Avukatların, hekimlerin, psikologların, psikiyatrların, hukukçuların hatta hakimlerin hali içler acısı... | Mehmet Fahri Sertkaya

 

"Hüsnün senin ey dilber-i nadide"

Avukatların, hekimlerin, psikologların, psikiyatrların, hukukçuların hatta hakimlerin hali içler acısı...

Soysal medyada ve Youtube'da paylaşımlar ve yorumlar yapıyorlar. Sanatla, edebiyatla alakadar olanları bile (ki genele kıyasla bunlar sayıca çok çok azlar) maalesef bomboşlar...

Birisi çok beğendiği bir eseri paylaşırken "Hüsnün senin ey" başlığı ile paylaşmış. Belli ki hukuk okumuş ve koca avukat olmuş da hala o eserin sözlerindeki manayı anlayabilecek seviyede bile değil. Yabancı/İngilizce bir eserin sözlerindeki manayı anlayamadığı halde paylaştığı misali, bunları da paylaşıyor. Üstelik hukuk sahası hekimlere, psikologlara kıyasla daha fazla Türkçe ve dil bilgisi kuvveti, daha fazla mana derinliği, idrak, muhakeme kuvveti gerektiriyor iken vaziyet böyle... Demek ki anlamını bile bilmedikleri kelimeleri hakaret kabul ederek şahsıma birbirinin kopyası onlarca davada, onlarca mükerrer yargılama yapıp cezalar veren hakimlere şaşırmamak gerekiyormuş. Yani ucuz bile atlatmışım :)

"Hüsnün senin ey dilber-i nadide kamer mi ah" diyen Urfalı şair;
 

➥"Güzelliğin senin, ey ender bulunan kalp hırsızı, ay mı?" demek istemiştir. Hepsi bu...

Artık kapatılsın şu hukuk fakülteleri, psikoloji bölümleri... On seneliğine kapalı kalsın, yurt dışından gerçek hekimler, hukukçular ve gerçek öğretmenler getirilsin, modernizasyon çalışması yapılıp sonra yeniden açılsın.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi