Münevver Karabulut cinayeti, bir ayin cinayetiydi | Yahudilerde ve Satanistlerde insan katlederek yapılan ayin | Akademi Dergisi
İki kız, iki cinayet ortak nokta: Ayin
Münevver Karabulut'un vahşice öldürülmesi, 10 yıl önce "Satanist ayin kurbanı" olan Şehriban Coşkunfırat'ı hatırlattı. Coşkunfırat'ın avukatı, "Ölümler birebir benziyor. Ayini işaret ediyor" dedi
Türkiye'nin gündeminden düşmeyen Münevver Karabulut cinayeti, 1999'da "Satanist ayin kurbanı" olan 21 yaşındaki Şehriban Coşkunfırat'ı gündeme getirdi. 13 Eylül 1999'da İstanbul Avcılar'daki evinden Bakırköy'e doğru yola çıkan Şehriban Coşkunfırat, esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuştu. Yaklaşık 3 gün akıbetinden haber alınamayan Coşkunfırat'ın çıplak cesedi, Ortaköy Mezarlığı'nda bulunmuştu.
ŞEYTANA TAPIYORLAR
Araştırmayı derinleştiren İstanbul polisi, bedeninin yarısına kadar toprağa gömülen genç kızın şeytana tapan (Satanist) bir grubun kurbanı olduğunu ortaya çıkarmıştı. Boğazı kesilen Münevver Karabulut'un babasının "Kızımı satanist ayininde öldürdüler" ve Adli Tıp raporunu yorumlayan Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Gürsel Çetin'in, "Bu bir ayin cinayeti gibi görünüyor" yönündeki açıklamaları gözlerin, 10 yıl önceki 'Şehriban Coşkunfırat cinayeti'ne çevrilmesine neden oldu. Coşkunfırat ailesinin avukatı Basri Akyüz, her iki cinayet arasında birebir benzerlikler bulunduğunu söyledi. Akyüz, "Adli Tıp raporları, Münevver'in de bir ayin sonucu öldürüldüğünü ortaya koyuyor. Her iki cinayette de birden fazla kişi var ve her ikisi de canavarca hisle işlenmiş'' diye konuştu.
İKİ CİNAYETİN DE NEDENİ YOK
Münevver ile Cem G.'nin fotoğraflarına bakıldığında birbirlerine âşık ve mutlu olduklarının görüldüğünü söyleyen Basri Akyüz, benzerlikleri şöyle ifade etti:
➥ Bu cinayette de Şehriban'da olduğu gibi neden yok. Cinayet nedensiz işlenmiş gibi. Fotoğraflar mutluluk ve aşk dolu. Böyle vahşi bir cinayet için husumet, kavga gibi nedenler aranır. Fakat, ortada hiçbir neden yokken bir genç kız vahşice öldürülüyor.
Satanist cinayette de ortada hiçbir neden yoktu.
➥ Şehriban, boğularak öldürüldü ve bıçak kullanıldı. Münevver ise boğulmamış. Ancak, canlı canlı boğazını kesmeye çalışmışlar.
➥ Şehriban, vahşice öldürüldükten sonra tecavüze uğramıştı. Vaginal bölgesinde sprem izleri vardı. Münevver'in öldürülmesinden sonra tecavüz yok ama sperm izleri buna yeltenildiğini gösteriyor.
➥ Şehriban, toprağa yarı gömülü olarak bulundu. Münevver'in de sırtında toprak izinin olması, öldürülmeden önce ya da sonra, toprakta sürüklendiğini gösteriyor.
(29.05.2009 - Sabah Gazetesi)
Münevver'in raporu tüyler ürpertti
Okurken tüyleriniz diken diken olacak. Münevver Karabulut'un otopsi raporu insanı dehşet içinde bırakıyor.
Münevver Kurubulut sağken kafasını kesmişler. Zanlılar vücudu üçe bölmek istemiş. Kanında alkol ya da uyuştucu tespit edilmedi.
Münevver cinsel ilişkiye zorlandığı için direndi ve zanlılarda saldırı dozunu artırdı. İç çamaşırında üç yerde sperm izi bulundu. Genç kızın vücudunda 13'ü başında olmak üzere 29 değişik kesik tespit edildi.
Bugüne kadar medyada bu denli ayrıntılı otopsi raporu yayınlanmamıştı. Sabah gazetesi dehşet rapora ulaştı. Raporda yer alan ifadeler insanın tüylerini diken diken ediyor. Muhabir Orhan Yurtsever raporun ortaya koyduğu bulguları uzmanlara sordu.
İç çamaşırlarındaki sperm lekesinden cinsel ilişkiye zorlandığı anlaşılan Münevver'in direnmesinin, katil ya da katillerinin saldırı dozunu artırdığını gösterdiği belirtildi.
Genç kızın vücudunda, 13'ü başında olmak üzere 29 değişik kesik tespit edildi. Bunlardan boynun hemen altında bulunan ters 'V' şeklindeki 2 kesik ile göbeğin hemen altındaki 20- 25 santimetre uzunluğunda 4 yatay kesik dikkat çekti.
BİRDEN FAZLA ERKEK
İstanbul Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'nce hazırlanarak cinayet soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'a gönderilen raporda Münevver'in son olarak sol köprücük kemiği hizasından 3 öldürücü bıçak darbesinin ardından, boynun kesildiği kaydedildi.
ALKOL BULUNMADI
Münevver'in sağ el 3'üncü parmağının eklem kökünde ve sol el 2'inci parmağı ile her iki bileğinin üst kısmında kesikler mevcut. Yine sol kolun ön bölümünde iç ve dış yanda 3 ve 4 santim uzunluğunda iki kesik tespit edildi. Kanında ve midesinde yapılan incelemede alkol ve uyuşturucuya rastlanılmayan Münevver'in vücudunda da sperm tespit edilemedi. Ancak külotunda bir yerde ve boxer iç çamaşırında 3 yerde kanla birlikte sperm tespit edildi.
YAŞARKEN KAFASINI VÜCUDUNDAN AYIRDILAR
İstanbul Adli Tıp eski Morg Dairesi Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Adli Tıp Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürsel Çetin'in adli tıp raporuna yorumları şöyle: Münevver henüz yaşarken başını vücudundan ayırmışlar.
EL YARALARI
Bu cinayette en çarpıcı şey Münevver'in karnındaki 4 adet paralel şekilde 20-25 santimetre uzunluğundaki kesikler oluşturulması. Bunun yapılabilmesi için genç kızın sabit olarak tutulması lazım. Ya ellerinin bağlanması, ya da birileri tarafından ellerinin tutulması gerekir.
SIRTINDAN TOPRAK PARÇALARI ÇIKTI
Birbirinden ayrılmış halde bulunan gövde ve kafada kan bulaşıklıkları ve sırtta toprak bulaşığı ile ilgili yorum): Cesede toprak bulaşmış olması, 'Acaba öldürülürken toprağa mı yatırıldı?' şüphesini uyandırıyor.
AYİN CİNAYETİ
(Rapordaki, düzgün kenarlı, bir açısı dar, bir açısı geniş delici alet, ayrıca çok sayıda çentik bulunan yaraların olmasıyla ilgili yorum) : İlk görünüşte bir bıçak, bir de testere kullanılmış gibi. Ama çok sayıda kesik olması benzer özelikte bıçakların da kullanılmış olabileceğine işaret ediyor. Adlı tıp raporuna göre Münevver hamile değil. Genç kız bakire. Cinayetin vahşice işlenişi, basit bir aşk cinayeti olmadığını gösteriyor. Bu bir ayin cinayeti gibi görünüyor.
YAPANLAR PSİKOPAT VE NEFRETLE DOLU
Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamit Hancı raporun, psikopat ruhlu kişilerce işlendiğini ortaya koyduğunu söyledi. Prof. Hancı'nın çarpıcı yorumları ise şöyle:
KAFASINA VURULMUŞ
Bu cinayet, vahşi ve sadistçe işlenen bir cinayet. Bunu genç kızın boğazının hayattayken canlı canlı kesilmesinden anlıyoruz.
OMURGALARA KADAR KESİK GİTMİŞ
Münevver'in boyunda çok miktarda bıçaklama izi var. Çok uğraşmışlar. En sonunda testere gibi kesici kullanılmış. Boynu hem bıçaklanmış, hem kesilmiş. Yemek borusu, soluk borusu, boyun omurları kesilerek, omurgalara kadar kesik gitmiş. Bu da bu cinayetin nefret, şiddet, vahşetle işlendiğini gösteriyor.
3'E BÖLECEKLERDİ
En çarpıcı örneklerden biri de karnındaki 4 tane paralel, 20-25 cm'lik kesikler. Genç kızın bedenini üçe böleceklermiş, ama kesiklerle kalmışlar.
DİRENMİŞ
Genç kızın el ve kollarındaki yaralar ve kesik izleri ise, kendini savunduğunu gösteriyor.
SADİSTÇE
Tecavüz yok. Ama zevk alınmış. Bu cinayeti işleyenler sadistçe zevk almışlar. Bunun kanıtı bulunan sperm örnekleri. Şiddetin içinde zevk alınmaya çalışılmış. Cinsel saldırı var. Bu bir sadist cinayeti. Bu cinayeti birden fazla kişi işledi ve birden fazla kesici alet kullanıldı. Cinayeti işleyenlerin işkenceden zevk aldıklarını görüyoruz. Bu tip vakalara 'psikopatolojik' yani psikopat deniyor. Bu tip kişilik bozukluklarında kişi sadist öğeler içerir. Sadistçe karşısındaki insana eziyet ederken, bundan zevk alır. Sperm olması da vahşi işlenen cinayette zevkin kanıtı.
| Akademi Dergisi
Dikkat! Gerçek sahibinin CIA olduğu ispat edilmiş olan Facebook ve benzeri Amerikan menşeli sosyal ağlar bizi uzun yıllardır sansürlüyor. Bu yayını paylaşıp, söz konusu sosyal ağlar üzerinde yaymayı, duyurmayı başaramayacaksınız. Ayrıca bu sosyal ağlardaki sayfalarımıza takipçi olduğunuzda, paylaştıklarımızın çoğunu göremeyeceksiniz. Bu, son sekiz senedir bu şekilde. Bu nedenle bizi, Akademi Dergisi'ni ve Mehmet Fahri Sertkaya'yı, farklı konudaki yüzlerce sitelerimizin bütün yayınlarını Telegram kanalımızdan takip etmenizi tavsiye ederiz: www.t.me/AkademiDergisi
(Takipçiler birbirinin isim ve telefon numaralarını bile göremez. Çok güvenli ve huzurlu bir ortamdır.)
Dikkat! Gerçek sahibinin CIA olduğu ispat edilmiş olan Facebook ve benzeri Amerikan menşeli sosyal ağlar bizi uzun yıllardır sansürlüyor. Bu yayını paylaşıp, söz konusu sosyal ağlar üzerinde yaymayı, duyurmayı başaramayacaksınız. Ayrıca bu sosyal ağlardaki sayfalarımıza takipçi olduğunuzda, paylaştıklarımızın çoğunu göremeyeceksiniz. Bu, son sekiz senedir bu şekilde. Bu nedenle bizi, Akademi Dergisi'ni ve Mehmet Fahri Sertkaya'yı, farklı konudaki yüzlerce sitelerimizin bütün yayınlarını Telegram kanalımızdan takip etmenizi tavsiye ederiz: www.t.me/AkademiDergisi
(Takipçiler birbirinin isim ve telefon numaralarını bile göremez. Çok güvenli ve huzurlu bir ortamdır.)