Header Ads

Antidepresan kullanımı patladı, Bakırköy dolup taştı | Psikiyatrinin Karanlık Yüzü

psikoloji - ruh sağlığı, psikiyatri, sağlık, psikiyatrinin karanlık yüzü, tıbbın karanlık yüzü, Antidepresan, antidepresan tuzağı, depresyon, anksiete, akademi dergisi,


Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de son 5 yılda antidepresan kullanımı yüzde 70 arttı. Ruh sağlığı hastanelerinde doluluk oranı da yüzde 100’e ulaştı ve yatak kapasitelerinin 8 ila 10 kat arasında artması gerektiği belirtiliyor. Bu güne kadar, uydurma bilim psikiyatrinin nerede ise hiç kimseyi tedavi edemediği gerçeği de göz önünde olunca, ruh hastalıkları hastahanelerinin ve yataklarının/kapasitelerinin artırılmasının soruna temelden bir çözüm sağlayıp sağlayamayacağı da bilinmiyor. 

Kullanılan psikiyatrik ilaçların sayısına bakıltığında da bu gerçek gözler önünde... Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de, 2012 yılında 37 milyon 351 bin 187 kutu, 2013 yılında 37 milyon 355 bin 35 kutu, 2014 yılında 39 milyon 246 bin 223 kutu, 2015 yılında 43 milyon 563 bin 596 kutu antidepresan kullanıldı

2016 yılının ilk 9 ayında, 33 milyon 638 bin 916 kutu ilaç tüketimi gerçekleşti. Pekiyi, tedaviye yönelik bir ilacı, bir hastanın ne kadar süre kullanması gerekiyor? Ömür boyu, üstelik intihara kadar çok ciddi yan etkileri olan ilaçları kullandırmak tedavi midir ve medeni bir toplumda, çağdaş bir devlet sisteminde, bu acı gerçeği görmezden gelmek mi gerekir?

EN YAYGIN SORUN DEPRESYON VE ANKSİYETE

Uzmanlara göre günümüzde antidepresanlar birkaç farklı problemde kullanılırken, özellikle depresyon ve anksiyete bozuklukları antidepresanların en yaygın kullanıldığı sorunlar arasında. Ayrıca somatoform denilen, birden fazla ruhsal sorundan dolayı ortaya çıkan ruhsal bozukluklar, yeme bozuklukları, bazı kişilik bozukluğu tiplerinde de yaygın bir ilaç kullanımı söz konusu.

RUHSAL HASTALIKLAR ARTTI

Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, depresyon şikâyetinin en çok 18-30 yaş ile 45-65 yaş aralıklarında görüldüğünü, Türkiye’de ruhsal hastalıkların arttığını belirtti.

İntiharın psikiyatrik hastalıklar içinde en çok duygu durum bozukluklarında görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Dilbaz, şu bilgileri verdi:

“İkinci sırada şizofreni, üçüncü sırada alkol, madde kullanımı geliyor. İntiharların yaklaşık yarısında ise psikiyatrik hastalık ve öncesinde bir psikiyatri başvurusu bulunuyor. Türkiye’de ruh sağlığı hastanelerinde doluluk oranı yüzde 100’e ulaşmış durumda. Bugünkü yatak kapasitelerinin 8 ile 10 katı daha fazla yatak sayısına ihtiyaç var.”

Türkiye'de gereğince mevzu edilmese de, Amerika'dan Avrupa'ya ve hatta Asya ülkelerine kadar, pek çok ülkedeki çok saygın ve bazıları ordinaryüs profesör seviyesindeki psikiyatri uzmanlarına göre, psikiyatrik destek talebinde bulunduktan sonra intihar eden kişileri, aslında bu ilaçlar intihara sevk ediyor. Hatta toplu ölümlere sebep olan saldırılar yapan kişiler de bu ilaçların yan etkileri ile bunu yapıyor. Bu hususlarda detaylı ve bilimsel dayanaklı yayınlarımız şurada: www.PsikiyatrininKaranlikYuzu.com
Blogger tarafından desteklenmektedir.