işgalci konumundadır" yazılı bir paçavrayı rahatsız olmadan imzalaması ile bilinen, bu davranışından sonra ödüllendirilir gibi Dışişleri bakanlığına getiren Mevlüt Çavuşoğlu da yapmıştı. Çavuşoğlu, çıban başı, Siyonist ve sembolik devlet İsrail'i, Hamas'ın tanıması için kendi vazifesi imiş gibi, sanki Türkiye'nin terör meselesi başta olmak üzere bir an evvel çözülmesi gereken bütün sorunları çözülmüş gibi, baskı yapmış, tehdit etmişti. Türkiye'den çok Siyonistlerin dertleri ile ilgilenmişti. Hamas adına gerçek olmayan açıklamalar yapmış, Hamas hareketi ise baskılara, tehditlere teslim olmamış, kendileri adına yalan açıklama yapan Çavuşoğlu'nu yalanlamışlardı.

CIA raportörü İbrahim Kalın'ın, Kürt Yahudisi makaracı Egemen Bağış'ın, CIA casusu olduğu iddia edilen Ömer Çelik'in ve daha böyle onlarca isimin hiçbirinin gerçek kökenleri, kimlikleri, niyetleri, bağlantıları, içinde bulundukları gizli klikler söz konusu olduğunda, vatana ihanet kapsamında yargılama gerektiren eylem ve söylemleri söz konusu olduğunda bir açıklama yapabildikleri, kendilerini savunabildikleri de görülmedi. Son seferinde İbrahim Kalın'ın gerçek yüzü, Melih Gökçek'in attığı ve sadece 20 saniye sonra kaldırdığı tweet ile bir kez daha gözler önüne serildi, toplumsal tepki oluşuyordu. Facebook başta olmak üzere Amerikan/Siyonist sosyal ağları bu paylaşımları büyük oranda sansürledi, Siyonizmin CNN Türk'ü de, doğru düzgün habercilik yapmak yerine, manidar şekilde "İbrahim Kalın'dan yeni türkü klibi" paylaştı. Organize bir hareketin olduğu iyice gün yüzüne çıktı.

Türk yargısı da organize hareket etmeli, yargı kurumu içindeki gerçek paralel devlet, yani gizli Yahudiler ve Ermeniler ile Masonlar saf dışı bırakılmalı, bunlar bizzat mesai arkadaşları tarafından halkın huzurunda afişe edilmeli, bunlara önden davalar açılıp yargılanmalı, bu kritik aşamada başta Suriye'deki masumları, sonra ordumuzu ve milletimizi Siyonist menfaatleri için acımasızca ateşe atmak isteyenlere, Müslümanı Müslümana kırdırmak isteyenlere derhal hukuk yolu ile müdahale etmelidir. 

Yüzlerce teröristin, gizli Ermeni'nin, gizli Yahudi'nin, Mason'un, vekil kılığı verilerek doldurulduğu meclisimizde olan vatansever vekiller de çıkıp her yerde konuşmalı, halkı uyarmalıdır. AKPKK üzerinden devletimize ve milletimize kurulan pusular devasa çaptadır. 

DİKKATEn başından beri, Suriye'de yaşanan katliamların, cinayetlerin, kimyasal saldırıların arkasında, içi gizli Ermeni, gizli Yahudi ve Mason dolu olup uluslar arası Siyonist teşkilatlar tarafından kurulan ve kontrol edilen AKPKK de var. Avrupa'dan alınıp Suriye'ye, sözde muhaliflere, özde katil sürülerine giden kimyasal silahların Türkiye, daha doğrusu AKPKK üzerinden gittiği daha önce de somut şekilde ispat edildi. (07/04/2017) Tıklayın 





Rusya’dan ABD’ye: Suriye’deki kimyasal silahlar 2014’te sizin yardımınızla ülke dışına çıkarıldı.

Rusya, Şam'dan gelen tüm açıklamalara karşın İdlib'deki kimyasal saldırının sorumlu olarak Suriye'yi işaret eden ABD'ye yanıt geldi.



Rusya Dışişleri Bakanlığı Silahlanma Kontrol Dairesi Başkanı Mikhail Ulyanov tarafından yapılan açıklamada, Suriye’deki tüm kimyasal silahların 2014 yılında ABD'nin yardımıyla ülke dışına çıkarıldığını hatırlattı.



'ABD'NİN 2 NUMARASI İÇİN KÖTÜ İFADELER KULLANMAK İSTEMEM AMA…'

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in Moskova ve Şam'ın, Suriye'nin kimyasal silahlarını imha etme yükümlülüklerini yerine getirmediğine ilişkin açıklamasının mesnetsiz olduğunu vurgulayan Ulyanov, şunları söyledi:

➥ "Pence'in 2013 tarihli Suriye'nin kimyasal silahlarını imha anlaşmasının uygulanmadığını söylemesi için bir gerekçe yok. ABD'nin iki numaralı ismi için kötü ifadeler kullanmak istemem ancak sorumsuzluğun yanı sıra konu hakkında yetersiz bilgiyle uğraşmak durumunda kalıyoruz. ABD'deki yeni yönetim, çok kısa süre önce politikalarını gözden geçirmeye başladı. Umuyorum ki, bu süreç tamamlandığında, yetkili isimlerin değerlendirmeleri daha kesin olacaktır."

'RUSYA VE ABD SON DERECE BAŞARILI BİR İŞBİRLİĞİ YAPTI'

2014 yılının ortasına kadar tüm kimyasal silahların Suriye topraklarının dışına çıkarıldığına dikkat çeken Ulyanov:

➥ "Asıl yük, Rusya ve Suriye’nin üzerindeydi. Ancak ABD de önemli katkıda bulundu. Rusya ve ABD'nin bu alandaki işbirliği son derece başarılıydı." diye konuştu.

'ABD'NİN RUSYA'NIN TASARISINI DESTEKLEYECEĞİNİ UMUYORUZ'

Öte yandan Ulyanov, Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu İdlib'deki kimyasal saldırıya ilişkin tasarının ABD tarafından destekleneceğini umduklarını kaydetti. 

'SURİYE'Yİ SUÇLAMAK İÇİN HENÜZ ÇOK ERKEN'

Ulyanov, şu ifadeleri kullandı:

➥ "ABD'nin suçlamalarının nedeni, İdlib'in Han Şeyhun bölgesindeki kimyasal silah kullanılarak gerçekleştirildiği öne sürülen haberlerse, o halde Suriye hükümetini bu konuda suçlamak için henüz çok erken. İlk önce kapsamlı bir soruşturma yapmanız gerekiyor."(07/04/2017)





İYİCE ÇİRKİNLEŞTİLER

AKPKK'nin vatana ihanetlere kadar binlerce suçu somut ispatlı olduğu halde, hala gerçekleri gizlemeye ve bastırmaya çalışacak kadar düşüyorlar.

İdlib gerçeklerini dile getiren Abdüllatif Şener AKP'liler tarafından linç edildi

AKPKK kurucularından olan, daha sonra gördüğü binbir türlü suç, peşkeş, ihale fesatçılığı, yalan, zulüm ve ihanetten sonra partiden istifa eden Abdüllatif Şener, Suriye'nin İdlib bölgesinde kimyasal silahla gerçekleştirilen ve Esad rejimine yıkılmaya çalışılan katliamı "Muhaliflerin Kimyasal Silah Tesisinde Patlama" diye paylaştı.

AKPKK kurucularından ve eski bakanlarından Abdüllatif Şener, yaptığı İdlib açıklamasıyla AKP'lileri çok kızdırdı. İdlib'de, Siyonizm tarafından kurulup kullanılan AKP suç, terör ve ihanet örgütü sempatizanlarının ısrarla çarpıttığı "Kimyasal silah" meselesiyle ilgili açıklama yapan ve "Muhaliflerin Kimyasal Silah Tesisinde Patlama" diyen Şener, AKP'liler tarafından topa tutuldu.

Sözde İslami, özde CIA güdümlü ve İslamcı yandaş medyanın da 'Şener'den skandal paylaşım' gibi başlıklarla destek verdiği linç devam ediyor ama, Şener yaptığı paylaşımı silmedi.

Olaydan sonra açıklamalarda bulunan Rusya ve Suriye yetkilileri, kimyasal saldırının söz konusu olmadığını belirterek 'kimyasal silah' gerçeğine vurgu yaptılar. Son yapılan açıklamada Rusya Savunma Bakanlığı, sözde cihatçıların, özde Büyük İsrail'i kurmak isteyen CIA ve MOSSAD kuklası kiralık katillerin ellerinde tuttukları depoda kimyasal silah bulundurulduğunu, bu katiller sürüsünün canlı kalkan olarak tuttuğu sivillerin, bu katillerin elindeki kimyasal silahlar yüzünden hayatını kaybettiğini açıkladı. AKPKK üzerinden Siyonizmin yönetiminde olan Türkiye ise henüz bu açıklamaları görmezden gelmeyi tercih ediyor. Sabetaycı Yahudi Numan Kurtulmuş'un Türkiye adına resmi açıklama kabilinden yaptığı açıklama ise ülkedeki herkesi şaşkına çevirmiş durumda. Bu açıklama ile ilgili yazımızı okuyun
(07/04/2017)



Esad: Suriye'de ılımlı muhalefet yok

Suriye'de ılımlı muhalefet bulunmadığını ifade eden Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, bu kişilerin terörist olduğunu vurguladı. Esad, Türkiye'nin Suriye'ye sınırı kontrol etme izni vermediğini de savundu.

Hırvatistan'da yayınlanan Vecernji List gazetesine demeç veren Esad;

➥ "Ilımlı muhalefet yok. Mevcut muhalefet, çarpık bir cihat anlayışına sahip cihatçılardan oluşuyor. Aynı zamanda çarpık ideolojiye sahip olan bu muhalefet, diyalogu ve barışçıl çözümü dışlayıp, sadece terörü kabul ediyor" dedi.

'MUHALEFETLE, TERÖRİST OLDUKLARINI ISPATLAMAK İÇİN MÜZAKERE YAPIYORUZ'

Şimdiye kadar muhaliflerle anlaşmaya varılamamış olunmasına onların 'barışçıl çözümü reddetmesini' gerekçe gösteren Esad, devam etti:

➥ "Bu teröristler muhalefet yapamaz ve çözüm bulunmasını sağlayamaz. Suriye hükümeti, söz konusu muhalefetle bunların terörist olduğunu ve sonuna kadar böyle kalacaklarını kanıtlamak için müzakere yürütüyor."

'TÜRKİYE, SINIRI KONTROL ETMEMİZİ ENGELLİYOR'

Suriye hükümetinin elinde Balkan ülkelerinden gelen teröristlerle ilgili bilgi bulunup bulunmadığı sorusunu yanıtlayan Esad;

➥ "Suriye'deki teröristleri desteklemek ve güçlendirmek için gereken her türlü koşulu yaratan Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetimindeki Türkiye'nin varlığı nedeniyle net bilgiye sahip değiliz. Türkiye, sınırlarımızı kontrol etmemize ve dolayısıyla da sınırdan geçen teröristlerin sayısı hakkında doğru istatistik elde etmemize müsaade etmiyor" dedi.

'BATI ÜLKELERİ TERÖRÜ ARAÇ OLARAK KULLANIYOR'

Öte yandan Esad, Batılı ülkelerin siyasi amaçlarına ulaşmak için terörü bir araç olarak kullandığını savundu:

➥ "Batılı ülkeler, farklı siyasi gündemlerini hayata geçirmek için terörü bir koz olarak kullanıyor. Bunu, terörün kendi ülkelerine dönmesine ve can kayıplarına yol açmasına rağmen yapıyorlar. Ancak bunu kabullenmiyorlar."

Esad, terörle mücadelenin batıda iç politikaya yönelik bir söylem olarak kağıt üzerinde kaldığını vurguladı.

'BİRÇOK ÜLKE TERÖRE KARŞI ÇIKTIĞINI KANITLADI'

Suriye Devlet Başkanı Esad, birçok ülkenin teröre karşı çıktığını ve bunu Suriye ile gerçekleştirdikleri işbirliğiyle kanıtladıklarını da sözlerine ekledi. 
(07/04/2017)




Yalancı medyada bu görüntüleri göremezsiniz.
ÖSO teröristleri 2013 yılında yayınladıkları bir videoda Türkiye'de bulunan Tekkim firmasına ait kimyasalları karıştırarak hazırladıkları zehirli gazı, tavşanlar üzerinde deniyor.Daha sonra da Suriye devleti ve halkını bu zehirli gazı kullanmakla tehdit ederek şunları söylüyor.

➥ "Ey Allah düşmanı bu sizin de akıbetiniz olacak. Bir dakikayı geçmeyecek ölümünüz, biyolojik ve kimyasal silahlar ile sizlere neler yapacağımızı göreceksiniz."

➥ "Ey Beşar Esad'ı destekleyenler, bu (tavşanların durumu) sizin de başınıza gelecek." 
(07/04/2017)



En başından beri TAM KADRO HALİNDE İSRAİL'E ÇALIŞIYORLAR

Siyonizme çalışıyorlar. Bunun yüzlerce SOMUT delili var. Başkanlık da BOP için...

DİKKAT! Siyonist Facebook, bu sayfayı sekiz senedir sansürlüyor. Bu videyu paylaşırsanız, arkadaşlarınıza gerçekten gösterildiğinen emin olun. İndirip profil ve sayfalarınıza yükleyerek paylaşmayı da deneyin! 
(07/04/2017)






İzlemeden geçme!
Sözde İsrail düşmanı, özde İsrail dostu, sahte diplomalı, sucukçu, katliamcı Amerikan conilerine Kahraman diyen Tayyip Erdogan

Bir Tayyip, iki Erdoğan,
Bir Recep, birkaç Erdoğan,
ya da adını ne koyduysanız, işte ondan...  (07/04/2017)


Akademi Dergisi

 DİKKAT! Bu yayını paylaşacaksınız  ama büyük ihtimalle o paylaşımı sizden başka hiç kimse görmeyecek. Bu yayınımızı, Facebook, Instagram, WhatsApp ve benzeri Amerikan/Siyonist menşeli ortamlarda paylaşırsanız, arkadaşlarınıza/takipçilerinize gerçekten gösterildiğinden ve taktik surette sansürlenmediğinizden emin olunuz. Biliniz ki bu sosyal ağların gerçek sahibinin CIA ve MOSSAD olduğu ve Amerikan/Siyonist menfaatleri gereği pek çok ülkede milletleri sansürledikleri, somut deliller ile binlerce kere ispat edilmiştir. 
Blogger tarafından desteklenmektedir.