Kabir ehli dünyadakilerden nasıl haberdar olur?
Kabir ehli dünyadakilerden nasıl haberdar olur? |
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
Bir mü'minin ruhu kabzolunduğu vakit, evvelce Allâhü Teâlâ'nın rahmetine ermiş olanlar, (dünyada, müjdeci nasıl sevinçle karşılanırsa öyle karşılayıp) onun yanına toplanırlar. Birbirlerine, "Ona müsaade veriniz, biraz istirahat etsin." derler. Ona az bir zaman mühlet verirler. Sonra onlar -ölülerin ruhları- yanına gelip dünyada bulunan akraba, ahbab ve dostlarından haber sorarlar. O mü'min de, dünyada kalanların iyi hallerinden ve salih amellerinden veyahud, kötü hallerinden ve amellerinden haber verir.
Onlar (hâlâ dünyada olduğunu zannettikleri), bir adamdan sual ederler. Hâlbuki o adam âhirete gitmiş ve çok sene de geçmiştir. Yeni gelen mü'min onlara "Sizin sorduğunuz kişi benden evvel vefat etti" diye haber verince, onlar vaziyeti (onun hatimesinin/sonunun kötü olduğunu) anlayarak istirçâ ederler; (yani, innâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn derler.) İmanın vasıtalarını öğretmediği için onun atasını ve kendisini kötülerler.
Peygamberimiz (s.a.v.) sonra şöyle buyurdular:
"Ey ümmetim, sizin salih amelleriniz, şüphesiz, vefat etmiş olan akraba ve aşiretlerinize bildirilir. Eğer, ameliniz hayır olursa, onlar ferahlanır ve derler ki, "Ey Rabbimiz, bu kimsenin hayır işlemesi, senin fazlın ve rahmetindir, bu kimsenin üzerine nimetini tamamla ve o kimsenin, ruhunu o nimet üzere al." diye duâ ederler.
Kötü ameller bildirildiği zaman, âhirette olanlar hüzün ve keder duyarlar ve Ey Rabbimiz, bu kimseyi, razı olduğun ve onu sana yaklaştıracak salih amellere muvaffak buyur." diyerek niyazda bulunurlar.
Ameller Pazartesi ve Perşembe günleri Allâhü Teâlâ'ya, Cuma günü de peygamberlere, dede ve ninelere arzolunur. Onlar, hayattaki nesillerinin yaptıkları hayırlı amellere sevinirler ve yüzlerinin aklığı ve parlaklığı artar. Allâh'dan korkunuz ve ölülerinize eziyet etmeyiniz.